AKP'li Özlem Zengin, Meclis'te gündeme gelen çıplak arama iddialarına yanıt verdi. İddiaları sert bir dille reddeden Zengin, "Bu kurgusal bir harekettir. Biliyoruz ki size ve o kadınlara bir aferin geldi" ifadelerini kullandı.
Zengin, "Vakti zamanında bu başörtüsü yasakları varken, malum FETÖ'cülerin başındaki adam ne demişti, "Başörtüsü füruattır" demişti. Sonuna kadar baltalamıştı. Şimdi ne kadar hapisanedeki FETÖ'cü kadın varsa başörtüsü savunucusu olmuşlar. Ben AK Parti Grup Başkanvekiliyim, FETÖ'cülerin malzemesi değilim" dedi.
"Demek isteniyor ki, bir sürü başörtülü kadına bu iğrençlik yapılıyor ve Özlem Zengin buna müsaade ediyor. Siz bunu yapmaya çalışıyorsunuz. Bu yetmiyor, ne kadar yurt dışına kaçmış FETÖ'cü varsa, beni Twitter'dan etiketleyerek haber paylaşıyor" diyen Zengin, "Ben bir avukatım ve hukuk kaidelerinin ne olduğunu iyi bilirim. Bütün hukuki mevzuatın yanlış uygulaması olabilir, hayatın içinde vardır. Hukuka uygun olarak yapılmıyorsa ben itirazın karşısında sonuna kadar varım. O dediğiniz yerde böyle bir şey olmadı. Görüntülerle ispatlandı. Bakan Yardımcısı gitti ilan etti. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bu kurgusal bir harekettir. Biliyoruz ki size bir aferin geldi" diye konuştu.
Meclis tutanağından:
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; buradaki son Genel Kurul konuşmamda, İzmir'de evi ağır hasar alan KHK'yle ihraç edilmiş bir kişinin belediyeden yardım almasına rağmen Vakıfbank tarafından kendisine "Yasaklı T.C.'n var kardeşim." diye bu yardımın verilmediğini anlatmıştım. Mağdur anlatıyor, ertesi sabah Vakıfbank İzmir, şahsı aramış, kem kümlerden sonra "Gelin paranızı ödeyelim." demiş. Ama Ankara'daki Vakıfbank, Ankara Büyükşehir Belediyesinin verdiği yardımları KHK'lilere yine vermiyor.
Değerli arkadaşlar, biz bu iktidarların keyfî muamelelerine karşı her zaman tek tek mi mücadele edeceğiz? Yani bu nasıl bir dışlamadır, nasıl bir Nazi muamelesidir anlamak mümkün değil. Bu ülkede iktidarlar kendilerine muhalif olan herkesi dışlamaya çalıştı ama bir de kronik muhalifler var. Bakın, bir kadın avukat arkadaşım bana ne dedi biliyor musunuz? "Ben bu devletten 4 kez dışlandım, 4K'liyim." "Nedir o 4K?" dedim. "Kadınım, Kürt'üm, Kızılbaş'ım, komünistim." dedi. Şimdi, bu iktidar 4K'ye beşinci K'yi ekledi, KHK'lileri de bu soykırıma eklemiş oldu.
