Ergenekon davasında yargılanan ve AK Parti'nin kuruluşunda yer alan, 22. dönem milletvekili Dr. Turhan Çömez, Sözcü gazetesinden Ruhat Mengi'ye konuştu.
Çömez, "AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiği atmosferi çok yakından bilen biriyim, şu anda AKP'nin iktidara geldiği dönemdeki toplumsal heyecan bugün AKP'yi iktidardan göndermek için bir toplumsal heyecana dönüştü" dedi. Dışarıdan Türkiye'nin demokrasinin zedelendiği, hukukun ayaklar altına alındığı bir ülke olarak algılandığını ifade eden Çömez, "Seçimlerden AKP'nin iktidarla ve Sayın Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olarak çıkması mümkün değildir" görüşünü paylaştı.
Sözcü yazarı Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Çömez, AK Parti iktidarına yönelik olarak ise “Türkiye'ye bakıldığında, ne yazık ki bunu içim acıyarak söylüyorum, demokrasinin büyük ölçüde zedelendiği, hukukun ayaklar altına alındığı bir ülke olarak algılanıyor. Türkiye ve AKP iktidarının ilk zamanlarındaki itibarı kesinlikle yok.
Benim çalıştığım hastane Birleşmiş Milletler gibi, çok sayıda değişik ülkeden gelen doktor arkadaşlar var, ilk yıllarda bütün doktorlar, çevremizdeki yabancılar saygınlıkla bahsediyordu Türkiye'den ve AKP iktidarından. Ancak şu anda sadece Sudan, Irak ve birkaç Afrika ülkesinden gelen doktor arkadaşlarım olumlu gözle bakıyor Türkiye'ye. Yani buradan baktığımızda AKP iktidarı büyük itibar kaybetti ve güvenilirliğini yitirdi” eleştirisi getirdi.
"SAYIN ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANI OLARAK ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Çömez, sözlerinin devamında da şunları kaydetti:
“Öte yandan seçimlerle ilgili Sayın Erdoğan'a bugünkü danışmanları neler söylüyor bilmiyorum ama AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiği atmosferi çok yakından bilen biriyim, şu anda AKP'nin iktidara geldiği dönemdeki toplumsal heyecan bugün AKP'yi iktidardan göndermek için bir toplumsal heyecana dönüştü. Sayın Erdoğan bunun ne kadar farkında bilmiyorum ama normal şartlarda yaşanacak bir seçim atmosferinden AKP'nin iktidarla ve Sayın Erdoğan'ın da cumhurbaşkanı olarak çıkması mümkün değil.”
"YEPYENİ BİR HÜVİYETE BÜRÜNDÜ"
“Biz açıkçası yola ilk çıktığımızda AKP'nin gerçekten modern dünyayla entegre olabilecek, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne saygı duyan, Türkiye'ye özgü dış politika ve ekonomi modelleri geliştirebilecek bir parti olduğuna inandık. Ancak biz yakın tanıdığımız için çok erken dönemde bu değişimi ve dönüşümü, hayalini kurduğumuz Türkiye'nin bu AKP ile gerçekleşmeyeceğini fark ettik, o nedenle yollarımızı ayırdık” diyen Çömez, “Sayın Erdoğan yola çıktıklarıyla, yolda bulduklarını değiştirdi ve bugün yepyeni bir hüviyete büründü” dedi. Çömez, şöyle devam etti:
“Değişim ve dönüşümün temel sebeplerinden biri de Türkiye'deki bu başkanlık sistemidir, tek adam rejimidir, bir kişiye bu kadar büyük yetki ve güç verilirse bunun o insan üzerinde bir güç sarhoşluğu yaratması, değişim yapması kaçınılmazdır, hele o kişinin içinde gerçek bir ‘demokrasi ve hukuk inancı’ yoksa.”
"TÜRKİYE'YE DEĞİL AMA DİĞER ÜLKELERE BÜYÜK FAYDA SAĞLADI"
“Sayın Erdoğan, inatla sürdürdüğü düşük faiz yüksek kur politikasıyla Türkiye'ye değil ama diğer ülkelere büyük fayda sağladı. Londra'da benimle aynı klinikte çalışan bir Türk hemşire durumu şöyle özetledi; ‘Sabah kliniğe gelmek için arabaya bindim, indiğimde maaşım Türk parasıyla 5000 TL arttı. Ben bu artış miktarına Türkiye'de 1 ay çalışıyordum.' Türkiye bütün bu olayları hak etmiyor” görüşünü ifade eden Çömez, şu öngörülerde bulundu:
"ABDULLAH GÜL'Ü İKTİDARIN ADAYI YAPIP BAŞBAKAN OLMAYI PLANLAYABİLİR"
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi hamlelerinden biri; muhafazakar kimlikli siyasi partileri kendi tarafına çekmek ve muhalefeti birbirinden ayırmak. Millet İttifakı ile HDP'yi aynı safta göstermek ve PKK üzerinden ittifakı örselemek de yine bilindik planlarından bir başkası. Abdullah Gül'ün muhalefetin adayı olabileceğinden söz eden tartışmaları dikkatle izliyor. Eğer anketler kendisine ümit vermezse Abdullah Gül'ü iktidarın adayı yapıp kendisi de yeniden parlamenter sisteme geçerek başbakan olmayı planlayabilir. Bugün itibarı ile siyasi arenada hiçbir şey imkânsız değil.”
Röportajın tamamı için tıklayın!