Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in II. Abdülhamid hakkındaki değerlendirmesi sosyal medyada yeniden gündem oldu. Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, bugün Türkiye gazetesindeki köşesinde Hüseyin Çelik’in Abdülhamid hakkındaki görüşlerini değerlendirdi.
Şimşirgil, Çelik hakkında "II. Abdülhamid Han’a ölümüne husumet besleyen ve düşmanlık tohumları eken bu adam, 14 yıl boyunca gençleri nasıl yetiştirmeyi planlamıştı" ifadelerini kullandı. Şimşirgil ayrıca analizinde sözü AKP'ye getirerek, "millî ve dinî değerlere bağlı hamleleri bir türlü başaramayan AK Parti ne yazık ki sonunda çözülmenin eşiğine gelmiştir" dedi.
"Abdülhamid'i araştırdıkça hayal kırıklığına uğradım" diyen Hüseyin Çelik'in değerlendirmesi şu şekilde: “Hızlı bir İslamcı olarak doktora tezimi Abdülhamid üzerine yapmaya karar verdim. Kahramanlıklarını araştırıp herkese anlatmak için kitap yazacaktım. Ama araştırdıkça şoklara girdim hayal kırıklığına uğradım. Necip Fazıl ve Kadir Mısıroğlu’nun anlattığı Abdülhamid, Osmanlı belgelerinde yoktu. Ne vardı peki? Avrupai hayat tarzına meraklı ama Avrupa’dan korkan bir adam, etrafındaki tüm adamları, vezirleri Ermeni, Rum veya Yahudi. Yabancı devletler tehdit edince toprak verip sulh sağlayan bir padişah çıktı karşıma. Ali Suavi’nin Çırağan Sarayı baskınından sonra beni ve ailemi, bunlar Topkapı’nın zindanlarında öldürecekler korkusu ile İngiliz elçisini çağırıp Kraliçe beni korur mu diye söylüyor. İki gün sonra Elçi, Kraliçe seni ve aileni koruyacağını söylüyor ama bir şartı var Ruslara karşı Malta’da ve Girit’te bulunan askerlerimiz savaşırken sevkiyat zorluğu çekiyor... Kıbrıs’ı vermenizi istiyor diyor, 4 gün sonra Kıbrıs'ı İngilizlere veriyor.”
"AKP ÇÖZÜLMENİN EŞİĞİNE GELMİŞTİR"
"Çelik, akademik hayatında tarih eğitimi almamıştır, edebiyatçıdır" diyen Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, sözü AKP'ye getirerek, "millî ve dinî değerlere bağlı hamleleri bir türlü başaramayan AK Parti ne yazık ki sonunda çözülmenin eşiğine gelmiştir" dedi.
Şimşirgil, "Cumhurbaşkanımızın tamamen yanlış mecralara doğru yönlendirilmek istendiğini görüyorum" yorumunda bulunurken, "Geçtiğimiz iki haftadır AK Parti’nin neden son seçimde büyük kayıp yaşadığını incelerken ilk başta yıllardır gelen bir ihmalle gençleri kaybettiğini belirtmiştim. 2016 yılına kadar Kültür ve Millî Eğitim Bakanlığının kimlerin elinde ve uhdesinde olduğunu düşünürlerse benim bu görüşümün ne manaya geldiğini de anlarlar" dedi.
Prof. Şimşirgil yazısında şunları belirtti:
"Fransız, İngiliz, Ermeni, Yahudi, Rum ve daha nice Türk ve İslam düşmanlarının yalan ve iftiralarına aldanarak padişahı kötüleyenlerin, aşağılayanların kimlik ve kişilikleri artık bellidir. Yerli ve yabancı yüzlerce ilim ve fikir adamı yaptıkları araştırmalarda bu yüce hakanın devlet adamlığını, usta siyasetini, müthiş denge politikasını, Türk ve İslam birliğini yürütmekteki maharetini ve medeniyet hamlelerini anlata anlata bitiremezler.
Konuyu hâlâ yok Necip Fazıl, yok Kadir Mısıroğlu üzerinden yürütmek kurnazlıktan öte fikir fukaralığıdır.
Kıbrıs konusu ise Çelik’in bambaşka bir hezeyanıdır. Adanın idaresinin İngilizlere verilmesi 93 Harbi'nin sonuçlarından iken ve şayet padişah o adımı atmasa tamamen el konulacağını dünya âlem bilirken, bunu şahsını ve ailesini korumak için peşkeş çekti demek düşmanların bile aklına gelmeyen bir iftiradır!..
(...) Yarabbi! Kültür ve eğitimimiz bir dönem kimlerin elinde kalmış!
Gençlere en büyük tavsiyem her yazılanı doğru diye kabul etmemeleri, araştırmaları ve okumalarıdır. Üç dönem bakanlık yapmış, Doç. Dr. diye meydanda gezen bir adamın on cümlesinde neredeyse on yalan ve iftira sıralanmaktadır."