Şimdi, bakın apaçık çıplak gerçekleri söylüyoruz ama gözleri var görmeyenler bunları kabul etmiyor. "Çıplak arama." dedik, kabul etmediler. Şimdi, herkes biliyor Türkiye'de çıplak arama var, 1 kişi bile itiraz edemez. Ben çıplak aramayı ısrarla burada söyledim, Türkiye gündemi oldu, kalkıp bize "FETÖ'cü." dediler. Sayın Özlem Zengin'in sözlerini unutmadık, kendisinden şu göstereceğim örneklerden sonra bir özür de beklerim.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ben sizden özür bekliyorum. Ben sizden özür bekliyorum ama siz beni hedef gösteriyorsunuz. Ben sizden özür bekliyorum.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bakın, size önemli örnekler vereceğim: Özlem Zengin'in bu beyanlarından on gün öncesinde Anayasa Mahkemesinin apaçık kararı var, insanların bundan haberi olması lazım. 3 Aralık 2020'de savcılığın takipsizlik verdiği bir karar için, çıplak arama için AYM, ihlal kararı vermiş ve daha sonra birçok mahkeme evrakı var. "Bize bilgi, belge getir." diyorlar; işte, size bilgi, belgeler; binlerce belge var.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Nerede bilgi, belge? Yalancı, vicdansız ya!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bitmedi, bakın, bu kişi kim? Acun Karadağ, KHK'li bir öğretmen, Yüksel direnişçisi, Sincan Cezaevinde ne yaptılar biliyor musunuz? Utanmak lazım, 52 yaşındaki bu kadını anadan üryan soydular, 2 kez çıplak otur, kalk yaptılar. Acun Karadağ diyor ki: "Ben bedenimden utanmam ama bana bu işi yapan 3 görevlinin, kin ve nefret içinde bunu yapanların utanması lazım."
Bitmedi, bakın, Alev Şahin, KHK'li bir mimar, idealist bir insan "Sincan Cezaevinde bana çıplak arama yapıldı." dediği için bir ay görüş cezası aldı. Bu ülke böyle bir yer.
Dilek Hatipoğlu, Hakkâri eski belediye eş başkanımız, kamerasız bir yerde çıplak arama yapıldı, darbedildi. Değerli arkadaşlar, Türkiye böyle bir yer.
Şimdi, siz bunları inkâr etmeye çalışıyorsunuz. Ben barış istediğim için, Kürt meselesinde adil bir çözüm istediği için işinden ihraç edilen 30 yıllık bir hekimim. Bundan dolayı bana "Terörist." dediler. 28 Şubat döneminde de "Terörist." dediler, başörtüsü yasağına karşı büyük bir mücadele sergiledim, yine "Terörist" dediler; her devrin zalimi "Terörist" dedi bana. Allah'a şükür ben haktan, hukuktan ayrılmadım. (HDP sıralarından alkışlar)
Şimdi, bakın, ben bir doktorum arkadaşlar; benim için barış önemlidir, hayat önemlidir, can önemlidir. Ben, bakın, kalbi durmuş insanlara, bebeklere, çocuklara, kadınlara, erkeklere, yaşlılara kaç kez kalp masajı yaptım ve elimin altında kalbi atmaya başladı biliyor musunuz? Bu nasıl bir duygudur biliyor musunuz? Canın geri geldiğini hissetme duygusunu bütün sağlıkçılar çok iyi bilir, mutluluk içinde birbirimize sarılırdık ve ben o sırada tüm sağlık çalışanlarına bakıp onların o kan ter içindeki çırpınışlarına bakıp derdim ki: Ya ne kutsal insanlar bunlar, ne kutsal bir iş yapıyoruz. Candır, arkadaşlar can kurtarmak. Biz, can almak için değiliz, kin nefret için yaşamıyoruz; merhamet, vicdan ve hak için yaşıyorum ben bu dünyada, bunun peşinde koşuyorum ve bize karşı kalkıp böyle iftiralarla uğraşıyorlar. Peygamber Efendimiz'e de iftiralar edildi; "Yalancı, kâhin, düzen bozan." denildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Allah şükür biz de hak yolunda koşuyorsak bize de böyle iftiralarla saldırılıyorsa yarın öbür gün gelip herkes bundan da özür dileyecektir, bunu da adım gibi biliyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkan…
BAŞKAN - Özlem Hanım, buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ben, kürsüden söz rica edeceğim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Kürsüye gideyim yani veya üşendim vallahi, değmez hiç.
BAŞKAN - Buyurun Özlem Hanım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Üşeniyorum artık ya, vallahi üşeniyorum yoksa gecenin son şeyi...
