Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt hakkında yapılan başvurudan sonra ikinci önemli suç duyurusu eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir hakkında yapıldı. İinsan Hakları Derneği Genel Başkanı olduğu dönemde Genelkurmay'da hazırlanan andıçtaki ifadeler yüzünden suikasta uğradığını iddia eden DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ile İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Çevik Bir hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda eski generalin, "suç işlemek amacıyla yasa dışı silahlı örgüt kurma, insan öldürmeye azmettirme, suç işlemek için tahrik etme, hakaret ve iftira" suçlarından cezalandırılması istendi.
"Azmettirme" suçlaması
Suç duyurusunda, Sakık yakalandıktan sonra 24-25 Nisan 1998 tarihli gazetelerde Sakık'a ait olduğu iddia edilen ifadelere atfen "Akın Birdal'ın PKK ile ilişki içinde olduğu Apo ile defalarca telefonda görüştüğü, Apo'nun kendisine para gönderdiği ve 'O benim Türkiye'deki tabancamdır'dediği" haberlerinin çıktığı belirtildi. Bu haberlerden yaklaşık iki hafta sonra Birdal'ın suikasta uğradığı ve yaralı olarak kurtulduğu hatırlatılan dilekçede, daha sonra gazetelerde yayınlanan ifadelerin Sakık'a ait olmadığının ortaya çıktığı belirtildi. Suç duyurusunda sahte ifadelerin "Andıç" başlıklı "Güçlü Eylem Planı" isimli belgede yer aldığı ve altında Çevik Bir'in imzasının yer aldığı bu belgenin basına sızdırılarak haber yapılmasının sağlandığı kaydedildi. Suç duyurusunda belgedeki planların icraya konulduğu belirtilerek, "Bu belge ile Çevik Bir'in, Akın Birdal'a yönelik silahlı saldırıdaki rolü açığa çıkarılmalı ve azmettirmeden dolayı yargılaması yapılmalıdır" denildi.
2000'deki suç duyurusu
Birdal, adliyede yaptığı açıklamada, 1998'de, PKK'lı Şemdin Sakık'a ait olduğu ileri sürülen ifadelerin bazı gazetelerde yayımlandığını hatırlatarak, "Bu ifadelerde muhalif kurum ve kuruluşlar ile kişiler hedef gösterilmişti. Daha sonra ifadelerin, Sakık'a ait olmadığı, Genelkurmay Karargahınca hazırlanmış bir andıç belgesi olduğu açığa çıktı. Bu belgenin altında Çevik Bir'in imzası bulunduğunu ve dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak tarafından gazetelere servis yapıldığını öğrendik. O hedef göstermeden sonra uğradığımız hayatımıza yönelik bir olay oldu. 30 Kasım 2000'de, Bir hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Fakat olumlu ya da olumsuz bir bildirim yapılmadı."
Suç duyurusu Ankara Başsavcılığı'nın yanı sıra İstanbul özel yetkili Cumhuriyet Savcılığına da gönderildi. İHD Başkanı Türkdoğan, suç duyurusunun Ergenekon soruşturması çerçevesinde dikkate alınmasını talep ettiklerini söyledi.
Hepsi afla çıktı
Suikasttan sonra tetikçi Bahri Eken ile Hasan Hasanoğlu, Mehmet Cemal Kulaksızoğlu ve Semih Tufan Gülaltay'a 19 yıl 2 ay, Cengiz Ersever'e 18 yıl 10 ay 20 gün, Kerem Deretarla'ya 12 yıl 2 ay, Demir Demirok'a 10 yıl 10 ay, Ekrem Santulu'ya 1 yıl 8 ay, Mehmet Furkan Ek ile emekli Binbaşı Namık Zihni Ozansoy'a 10'ar ay hapis cezası verdi. Sadece 4.5 yıl yatan sanıklar aftan yararlandı.
Ergenekon'dan yargılanıyor
Semih Tufan Gülaltay, Birdal suikastından 19 yıl 2 ay ceza aldı. Afla çıkan Gülaltay Ulusal Birlik Partisi'ni kurdu. Parti adına düzenlediği bir toplantıya daha sonra Ergenekon operasyonunda yargılanacak olan eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon da katıldı. Gülaltay, 2008'de Ergenekon soruşturmasının 4. dalga operasyonunda gözaltına alındı ve halen bu davada yargılanıyor.
MUCİZEVİ KURTULUŞ
12 Mayıs 1998'de İHD'nin Ankara'daki Genel Merkezi'ne gelen iki genç dernek başkanı Akın Birdal'a kurşun yağdırdı. Yedi kurşunla yaralanan Birdal mucizevi bir şekilde kurtuldu. Suikastı Türk İntikam Tugayı adlı örgüt üstlendi. Suikasttan sonra yakalanan sanıklardan Uzman Çavuş Cengiz Ersever, mafyatik işadamı Semih Tufan Gülaltay ve eski MİT'çi Cemal Kulaksızoğlu TİT'in önder kadrosu olarak öne çıktı. Soruşturmayı yürüten Savcı Ünal Haney'e göre TİT, Akın Birdal'dan başka suikastlar da düzenleyecekti.
SAKIK'IN İFADESİNE EKLENMİŞTİ
AKIN Birdal'a suikast düzenlenmesinden birkaç gün önce, 24-25 Nisan 1998 tarihli gazetelerde, PKK'lı Şemdin Sakık'a ait olduğu iddia edilen ifadeler yayınlandı. Haberlere göre, Sakık, Genelkurmay makamlarınca yapılan ilk sorgusunda PKK'ya destek veren kişi ve kuruluşları sıralarken şoke edici isimler ortaya atıyordu. Milletvekilleri, bakanlar, şirketler, işadamları, gazeteler ve gazeteciler PKK ile ilişkili gösterildi. Sakık'ın, Birdal için de şu ifadeyi verdiği iddia edildi: "Birdal benden daha PKK'cıdır. Öcalan'ın onunla defalarca telefonda konuştuğuna şahit oldum. Bazen de Öcalan ona bir kurye gönderir ve bazı konularda nasıl davranması gerektiğini söylerdi. Apo İnsan Hakları Derneği'ne sonsuz güven duyar, 'Benim Türkiye'deki tabancamdır' derdi. Bazen yapılacak faaliyetler için ona para gönderirdi."
Ilıcak ortaya çıkardı
Ekim 2000'de bazı kurum ve kişilere elektronik posta yoluyla "Andıç" başlıklı "Güçlü Eylem Planı" isimli bir belge gönderildi. Bu eylem planının altında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in ismi yer alıyordu. Bu belgeyi gündeme taşıyan kişi dönemin FP milletvekili Nazlı Ilıcak oldu. Ilıcak'ın açıkladığı belgede, Şemdin Sakık'ın yakalanmasından istifade edilerek FP, HADEP ile Birdal, bazı siyasetçiler ve gazetecilerin hedef alındığı ve düzmece ifadeler hazırlanarak, gazetelere servis edildiği ortaya çıktı.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Andıç'ın "Karargah içi bir çalışma olduğu" ve uygulamaya konulmadığı savunuldu.