Cumhuriyet'te "AKP MYK, İmamoğlu’nun mağduriyetini perdelemek için atama yolunu seçti" başlığıyla yayımlanan haberde "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında YSK’nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararının hemen ardından olağanüstü toplanan MYK’de, kararla birlikte seçimin yenileneceği 23 Haziran gününe kadar nasıl bir seçim çalışması yapılacağı, seçim stratejisinin ne olacağı tek tek masaya yatırıldı" dendi.
Emine Kaplan imzalı haber şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, YSK’nın kararını ‘Mübarek ramazanın ilk gününde hayırlı bir haber aldık, bu şansı iyi kullanmamız lazım’ dediği öğrenildi. MYK üyelerinin tek tek seçim çalışmalarıyla ilgili öneri ve değerlendirmelerini sunduğu toplantıda, şu kararlar alındı:
- İstanbul’a kayyımda İmamoğlu etkisi: Toplantıya katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Belediye Yasası gereği mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu’nun yerine seçime kadar kimin geleceğine ilişkin bilgi verdi. Belediye Yasası’nın 45. maddesine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde seçime kadar görev yapacak geçici başkan seçilebileceği, 46. maddesine göre ise İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atanabileceği belirtildi. Yapılan değerlendirmelerde, belediye meclisinde partinin çoğunlukta olduğu ve partili bir belediye meclis üyesinin geçici başkan seçilebileceği, ancak bunun ‘AKP, seçime belediyenin olanaklarıyla gidiyor’ algısı yaratacağı, bunun da Ekrem İmamoğlu ve muhalefet tarafından aleyhte kullanılacağına işaret edildi. Bunun üzerine en iyi yöntemin kayyım atanması olduğu saptaması üzerine İstanbul Valisi’nin geçici başkan olarak İçişleri Bakanı tarafından görevlendirilmesi benimsendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün grup sonrası yaptığı açıklamada İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın atandığını açıkladı.
- Yıldırım-teşkilat krizine ‘tek merkez’ çözümü: Toplantıda, 23 Haziran’da yapılacak seçimin bir anlamda yalnızca iki adayın yarışacağı ‘ikinci tur’ gibi olacağı vurgusu yapılarak, seçimin kazanılabilmesi için çok daha ciddi ve özel bir çalışma yapılması gerektiği değerlendirmesi yapıldı. 31 Mart öncesi Binali Yıldırım ile teşkilat arasında yaşanan anlaşmazlığın tekrarlanmaması için Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz başkanlığında bir ‘seçim koordinasyon merkezi (SKM)’ oluşturuldu. 31 Mart seçiminde İstanbul İl Başkanlığı ayrı, Binali Yıldırım ayrı seçim koordinasyon merkezi oluşturmuş, ayrı ayrı yapılan çalışmalar nedeniyle sıkıntılar yaşandığına dikkat çekilmişti. Yeni SKM, tüm seçim programını tek elden yapacak, sahadan gelecek analizler ve kamuoyu anketlerine göre strateji belirleyecek.
- Sandıklara gözaltı: 31 Mart’ta sandık müşahitleri ve partinin sandık kurulu üyelerinin hata ve eksikliklerine dikkat çekilen toplantıda, mahalle temsilcilerinden başlayarak müşahitler ve sandık kurulu üyelerinin gözden geçirilmesi, seçimde yetersizliği tespit edilenlerin değiştirilmesi, seçim sürecinde daha sıkı eğitimden geçirilmeleri benimsendi.
- Adam adama propaganda: Seçim sürecinde iki yönlü strateji uygulanması değerlendirilirken, birinci olarak ‘algı yönetimi’nin çok iyi yapılması, ikinci olarak da partinin ilk kurulduğu dönemdeki gibi kapı kapı, mahalle mahalle bire bir seçmenle yüz yüze seçim çalışması yapılmasının olumlu olacağı kaydedildi. Özellikle Saadet Partisi seçmeni ile Kürt seçmen, partiye mesafeli olan genç ve eğitimli kesime yönelik özel çalışma yapılması, sandığa gitmeyen AKP seçmeninin oy kullanmasının sağlanması hedefleniyor.
- ‘İmamoğlu mağdur’ algısı kırılmalı: Seçimin neden iptal edildiği ve yenilendiğinin gerekçelerinin seçmene çok iyi anlatılması, ‘İmamoğlu mağdur edildi’ algısının kırılması gerektiği, aksi takdirde 23 Haziran’da yine başa baş bir yarış olacağı, bunun da seçimin kazanılmasını riske sokacağı değerlendirmesi yapıldı."