Şimdi Sayın Başkanım, doğrusu, belki şimdiye kadar çoktan konuşmak lazımdı çünkü kürsüde konuşan hatip bayağıdır beni hedef gösteriyor; ne zaman bir konuşma yapsa, kürsüye gelse "Özlem Zengin", televizyon programına çıkıyor "Özlem Zengin"...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hiç birine cevap veremiyorsun ki, tek birine bile cevap veremiyorsun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bir saniye… Verememek değil, hayır. Ben şimdiye kadar hatta geçenlerde oğlumla bir program izliyoruz, dedim ki: "Oğlum, bu beyefendi benim adımı anmadan bir konuşma yapamaz." Tak, adımı söyleyiverdi; aynen böyle oldu, muhakkak benim adımı söyleyecek. Şimdi, neden?
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Özür dileyene kadar.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ya, lütfen bir susar mısınız? Madem çok konuştunuz, bir dinleyin, bak ne güzel cevap veriyorum. Cevap veremediğim için değil, ben sizin ne yapmaya çalıştığınızı gayet iyi biliyorum, bu FETÖ'cü taktiği. Nasıldır? Şöyledir, şimdi bu insanlar şunu yapmaya çalışıyorlar: Vakti zamanında bu başörtüsü yasakları varken malum FETÖ'cülerin başındaki adam ne demişti? "Başörtüsü füruattır." demişti yani bizim başörtüsüyle alakalı mücadelemizi…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Açar mısınız Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Bir dakika, buyurun Özlem Hanım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - …sonuna kadar baltalamıştı. Şimdi çıkıyorlar, hapishanede ne kadar FETÖ'cü kadın varsa -aman Allah'ım- başörtüsü savunucusu oldular, başörtüsü. Daha evvel bunu reddedenler, bunun savunucusu oldular ve şu benim üzerimden… Ben, FETÖ'cülerin malzemesi değilim, ben AK PARTİ Grup Başkan Vekiliyim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Herkes haddini bilsin. Bu manada şunu söyleyeceğim, şunu söyleyeceğim, şu yapılmak isteniyor yani demek isteniyor ki ben hedef gösterilerek: "Bir sürü başörtülü kadına bu iğrençlik yapılıyor ve Özlem Zengin, başörtülü bir kadın, başörtülü Grup Başkan Vekili buna müsaade ediyor." Ya, bu olacak iş değildir, siz bunu yapmaya çalışıyorsunuz.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Üstünü örtmeye çalışıyorsunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Siz kendi kampanyalarınızı, kendi adamlarınız, Hüda Kaya üstünden yapın, kendi adamlarınız üzerinden yapın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Siz, benim adımı niçin kullanıyorsunuz kampanyanız için? Bu yetmiyor, bu yetmiyor, bu yetmiyor, ne kadar yurt dışına kaçmış FETÖ'cü varsa benim adımı yazarak, "mention"layarak haber, haber, haber, haber, haber…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, bir saniye, bu önemli bir konu.
BAŞKAN - Bir dakika, buyurun Özlem Hanım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bir defa olay şudur: Konu Uşak'la alakalı; bir televizyon programına katılıyorum, televizyon programında günü gününe Uşak'la alakalı kanaatim soruluyor. Ben bir avukatım, avukat olduğum için de hukuk kaidelerinin ne olduğunu gayet iyi bilirim ve bütün hukuki mevzuatların yanlış uygulaması var mıdır? Olabilir, maalesef hayatın içinde olabilir. Mevzuatın varlığı farklıdır ama bu uygulamalar hukuka uygun yapılmıyorsa, bu itirazın karşısında ben sonuna kadar varım, bunu burada en çok söyleyen insanlardan birisiyim.
BAŞKAN - Peki, peki.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Başkanım, lütfen, bu önemli bir konu.
Ve nihayetinde bunu şuraya bağlayacağım, bunu şuraya bağlayacağım: Orada verdiğiniz cevabı ki ben hâlâ sözümdeyim, o dediğiniz yerde böyle bir şey olmadı, görüntülerle ispatlandı…
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Suç duyuruları yapıldı, suç duyuruları.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bakan Yardımcısı gitti, ilan etti…
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - 3 kişi en az suç duyurusu yaptı, yalana devam etmeyin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Suç duyurusu olaydan hemen sonra olur, bir kadını çıplak arayacaksın -bak, Dilek Hanım öyle söylüyor- bu kadın buna eğer maruz kalıyorsa dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)