Altaylı, "Adam sabah magazin programı yapıyor. Araya Montreux Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili müthiş fikirlerini sıkıştırıyor. Belli ki ne sözleşmeyi görmüş ne sözleşmenin içeriği ile ilgili bir bilgisi var. Zır ötesi cahil. Söylediği her şey yanlış.
Saçmalıyor. Zırvalıyor. Ama müthiş bir fütursuzluk içinde. Söylediği 10 şeyin 9’u yalan, 1’i de yanlış. Bunları rahat rahat çıkmış ekranda anlatıyor. Muhtemelen kendisi kadar cahil olan izleyici kitlesi de buna inanıyor. Ve Hakan Ural gibiler bu cehaletleri sayesinde alkışlanıyor. İş buluyor, o koltuklara oturtuluyor" dedi.
Altaylı, "Mesele Hakan Uralların cehaleti değil. Mesele Hakan Uralların alim yerine konması, yönetimler tarafından saygı görmesi. Cahil hadsizliğinin kutsanması. Hakan Ural’ın bilgili olduğu magazin konularında konuşmasına hiçbir şey diyemem.
Ama Hakan Uralların her konuda alim kesilmesi bir ülkenin dramıdır. Bakın size bir şey söyleyeyim. Geçmişte bilginin yerine cehaleti yücelten iki ülke vardı. Bunlardan biri Kamboçya diğeri Afganistan. İkisinin bugünkü hali ortada. Yani yolun sonu belli. İster ilerlersiniz, ister geri dönersiniz" görüşünü savundu.
Hakan Ural yayında "Montrö yapıldığında boğazlardan 3 bin gemi geçiyordu, Bugün bu rakam 50 bini, 2023 de bu rakamın bini geçmesi bekleniyor. Ve tek kuruş para alamıyoruz, denetleyemiyoruz. 8 Milyar dolar üstü kaybımız var" demişti.
Ayrıca Kanal İstanbul'u yabancı büyük devletlerin de istemediğini savunan Ural, Kanal İstanbul'la birlikte ülkenin gelirlerinin artacağını da belirtmişti.