Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, "AKP içinde sayısı her geçen gün artan gizli 'hayır'cıların farklı kesimlerle diyalog arayışı içinde olduğunu" iddia etti. "Özel ziyaretlerle nabız tutmaya çalışıyorlar. Bunların arasında genel başkan yardımcısı, parti kurucusu, eski Meclis Başkanı düzeyinde isimler var" ifadesini kullandı Takan, "Arayışlarının, ana başlıkları, 'merkez sağda yeni bir oluşum olabilir mi? Güçlü bir yeni parti kurulabilir mi? Kurulursa tutar mı?" diye yazdı.
Ahmet Takan'ın "AKP'li muhalifler merkez sağda yeni parti arıyor!.." başlığıyla yayımlanan (21 Mart 2017) yazısı şöyle:
AKP içinde sayısı her geçen gün artan gizli "hayır"cılar farklı kesimlerle de diyalog arayışı içinde. Özel ziyaretlerle nabız tutmaya çalışıyorlar. Bunların arasında genel başkan yardımcısı, parti kurucusu, eski Meclis Başkanı düzeyinde isimler var. Arayışlarının, ana başlıkları, "merkez sağda yeni bir oluşum olabilir mi? Güçlü bir yeni parti kurulabilir mi?.. Kurulursa tutar mı?"
Bakmayın!.. Havuz medyası kalemşorlarının, "Erdoğan'ın sahaya inmesiyle birlikte AKP tabanındaki kararsızların oranı azalmaya başladı", "Evet oyları yükselişe geçti", "Hayır oyları gelebileceği en son noktada" diye salladıklarına... Çok zordalar hem de çook!.. Dertleri çok büyük.. Sadece dalga dalga yayılan "hayır"ın etkinliğinden değil, kendi içlerindeki isyanı bastıramadılar henüz. İsyanı bastıramadıkları için de kafası karışık AKP tabanına sürekli ters manipülasyon yapıp, gerçeklerle bağdaşmayan haberler yayıyorlar.
AKP'yi kuruluş öncesinden bu yana yakından takip eden bir Ankara gazetecisi olarak, bu zamana kadar hiçbir sandık döneminde bu kadar çok eski/yeni bakan ve milletvekilleri ile yenen yemek ve yapılan kahvaltılı toplantılar görmedim. Saray'da, Başbakanlığın çeşitli mekanlarında, AKP Genel Merkezinde yenen akşam yemekleri, yapılan sabah kahvaltılarının sayısının ancak yüzde 1'i kamuoyuna yansıtılıyor desem hiç abartmış olmam. İşin garip tarafı da, o yemek muhabbetlerinde ne kadar havuç sopa kullanılsa da, yağlama yıkama ile birlikte tehditler savrulsa da istenilen sonuca ulaşılamıyor. Saraydan, ilgili şahısları, yakın takip talimatı alan yemek organizatörleri, sürekli yemek salonundaki hava ve konuşulanlarla dışarıdaki ve sahadaki havanın birbirinin zıddı olduğuna dair rapor yazıyor. Zaten, referanduma 25 gün kala da saray ve AKP kulislerinde en başta gelen sıkıntılardan biri de AKP teşkilatlarındaki gevşeklik, çalışma isteksizliği ve meydanlara cılız yansıması...
***
Bu genel çerçeveden sonra, AKP içinde giderek büyüyen ve itina ile kamufle edilemeye çalışılan isyanın özeline geçelim. AKP kulislerinde yaptığımız gözlemlere ve bolca dinlediklerimize göre, parti içindeki çatlaklardan dolayı oluşan yeni grupları şöyle sıralayabiliriz;
1) Yakın çevresinde FETÖ'den gözaltı, tutuklama ve mesleklerinden ihraçlar olan olan milletvekilleri. 2) Kendisinden memnun olunamadığı ve bir daha milletvekili listesinde asla yer bulamayacaklarını düşünen ve bu yüzden FETÖ bahanesiyle temizleneceğini düşünenler. 3) Bakanlık beklentisi karşılanmayan küskünler. 4) MHP ile yakınlaşmadan rahatsız olan vekiller. 5) Binali Yıldırım'dan rahatsız olan vekiller. 6) Berat Albayrak'tan rahatsız olan vekiller. 7) Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'ndan gelecek ümidi göremeyip yeni arayışlar içinde olanlar.
Yukarıda ana hatları ile sıraladığım bu muhalif gruplar kendi aralarında geçirgenlik de gösterebiliyorlar. Kulislerde, ev ve Çukurambar'ın özel odalı mekanlarında birden fazla grubun bir araya gelip "16 Nisan'dan sonra ne olacak halimiz" muhabbeti yaptığı, Ankara'nın son günlerinde en belirgin fotoğraf karelerinden. Kendisinden referandumda 'evet' çalışması için sahaya inmesi istendiği halde "Çalışmıyor. Ankara'da oturuyor" diye hemen hemen hepsinin ismi saraya rapor edilmiş durumda.
***
AKP içinde sayısı her geçen gün artan gizli "hayır"cılar farklı kesimlerle de diyalog arayışı içinde. Özel ziyaretlerle nabız tutmaya çalışıyorlar. Bunların arasında genel başkan yardımcısı, parti kurucusu, eski Meclis Başkanı düzeyinde isimler var. Arayışlarının, ana başlıkları, "merkez sağda yeni bir oluşum olabilir mi? Güçlü bir yeni parti kurulabilir mi?.. Kurulursa tutar mı?"
Etkin çevrelerle görüşen AKP'li muhalifler, rahatsızlıklarını anlatırken iki ana hususun altını çiziyor:
"1) FETÖ mücadelesi, 16 Nisan'dan sonra parti içinde hunharca bir temizlik aracı haline getirilecek.
2) Anayasa paketi ile verilen yetkiler demokrasiye büyük zararlar verecek.
3) Ekonomik kriz patlayacak. Ülke altından kalkamayacak."
Kendisine, 6-7'şerli gruplar halinde sıkıntılarını anlatmak için gelen AKP'li milletvekillerini dinleyen ülke siyasetinde önemli ve çok etkin bir isim, temas trafiği ile ilgili şöyle bir not aktardı:
"AKP'li gizli hayırcı milletvekilleri, tabana indiklerinde kendilerine partililerinin, 'İstediğiniz her şeyi yapıyorsunuz. İstediğiniz her şeyi verdik. Defalarca iktidar yaptık. Cumhurbaşkanını da seçtik. Başkanlık sistemi istiyorsunuz. Bundan sonra ne olacak? Peki bunun sonu ne olacak? Daha ne alacaksınız?' diye çıkıştığını ve bu sorulara verecek yanıt bulamadıklarını anlatıyorlar. Bize gelip dert yanan AKP'liler arasında kamuoyuna en keskin ve sert 'evet' beyanatları verenler bile var. Peki niye böyle yapıyorsunuz diye sorduğumuzda 'Erdoğan'a hürmet' vs. gibi bahanelere sığınıyorlar. İçlerinde, çok yakından bildiklerini iddia ederek, Başbakan Binali Yıldırım'ın bile zoraki evetçi olduğunu ileri sürenler var."
AKP'de iç yangın doruğa çıkarken, saray kulislerinden de kulaklara, "referandumun ardından en geç 6 ay içinde seçim var" diye fısıldanıyor.
Anlayacağınız, sizler, referandum uğruna, dümenden, "Haçlı-Hilal" kavgasına boğulurken Ankara'nın gizli 3 gündem maddesi var;
1) Ekonomik kriz. 2) Merkez sağda yeni parti. 3) Erken genel seçim.