“Tekrar aynı uyarıyı yapmalıyım, bunları duymak-dinlemek isteyenlerin sayısı giderek azalsa da” diyen Dilipak yazısında şunları kaydetti:
“Toparlanmamız gerek. Bu gidişin sonu hüsran. Fakirliğimiz sadece cüzdanımızdan ibaret değil, akıl ve gönül fakirliği, iktisadi fakirlikten daha kötü. Ve zaten aklen ve ahlaken yükseldiğimiz o konuda da hem sabrımız artar hem seviyemiz yükselir.
Paramız ve gücümüz, aklımıza ve imanımıza yön vermeye başladığından beri cehenneme doğru, kaçtığımızı sandığımız şeye doğru koşuyoruz. Oysa aklımız ve imanımız bunlara istikamet vermesi gerekirdi. Servet ve güç sahipleri kendilerini eleştirenlere çemkirmeye ve yaptıkları çirkin işleri alenen yapmaya, savunmaya, başkalarına da adeta emretmeye, kendilerine karşı çıkanları tehdit etmeye başladılar.
Ahlak, aile ve gençlik ne durumda görüyor musunuz? Görmek istemiyorsanız sizden daha kör kim olabilir ki! Güç ve servet sahiplerinden bazıları öyle bir yere geldiler ki, farkı fark edemiyorsunuz. Kurtulmanız için kazandığınız mevzileri savunmanız değil, eski mevzilerinize geri dönmeniz gerekiyor. Hep söylüyorum, eğer Allah’ın yardımı size ulaşmıyorsa kazanamazsınız.”