Abone Ol

AKP'li İsimleri Karşı Karşıya Getiren Anket!

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, partisinin oy oranının zamlardan sonra yüzde 34-36 aralığına düştüğünü açıkladı. AKP MKYK Üyesi Metin Külünk ise bu açıklamaya tepki gösterdi.

AKP'li İsimleri Karşı Karşıya Getiren Anket!

AKP Genel Başkan Yardımcısı, AR-GE ve Eğitim Başkanı Mustafa Şen'in partisinin oy oranına ilişkin yaptığı açıklama, AKP MKYK Üyesi Metin Külünk'ün tepkisini çekti.

Mustafa Şen, partisinin yayın organı A Haber'de konuk olduğu programda, 2023 seçimleri öncesi kendi yaptırdıkları anket çalışmalarının sonuçlarını açıklamış ve zamlar sonrası AKP’nin oy oranında düşüş meydana geldiğini söylemişti. Şen, partisinin oyları için “Önce 37 küsura düştü, şu anda 34-36 aralığında bir yerde seyrediyor” demişti.

Konuyla ilgili Twitter hesabı üzerinden "SEÇMENE ve AK PARTİ’ye ANKET TUZAĞI" başlığıyla bir dizi paylaşımda bulunan Külünk, Türkiye'de ne yaşanırsa yaşansın seçmenin değişmeyen bir "irade oyu" olduğunu öne sürüp partisinin "irade oyu" aralığının da yüzde 38-40 olduğunu savundu.

Yapılan hiçbir anketin bu aralığı inkar edemeyeceğini belirten Külünk, isim vermeden Mustafa Şen'i de "İrade oyu ile iletişim oyu arasındaki farkı bilmeyen bir AR-GE veya ANKET zekası olabilir mi?" diye eleştirdi.

Külünk'ün açıklamaları şöyle:

"AK partinin anketlerde “Oy kaybı” yaşadığına dair sözde bir mutabakat var. Öyle mi? Siyasi partilerin oy kaybı veya artması demokrasinin bağışıklık sistemidir. Fakat Türkiye’de anketler konusu “sorunlu” bir uygulama türüdür. Çünkü anketlerin “sorduk cevap verdiler” gerçeği ile “cevaba göre soru sorduk, yoruma göre cevap aldık” taktikleri artık karışmıştır.

Yani anketler konusu artık politize olmuştur. Şimdi bu iddiamıza somut örnekler verelim. Örneğin Türkiye’de ne yaşanırsa yaşansın; anketlerden yola çıkarak hangi yorum yapılırsa yapılsın; sandıktan partilere çıkan oy oranları içinde “değişmeyen oy yüzdeliği”  diye bir “irade oyu” vardır.

Yani anket sorularında hangi oyunu yaparsanız yapın bu “irade oyu” gerçeğini örtemezsiniz.  Mesala yapılan anketlerde CHP için oyu düştü veya arttı deseniz bile bu gerçeği yansıtmaz. Çünkü CHP’nin bir “irade oy” aralığı var ve bu %22-25 aralığıdır.

Şimdi soru şudur. AK partinin “irade oy” aralığı nedir? 20 yıllık tüm anket ve sandık sonuçlarına bakın; tereddütsüz AK parti “irade oy” aralığı %38-40 aralığıdır. Hiçbir anket bu aralığı örtemez ve inkar edemez.

Dolayısıyla bu aralar anketlerde AK partinin oy aralığını %34-36 aralığında göstermek sadece politik spekülasyondur ve tuzaktır. Bu tuzağa düşen AK partililer de çıkabilir.

Mesela: “Dolar 18 tl iken anketlerde AK parti oyu %36 idi. Dolar 13’e çekilince oylar %40  üstüne çıktı. Gaz-elektirik Faturalar yüksek çıkınca oy oranı tekrar %36 döndü…” şeklinde açıklamalar yapılabiliyor. Oysa burada hem mantık hem metot hatası var.

Siz dolar 18 iken sokakta anket yaparsanız çıkan oy oranı “irade oy” değildir; “iletişim oyu” refleksidir.  Yani AK partiye oy vermeme kararı değil; AK partiye mesajdır.

Nitekim siz halkı memnun edecek uygulamalarda sokağa çıkın bu sefer de oy artar. Oysa bu artma da sadece iletişim oyudur. İrade oyu ile iletişim oyu arasındaki farkı bilmeyen bir AR-GE veya ANKET zekası olabilir mi?

Nitekim Millet ittifakı aylardır şunu kabul ediyor: “AK partiye gitmeyen oy neden bize gelmiyor…”. Demek ki henüz bir “irade oy” kaybı yaşanmıyor.

AK partide bir “iletişim oyu” kaybı var ve bu doğru yönetilmezse yavaş yavaş irade oy kaybına dönebilir. İrade oy dediğiniz şey haftalar içinde ve olaylara göre hızla inip çıkmaz. Toplam bir karar ile oluşur.

Ayrıca seçmenin CB Erdoğan ile ilgili irade oy aralığı partisinin üstündedir ve aralığı %45 altına hiç düşmemiştir. AK partinin irade oy kaybı ekonomik sebeplerle etkileniyor; ancak sokak anketleriyle bunu %35 civarına indirmek bir tuzaktan ibarettir.

Eğer bu irade oyu olsaydı; o zaman AK partiden kopan irade Millet ittifakı partilerine gitmiş ve irade oyu yer değiştirmiş olurdu.  Oysa bu gerçekleşmiş değil. Siz bunu “AK partiden kesin koptular fakat gidecekleri yerde kararsızlar!..” şeklinde izah ederseniz; yanılırsınız ve seçmenin iradesini küçümsemiş olursunuz.

Dolayısıyla AR-GE zekasından beklenen irade oy grafiği ile olaylara endeksli iletişimde oy grafiği arasındaki makas farkının analizini yapmaktır."