Hava Yüzbaşı Ata Türkeri için TSK’da sonun başlangıcı 2011 Mayıs’ı oldu. Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Şubesi görevlileri tarafından ‘sohbet’ adı altında 6,5 saat sorgulandı. Cinsel tercihlerinden, alkol ve uyuşturucu kullanıp kullanmadığına, PKK sempatizanı arkadaşının olup olmadığına kadar sorular soruldu.
Attila Toygun'un Hürriyet'te yer alan haberine göre, Erkek kardeşinin annelerine ait peruğu başına taktıktan sonra birlikte şaka amaçlı poz verdikleri fotoğraf sorgucuların tek delili oldu. ‘ Erkek kardeşinle aranızda cinsel bir ilişki var mı? ‘ sorusu bile yöneltildi. Yüzbaşı Ata Türkeri bu sorgudan 6 ay sonra 6 Aralık 2011’de disiplinsizlik ve ahlaki durum gerekçesi ile TSK’dan atıldı.
Ordudan atıldığında yeni çocukları olmuştu, Doğa bebek henüz 11 günlüktü. 54 takdirnameli ve erken terfi sırasında en üstlerde yer alan bir isimdi. Hukuk mücadelesine başladı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi TSK’dan atılma kararına yaptığı itirazı reddetti. Elinde kalan tek seçeneği kullandı, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi verdiği kararla, Ata Türkeri’nin ‘Özel hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine’ hükmetti.
Bu karar, 2011-2013 yılları arasında TSK'dan aynı gerekçelerle atılan yüzlerce subay için emsal niteliğinde olacak...
ATATÜRK AŞIĞI ANNE BABA İSMİNİ ATA KOYDU
Atatürk aşığı öğretmen anne baba ilk çocuklarına Ata ismini koydu. Hayalleri Ata'nın subay olmasıydı. Ata Türkeri onları yanıltmadı. 1993'te sınavlarını başarıyla kazandığı Askeri Lise'den 2001'de Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde genç bir Teğmen olarak mezun oldu.
2007'DE EVLENDİ
Ata Türkeri 2007'de hayatını edebiyat öğretmeni Meltem hanımla birleştirdi. 2011'de ise çocuk bekliyorlardı. 4 yıllık birlikteliklerinin sonunda aralarına katılacak yeni aile bireyinin heyecanı içindeydiler.
SONUN BAŞLANGICI MAYIS 2011
Ancak, 2011 Mayıs'ın da beklenmedik bir gelişme oldu. Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Şubesi Ata Türkeri'yi 'bilgisine' başvurmak için Ankara'ya çağırmışlardı. Ata Türkeri o yıllarda İzmir Çiğli 2.Jet Ana Üs Komutanlığı'nda Yüzbaşı rütbesinde görev yapıyordu.
Yüzbaşı Ata Türkeri'yi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde Kıdemli Yüzbaşı ile bir astsubay karşıladı. İlk sözleri bunun bir sohbet olduğu, kaygılanacak, endişelenecek bir durum olmadığıydı.
Ardından dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay'ın, 'Personelimin hatasını affedebilirim. Ancak söylediği sözlerin yalan olmasını affedemem' şeklindeki sözleri kendisine tebliğ edildikten sonra sorulan sorulara doğru yanıtlar vermesi istendi.
Sorgucu Kıdemli Yüzbaşı, görüşmenin kayıt altına alınacağını söyledi, Yüzbaşı Ata Türkeri kabul etti. İlk soru, 'Öz geçmişinizi anlatın' oldu. Ardından sorguya temel teşkil eden sorular ardı ardına gelmeye başladı...
TUHAF SORULAR
'2003’te İzmir’de birkaç arkadaşınla birlikte bara gitmişsiniz, sonrasında barda tanıştığınız kadınlarla beraber olmuşsunuz. Esrar içmişsiniz. Teğmen olduğun yıl 4 kız4 erkek toplu seks yapmışsınız. PKK sempatizanı arkadaşın var mı ? Hava Harp Okulu'nda Ünsal isminde bir arkadaşınla çok samimiymişsin, aranızda eşcinsel bir ilişki oldu mu? Personelin olan bir astsubayın eşi ile birlikte oldun mu?'
