15 Temmuz darbe girişimi kapsamında Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndaki eylemleri nedeniyle darbeye teşebbüs etmek suçundan tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk, 15 Temmuz günü davetli olduğu bir düğüne katılmaktan vazgeçerek, Ankara’ya kızının yanına gelmiş ve sonrasında Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’na geçmişti.
Darbe faaliyetine katılmadığını iddia eden Öztürk, 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında komutanların rehin alındığı Akıncı üssündeki eylemlere ilişkin dava dosyasındaki tespit tutanaklarına göre ana karargâh kontrollü evrak koridoru kamerasında resmi üniformasıyla 16 Temmuz Sabahı 09.31.42 ile 09.32.02 zaman aralığında görüldü. Tutanaklarda, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda bulunan güvenlik kameralarının gerçek zamana göre 45 dakika geri olduğu da anlaşıldı.
Parasını çekti
Öztürk, darbe soruşturması kapsamında 18 Temmuz’da tutuklanmasına karşın, MASAK raporuna göre eşi Tülay Öztürk’ün hesabına 17 Temmuz 2016-27 Temmuz 2016 arasında 86 bin 501 dolar transfer etti ve bu para Tülay Öztürk tarafından çekilmek istendi. Raporda, Öztürk çiftinin kızının darbe tutuklusu Pilot Yarbay Hakan Karakuş’la evli olduğu, Karakuş’un banka hesabını kapatarak parasını nakit olarak çektiği ve daha sonra eşi tarafından hesaplarında kalan tüm paranın çekildiği bilgisi de yer aldı.
Gayrimenkuller
Raporda, Öztürk çiftinin gayrimenkul bilgilerine de yer verildi. Buna göre Tülay Öztürk’ün, afyonkarahisar’da 11 bin m2’lik tarla, 10 bin 650 m2’lik bir çayır ve Afyonkarahisar merkezde 514 m2’lik kargir apartmanı olduğu belirtildi. Akın Öztürk’ün de İzmir Buca’da dört katlı betonarme bina, İstanbul Sarıyer’de kargir apartman, Ankara Çankaya’da 3 katlı dubleks konut ve arsa, İzmir Balçova’da arsa, İzmir Karaburun’da arsa sahibi olduğu anlaşıldı.
‘Komutan Akın Öztürk Paşa’
Öztürk aleyhine ifade veren şüphelilerden eski Genelkurmay Başkanı Protokol Şube Subayı Bayram Akpan, 15 Temmuz’da ziyarete gelecek olan Pakistan Genelkurmay Başkanı ile ilgili yoğun bir mesaileri olduğunu söyledi. Saat 20.30 sıralarında kendilerine, “tatbikat var, dikkat edin” denildiğini anlatan Akpan, karargâhta izledikleri televizyondan Başbakan’ın kalkışma olduğunu açıklamasından sonra darbe olduğunu anladıklarını söyledi.
Akpan, tuvalet ihtiyacı için koridora çıktığında Binbaşı Yusuf Özbek’in Mehmet Akçara’ya hitaben, “Ne oldu komutan (Genelkurmay Başkanı) nerede?” diye sorduğunu, Akçara’nın, “Komutan yok, komutan Akın Öztürk Paşa. Bizi tespit etmişler, öyle de hapis yatacağız, böyle de hapis yatacağız” dediğini anlattı.
Tekrar döndükleri odada yanlarına gelen Akçara’ya, “Komutandan haber alınamıyormuş, nerede?” diye sorduklarında, “Siz onlara bakmayın. İlk yapmaları gereken şeyi yeni yaptılar geri zekalılar Türksat’ı vurdular, Jandarma anlamsız şekilde direniyor, orayı uçak bombalayacak” yanıtını verdiğini kaydetti. Akpan, sabah olunca karargâhtan çıkarak evine gittiğini ve 18 Temmuz’da mesaiye geldiğinde gördüğü Akçara’nın kendisini, “Herkesi içeri aldılar, bu kadar adam içerde kalmaz, o gece sadece beni gördünüz, hepinizin çoluğu çocuğu ailesi var, iki satır yazıya bakar ona göre herkes bizden, herkes bu işin içinde” diye tehdit ettiğini kaydetti.
‘Siz de Akıncı’ya geçin’
Şüphelilerden Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığı Hizmet Taburu Takım Komutanı Fahri Kafkas da, Öztürk aleyhine ifade verenlerden birisi oldu. Kafkas, ifadesinde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Genelkurmay karargâhından Akıncı Üssü’ne götürülmesinden sonra görüntü izleme merkezinde şahit olduğu Mehmet Partigöç ile Akın Öztürk arasında geçen konuşmayı şöyle anlattı:
“Genelkurmay Başkanı’nın çıkışından yaklaşık 15 dakika sonra Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Başçavuş HASAN Hüseyin Sarıtarla ve Yarbay Gökhan Eski, görüntü izleme merkezine tekrar geldiler ve Grup Komutanı Albay Cengiz Aydın’a dönerek, ‘Çok şükür komutanı tahliye ettik’ dedi. Bu esnada Başçavuş Hasan Hüseyin Sarıtarla, Tuğgeneral Mehmet Partigöç’e cep telefonu uzatarak, ‘Komutanım Akın Paşa arıyor’ dedi. Mehmet Partigöç de telefonu alarak görüşmeye başladı. Bu görüşmeden Orgeneral Akın Öztürk ile görüştüğünü anladım ve konuşmalarında, ‘Komutanı Akıncılara tahliye ettik, siz de oraya geçin’ dediğini duydum.”