Abone Ol

Annesi ve eşi arasında kalan tek erkek sen değilsin

Sabah yazarı Mevlüt Tezel, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ annesi Nurten Tatlıtuğ'un paylaşımıyla ilgili bir yazı yazdı.

Annesi ve eşi arasında kalan tek sen değilsin

Nurten Tatlıtuğ'un Sosyal medya hesabında 'Cesur ve Güzel' dizisindeki öpüşme sahnesini beğenip "Yılın en yakışan çiftisiniz. Maşallah size" demesiyle ilgili olarak "Kıvanç, dizilerde asi-maço takılıyor ama annesinin sosyal paylaşımları durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Kıvanç yalnız değilsin, annesi ve eşi arasında kalan tek erkek sen değilsin" ifadesini kullandı.

Mevlüt Tezel'in "Kıvanç Tatlıtuğ yalnız değilsin" başlığıyla yayımlanan (30 Kasım 2016) yazısı şöyle:

Nurten Tatlıtuğ oğlu Kıvanç Tatlıtuğ ile Tuba Büyüküstün'ün 'Cesur ve Güzel' dizisindeki öpüşme sahnesini beğenip 'Yılın en yakışan çiftisiniz.
Maşallah size' diye sosyal medyada bir paylaşımda bulunmuştu.
Nurten Hanım daha sonra 'Gelinim Başak'ı üzmüşüm.
Hata yaptım' diye bir açıklamada bulundu.
Hatasını kabul etmesi güzel ama Nurten Hanım'ın gelinin canını yakmak için bu yorumu bilinçli yaptığını düşünenlerin sayısı fazla. Nurten Hanım, Kıvanç'ın Başak ile evlenmesine baştan karşı çıkmış, hatta hastalığını gerekçe göstererek oğlunun düğününe katılmamıştı.

Kaynana diktası

Kıvanç, dizilerde asi-maço takılıyor ama annesinin sosyal paylaşımları durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor.
Kıvanç yalnız değilsin, annesi ve eşi arasında kalan tek erkek sen değilsin. Kaynanaların gelinleriyle iktidar savaşına girişmesi Türkiye'nin kanayan yarası aslında! Elbette kaynana her yerde kaynana ama Türkiye'deki kaynanalık kurumu daha faşizanca sanki. Oğullarından bir türlü kopamayan anneler, her an darbe yapacakmışçasına pusuda bekliyorlar ve gelinleriyle sürekli bir iktidar mücadelesi içindeler. Çünkü el bebek gül bebek büyüttükleri oğullarına gelinlerinin iyi bakamadığını düşünüyorlar.
Uyguladıkları bu psikolojinin bir level sonrası ise torunlarına iyi bakamamak oluyor.
Bu tavır içerisinde olan anneler aslında en büyük kötülüğü oğullarına yapıyorlar; onların olgunlaşmasını geciktiriyorlar, mutlu ve huzurlu evlilik sürmesine engel oluyorlar. Oğullar ise anne ve eş arasında, sanki Merkez Bankası'nın döviz kurunu hesaplaması gibi sürekli bir denge politikası izlemek zorunda kalıyorlar. Bir tarafta eş dırdırı, diğer tarafta anne baskısı, iki tarafın da sürekli ağlaması ve hep talepte bulunmaları arasında erkekler mutsuz bir hayat sürdürüyorlar.
Türkiye'nin en yakışıklı, en zengin oyuncularından biri olan Kıvanç'ın bile benzer sorunlar yaşadığına dair haberler çıkması, kaynana diktasının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor aslında.