1 YILDIR TAKİP
Sorular karşısında şaşıran Yüzbaşı Ata Türkeri'nin, ilk düşüncesi bunun bir Psikolojik Harp Eğitimi olabileceği ve kendisinin de sınandığı yönünde oldu. Soğukkanlılığını korumaya çalıştı. İddialar asılsızdı, soru sorulmuyor adeta suç isnat ediliyordu. Ata Türkeri tüm iddiaları reddetti, hepsi yalandı. Ata Türkeri'nin iddiasına göre, sorgucu subay, 'Seni 1 yıldır takip ediyoruz, doğru cevap ver' dedi.
Bunun üzerine Ata Türkeri, 'Ben doğru cevap veriyorum. Madem beni takip ediyorsunuz, elinizde benimle ilgili ne kadar fotoğraf, video, telefon görüşmesi varsa hepsini ortaya koyun' dedi.
FACEBOOK'TAKİ O FOTOĞRAF
Sorgu 6,5 saat sürdü. Son soruya gelindiğinde sorgucular bir fotoğraf çıkartarak Yüzbaşı Ata Türkeri'nin önüne koydu. Fotoğraf Ata Türkeri'nin Facebook sayfasında 2006 yılından beri duran bir kareydi. Ata Türkeri'nin yanında peruk ve şalvar giymiş bir erkek vardı. Birbirlerine sarılmış önlerindeki çiçeğe bakıyorlardı.
Sorgucu sordu:
'Yanınızdaki peruklu şalvarlı kişi kim? ' Ata Türkeri, sinirlenmişti, önce 'Madem beni 1 yıldır izliyorsunuz, kim olduğunu öğrenseydiniz' dedi. Sonrasında fotoğrafta yanında bulunan şalvarlı, peruklu kişinin, kardeşi Mehmet olduğunu söyledi. Sorgucu Kıdemli Yüzbaşı, kardeşi ile aralarındaki ilişkinin boyutunu, aralarında cinsel bir ilişki olup olmadığını sordu.
Ata Türkeri, 'Bu soruyu siz mi soruyorsunuz, yoksa Hava Kuvvetleri mi soruyor?' dedi. Muhatabı, Hava Kuvvetleri adına burda bulunduğunu söyledi. Ata Türkeri'nin cevabı, 'Senin temsil ettiği Hava Kuvvetleri buysa hemen atın beni' oldu. Sorgu bitti. Kıdemli Yüzbaşı, meslektaşı Ata Türkeri'ye görevi başına dönmesini mesaiye devam etmesini söyledi. Ata Türkeri'nin son sözleri ise, 'Nasıl gidip mesai yapacağım. Bu soruları nasıl unutacağım' oldu.
TAKDİRNAMELİ SUBAY
Ata Türkeri, görevinin başına döndü. O yıl Hava Kuvvetleri'nin 100.Yıl Kutlamaları vardı. Etkin görev aldı, başarısı takdirname ile ödüllendirildi. Görevler o kadar yoğundu ki, hamile olan eşi Meltem'i bile çoğu günler geç saate kadar evde yalnız bırakmak zorunda kalıyordu. Hatta bugünlerden birinde eşi kanama geçirmiş, hastaneye zor yetiştirmişlerdi.
BEBEĞİ 10 GÜNLÜKKEN ATILDI
Ata Türkeri TSK'dan atılma kararını 6 Aralık 2011'de aldı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı denetlemesinin birinci günüydü.Arkadaşlarının şaka yaptığını düşündü. Ancak gerçekti. 25 Kasım'da Doğa bebek dünyaya gelmişti. Henüz 10 günlüktü. Lohusa eşine durumu açıkladıktan sonra aynı gün ailece baba evine doğru yola çıktılar.
ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKI İHLAL EDİLDİ
Ata Türkeri'nin bundan sonraki günleri hayata tutunmak ve hukuk mücadelesi içinde geçti. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne açtıkları dava olumsuz sonuçlandı. 1'e karşı 4 oyla mesleğe geri dönüş yolu kapandı. Bunun üzerine avukatı Mustafa Bozkurt'un hazırladığı dilekçe ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. TSK'dan atılmasına karşı açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğini öne sürdü. Anayasa Mahkemesi 16 Aralık 2015'te gündeme aldığı dosyayı 17 Aralık 2015'te karara bağladı. Henüz gerekçeli kararının yazılmadığı kararın özetinde, Yüzbaşı Ata Türkeri'nin 'Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine' hükmedildi.
BU KARAR EMSAL TEŞKİL EDECEK
Ata Türkeri'nin avukatı Mustafa Bozkurt kararın ardından Hürriyet'e şunları söyledi: 'Önceki yıllarda çok sayıda TSK personeli özel hayatı gerekçe gösterilerek haklarında ayırma kararı gerçekleştirildi. Bu işlemin iptali için açılan pek çok Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından ahlaki nedenler gerekçe gösterilerek reddedildi. Bu kararın içeriğinin; diğer başvurular yönünden de emsal teşkil edeceği, asker kişilerin de mesai ve çalışma hayatına doğrudan bir etkisi bulunmadığı sürece Anayasa ile güvence altına alınan “özel hayata saygı” hakkından yararlanması gerektiği ve bu hakka yapılan müdahale ile TSK personeli hakkında, TSK’dan ayırma kararı verilmesinin hukuka uygun olmadığı yönünde olduğu kanaatindeyim. Sayın Anayasa Mahkemesinin bu kararından sonra idari karar mekanizmaları ile yargı organlarının konuyla ilgili gereken hassasiyetleri göstermeleri umudunu taşımaktayım' dedi.
'O İĞRENÇ SORULARI HALA UNUTAMIYORUM'
Ata Türkeri, TSK'dan atıldıktan sonra ailesi ile birlikte Mersin'e baba evine döndü. Kızları Doğa henüz 10 günlüktü. Teyzesi evini yeğeni Ata Türkeri için açtı. TSK'dan atılmalarının travmaları hem maddi hem de manevi anlamda büyük oldu. Ata Türkeri o gün ve sonrasında yaşadıkları şöyle anlattı: 'Sordukları o iğrenç soruları hala unutamıyorum. İsnat ettikleri suçlamaların hiç biri gerçek değildi. TSK'dan atıldıktan sonra 6 ay evden çıkamadım. Depresyona girmiştim. Sonrasında ailemin desteği ile hayata tutunmaya başladım. Kendimize yeni bir hayat kurduk. Hayata hep birlikte tutunmaya çalışıyoruz' dedi.
Benzer gerekçelerle 6 Kasım 2012’de TSK’dan atılan Hava Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu (29) intihar etmişti.
NAZLIGÜL ÜSTEĞMEN İNTİHAR ETMİŞTİ
Hava Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'da 6 Kasım 2012'de yani Yüzbaşı Ata Türkeri'nin atılmasından tam 1 yıl 1 ay sonra, 'disiplinsizlik ve ahlaki nedenler' gerekçe gösterilerek TSK'dan atılmıştı. 29 yaşındaki Daştanoğlu, 7 Kasım 2012'de beylik tabancası ile intihar etmişti. Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu da TSK'dan atılmadan önce Hava Kuvvetleri istihbarat birimleri tarafından, 'Neden evlendin * Neden boşandın ? Çocuğun velayeti neden senden ? Arif neden sana mesaj atıyordu? Evren ile aranda ne var?' şeklinde sorular yöneltildiği ortaya çıkmıştı.
Hürriyet