Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki’ye göre toplum salgınla mücadelede makul ve adil bulduğu yasakları destekliyor, diğerlerini desteklemiyor. Turistlere kısıtlama uygulanmaması, alkol satış yasağı ve zincir marketlerde bazı ürünlerin satışlarına getirilen yasak toplumdan destek görmüyor. ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ortak aday göstermesi halinde sonuç ne olur’ sorusuna verilen cevaplar ise Cumhur İttifakı ve Erdoğan’a olan destekte Eylül’de başlayan düşüşün en üst noktaya ulaştığına işaret ediyor.
- Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sayacaklarımdan hangisini tercih edersiniz sorusunda yüzde 35 ile “partimin desteklediği her adaya oy veririm” cevabı dikkat çekici. Bu bize, adayın kim olacağının çok da önemi olmadığını mı söylüyor?
Tam olarak böyle yorumlamam. Partilerin kendi tabanlarının çekirdekleri açısından bir sıkıntıları yok. Buradaki esas mücadele rakip partilerin memnuniyetsiz seçmeninin kendi tarafında çekebilmekte. Zaten eğer 2023’te yeni bir denge kurulacaksa bu dengenin esas belirleyicisi blok değiştirecek seçmen olacak. Yani iktidar blokundan muhalefet blokuna geçen seçmen. Sonuçlara baktığımızda katılımcıların yüzde 35’i ortak aday veya partilerinin kendi adayı fark etmeksizin partilerinin desteklediği her adaya oy vereceğini belirtti. Buna karşılık katılımcıların yüzde 28’i partilerinin kendi adayını çıkarmasını tercih ederken, yüzde 25’i ise ittifaklar çerçevesinde ortak aday çıkarılmasını tercih ettiğini belirtti. Mayıs ayı birinci anketi bulgularına göre katılımcıların yüzde 28’i destekledikleri partinin kendi adayını çıkarmasını tercih ediyor.
HDP SEÇMENİ AYRIŞIYOR
Burada AK Parti seçmenlerinin diğer seçmen gruplarından ayrıştığını ve AK Parti’nin kendi adayını çıkartması konusundaki tercihlerinin daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bir diğer sonuç ise katılımcıların yüzde 25’inin destekledikleri partinin ittifak içerisinde olduğu partiler ile ortay aday çıkartmasını tercih etmeleri oldu. Buradaki sonuçları parti kırılımına göre incelediğimizde CHP ve İYİ Parti seçmenlerinin diğer seçmenlerden ayrıştığını söylemek mümkün. Millet İttifakı’nı oluşturan iki büyük partinin seçmenlerinin yüzde 40’a yakını partilerinin ittifak çerçevesinde ortak aday çıkarmasını tercih ediyor. Bu sonuçlar Millet İttifakı seçmeninin çoğunluğunun ortak aday fikrine henüz ikna olmadığını gösteriyor. Son olarak katılımcıların yüzde 35’i ortak aday veya partinin kendi adayı fark etmeksizin partilerinin desteklediği her adaya oy vereceğini ifade etti. Cumhur İttifakı seçmenlerinin, Millet İttifakı seçmenlerine göre bu yanıtı daha çok tercih ettiği görülürken, asıl ayrışan grubun HDP seçmeni olması araştırmamızın önemli sonuçlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. HDP seçmeni önemli bir fark ile partilerinin desteklediği her adaya oy vereceklerini belirtti.
AŞI GELMEDİ, GÜVEN ERİDİ
- Yüzde 44 hükümete güvenmiyor... Daha önce bu sorulara ne cevap verilirdi?
Ocak 2021 yılında aynı soruyu sorduğumuzda katılımcıların yüzde 44’ü hükümete güvenmiyorum/hiç güvenmiyorum cevabını verirken bugün bu oran yüzde 48 seviyesine çıkmış vaziyette. Ben bu artışı salgınla mücadeledeki eksiklikler ve ekonomideki gidişata bağlıyorum. Konulan yasaklara başta iktidar bloku siyasetçilerinin uymaması, geçen yılın son aylarında söz verilen aşıların bir türlü gelmemesi güvenin erimesinde etkili oluyor. Bu olanlar toplumdaki adalet duygusuna ciddi zarar veriyor.
Şu anda içinde bulunduğumuz tam kapanma kararından sonra yayımlanan genelgelerdeki karışıklıklar, neden alındığı belli olmayan bazı kararların sonradan iptal edilmesi ve belki de en önemlisi bir tam kapanma kararının destek paketi açıklanmadan alınmış olması sonuçlara yansıdı. Toplum salgın ve ekonominin yıkıcı baskısı altında kendini yalnız kalmış hissediyor.
- Tüm bu tablo aslında yurttaşın koronavirüs konusunu öncelediğini gösteriyor. Çünkü yüzde 34.9 endişeli, yüzde 31.9 çok endişeli. Üstelik turistlere kısıtlama uygulanmamasını yanlış buluyor... Oyların düşmesinde koronavirüs dönemi ne kadar etkili oldu?