DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini eleştirirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın değişmeyen beş daimi üyesi bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısını eleştirmek için "dünya 5'ten büyüktür" sözüne atıfta bulunarak, “İstişare mekanizmalarını ortadan kaldıran bu sitemde, tek bir kişi her şeye karar veriyor. BM’ye gittiğinde Dünya 5’ten büyüktür diyenler, Türkiye’nin de 1’den daha büyük olduğunu unutuyor” dedi.
Babacan, partisinin Siirt İl Kongresi’nde konuştu.
"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" önerisini altı madde halinde anlatan Babacan, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimiz, 90’lı yılların sistemi değildir. Biz güçlü hükûmet, güçlü Meclis ve güçlü yargıyı esas alıyoruz" diye konuştu.
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Siirt hatırlatmasında da bulunurken “Hatırlayın, muhalefet partisinin de desteği ile Siirt seçimleri yenilenmişti. Bu sayede de bugünkü Cumhurbaşkanı, Başbakan olabilmişti” diyen Babacan, “Siirt vesayetle mücadele etmişti. Oysa yıllar sonra başka bir vesayet çıktı. Siirt, kayyum politikası ile adeta cezalandırıldı” ifadelerini kullandı.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Adına Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi denen, aslında tam bir sistemsizlik olan bu süreçte her birimiz için hayati önemdeki birçok karar tek bir kişinin imzası ile alınıyor. İstişare mekanizmalarını ortadan kaldıran bu sitemde, tek bir kişi her şeye karar veriyor. BM’ye gittiğinde Dünya 5’ten büyüktür diyenler, Türkiye’nin de 1’den daha büyük olduğunu unutuyor.
Halkımızın yüzde 98’i TBMM’de temsil ediliyor. Fakat pek çok önemli karar bu Meclis’e gelmiyor bile. Tek bir imza ile milyonları etkileyecek adımlar atılabiliyor. Yüzde 98 temsil gücü olan bir TBMM 84 milyonda 1 kişiden daha büyük olamıyor. Türkiye bir merciden tek kişiden ibaret değildir, Türkiye 1’den büyüktür. Demokrasi sadece sandıktan sandığa işleyen bir süreç değildir."
Yola çıktığımız ilk gün, daha 9 Mart’ta tüm Türkiye’ye Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi vaat ettik. Güçlü, uzun vadeli ve istikrarlı yönetim sistemi tesis etmeyi amaçlıyoruz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimiz, 90’lı yılların sistemi değildir. Biz güçlü hükumet, güçlü Meclis ve güçlü yargıyı esas alıyoruz.
Birincisi, Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsız olmasını sağlayacağız. Partili bir cumhurbaşkanı tarafsız olamaz. İkincisi; bakanlara daha çok yetki ve daha çok sorumluluk vereceğiz. Bakanlıkları ve devlet kurumlarını güçlendireceğiz. Üçüncüsü; Yerel yönetimlere daha çok yetki vereceğiz.
Meclisimizi güçlendireceğiz. Meclisimiz, yürütmeyi, yani hükûmeti etkin bir şekilde denetleyebilecek. Gazi Meclisimizi, iktidar partisinin uzantısı olmaktan çıkartacağız.
Sivil toplumu güçlendireceğiz. İfade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
Anayasa Mahkemesine yapılan atamalarda, Meclisimizin nitelikli çoğunluğunu söz sahibi kılacağız. Böylece tek bir parti veya ittifak, Yüksek Mahkeme heyetini tek başına şekillendiremeyecek.
Muhalefet partisinin de desteği ile Siirt seçimleri yenilenmişti. Bu sayede de bugünkü Cumhurbaşkanı, Başbakan olabilmişti. Siirt vesayetle mücadele etmişti. Oysa yıllar sonra başka bir vesayet çıktı. Siirt, kayyum politikası ile adeta cezalandırıldı." (ANKA)