Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve avukatları ile gazi İsmail Oğuz, Başbakanlık, TBMM ve şehit Ömer Halisdemir'in yakınlarının da arasında bulunduğu bazı müdahillerin avukatları katıldı. Sanık yakınlarının da takip ettiği duruşmada tanıkların beyanları alındı.
ÖKK Okul Komutanlığında görevli Albay Tan Dervişoğlu, 15 Temmuz 2016 gecesi oğlu hastalandığı için hastanede olduğunu, yaşanan hareketliliğin ardından ÖKK'ya gittiğini, nizamiyeden alınmadığını ve içeriye girmeye çalıştığını belirtti.
Mahkeme Başkan Bayram Kantık'ın, "Nizamiye önündeyken içeriden kimseyle temas kurdunuz mu?" sorusu üzerine Dervişoğlu, şunları anlattı:
"Mihrali Atmaca ile görüştüm. Telefonda Mihrali'ye nizamiyedeki adamların onun adamı olup olmadığını, ne yaptıklarını sordum. O sırada hedef gözetilmeksizin, her taraftan ateş ediliyordu. Mihrali, 'Bana emir verdiler, komutanın emriyle Ümit Bak ve Mehmet Ali Çelik'i gözetim altına aldım' dedi. 'Komutan kim?' dediğimde de 'Zekai Paşa' yanıtını verdi.
SEMİH TERZİ'NİN VURULDUĞUNU SÖYLEDİ
-Bir başçavuşun vurulduğunu söyledi. Başlangıçta bir anlam veremedim. 'Neden vurdunuz? Manyak mısınız?' dedim. O da Semih Terzi'nin vurulduğunu ve başçavuşun Terzi'ye ateş ettiği için vurulduğunu anlattı. Terzi ve Ömer Halisdemir'in öldüğünü söyledi. Terzi'nin darbeci olduğunu söyledim, bana şaşkın bir şekilde 'Neler oluyor komutanım anlayamıyorum' tarzı şeyler söyledi. Komutanlık önüne geldiğimizde de bizi Mihrali Atmaca karşıladı."
ÖKK'DA TATBİKAT OLACAĞI SÖYLENDİ Mİ?
Başbakanlık Avukatı Alaaddin Varol'un, "Darbe girişiminden önce size, ÖKK'ya terör saldırısı olacağı ya da tatbikat yapılacağı söylendi mi?" sorusuna Dervişoğlu, "Hayır, öyle bir bildirim almadık." cevabını verdi.
ZEKAİ AKSAKALLI'NIN VERDİĞİ EMİR NEYDİ?
Başbakanlık avukatı Varol, davanın bazı sanıklarının, "Zekai Aksakallı, (darbe girişimine katılan) herkesin öldürülmesi talimatını verdi." şeklinde beyanda bulunduğunu hatırlatarak, Dervişoğlu'na "İsteseniz içeri girdiğinizde herkesi öldürebilir miydiniz?" sorusunu yöneltti.
Dervişoğlu da bu soruya, "O şekilde bir emir verilmiş olsaydı ya da böyle bir şey yapılmak istenilseydi onları engelleyecek bir şey yoktu. Oradaki personel son derece itidalli davrandı ve sadece derdest etti." karşılığını verdi. Duruşmaya tanık beyanlarıyla devam ediliyor.