Abone Ol

Arda Uskan'ın eşine Serhat Albayrak sahip çıktı

Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz usta gazeteci Arda Uskan'ın eşi Selda Uskan artık yazılarıyla Takvim gazetesinde olacak. Serhat Albayrak, Selda Uskan'a sahip çıkarak köşe açtı. Selda Uskan ünlülerle birlikte gelen mektuplara cevap veriyor. İlk ünlü ise Hülya Avşar...

Arda Uskan'ın eşine Serhat Albayrak sahip çıktı

İŞTE SELDA USKAN'IN BUGÜNKÜ YAZISI

Sevgili Takvim'ciler... Ne derdiniz varsa veya söylemek istediğiniz her ne ise artık bu köşe emrinize amade... Bir de sürprizimiz var; ünlü dostlarımızdan rica ediyoruz bazı mektuplarınızı onlar cevaplıyorlar! Bu günkü konuğumuz Sevgili Hülya Avşar. Ve dün yayınladığımız o mektuba sessiz kalamadı, bakın 16 yaşındaki genç okurumuza nasıl destek çıktı...

Bize yardım edin!

16 yaşında bir kızım. Annem 38 yaşında. Babam ikinci evliliğini yaptı, şimdi Hollanda’ da yaşıyor. Annemin bir erkek arkadaşı var devlet kuruluşunda  memur. ‘Karımla ayrı yaşıyorum’ diyor ama bu koca bir yalan. Annem onun yakışıklı buluyor, bana sorarsanız en kaba erkek ama itiraf etmek gerekirse bu adam bize çok iyi bakıyor. Özellikle yemek içmek konusunda eli bol, bir dediğimi iki etmiyor. Bilgisayar aldı ve ADSL bağlattı. Diğer yandan annemin ve benim pazara gitmemizi bile yasakladı. ‘Ne isterseniz söyleyin ben getiririm’ diyor. Ben okuyorum derslerim iyi. Ama bir bakıyorum okul çıkışı beni takip etmiş. Gündüz vakti niçin işte değil bilmem. Dayak konusuna gelince… Bu adam geldiği geceler içiyor ve mutlaka kavga ve dayakla bitiyor. Sebepleri anlatmakla bitmez. Mesela geçen gün babamın ve Hollandalı eşinin fotoğrafını gördü çekmecede. Annemin üzerine yürüdü. 'Kocanı neden hala unutamadın? Ben seni mutlu etmiyor muyum? Hani onun erkekliği yoktu?' diye. Bu adamdan kurtuluş yok. Anneme diyor ki; 'Seni ben bırakacağım istediğim zaman, sen beni terk edemezsin!” Bizim aileden ise hiç kimseden hayır yok. Şimdi biz ne yapalım? Bu adam olmazsa ortada kalırız ve zaten o istemeden de annem onu bırakmaz. Bir de diyor ki, 'Bu kızı harcatmam sana! Bir büyüsün bakacağız!' O ne demekse?

Rumuz; Anne-kız

Hülya Avşar cevaplıyor; Bence tamamen hastalıklı bir durum ve en kısa zamanda bu adamdan kurtulup daha özgür bir hayat yaşamak için silkinip kendinize gelin. Gerekirse simit satıp ayakta durun. Diğer yanda bu adam tehlikeli, yardım almalısınız. Belki bunu emniyet eşliğinde yapmak en iyisi. Hatta mümkünse bize bildirin, ben bizzat takipçisi olurum. Asıl sorunsa, adamı bırakacağına emin olamadığım anneniz. Kusura kalmayın ama biraz beyinsiz görünüyor. Sevgilerimle.

                        

Erkek gibi kız!

Müge Anlı'yı izliyorum sabahları... Geçen gün öldürülen kızın annesi diyor ki;  'Benim evladım erkek gibiydi, sevgilisini elinden alan arkadaşının kapısına bıçakla dayanmıştı! ' Müge Hanım itiraz etti, 'Bu bir zorbalıktır, bunun erkek ya da kadın olmakla alakası yoktur. Yıllardır yanlış biliniyor, kız kız gibi olmalıdır, erkek de erkek gibi!' Benim hatırladığım kadarıyla Selda Hanım siz de 'erkek fatma' olmakla övünürsünüz hep. Siz ve diğer okurlarınız ne diyeceksiniz merak ediyorum? İstanbullu eski bir okurunuz...

Selda Uskan cevaplıyor; Benim için 'erkek fatmalık' çocukluktan kalma bir tarifti. Daha çok erkek çocuklarının oyunlarını oynayan, evcilikte bile bakkal amca olmayı tercih eden bir tür haylazlık... Yetişkin olduğunuzda ise bu özellik yerini 'ırgat kadın' tipine bırakıyor. "Hele sen dur" diyerek tahta masalara bel vermek örneğin... Bir de nazenin kadın tipi vardır ki işte onlar tam 'kız gibi kız' olarak yetiştirilirler. Nazenin, ürkek, alıngan, hassas ve bir parça ağlak...  'Bıçakla kapıya dayanma' eylemine gelince Müge Anlı'ya katılıyorum, bunun cesaret ve güçle yani atfedilen 'delikanlılıkla' alakası yok. Olsa olsa öfke kontrolü edinememek.  Programda esas şu ayrıntı gözden kaçırılıyor; Rahmetli kızın annesi 'Türk erkeğini' örnek gösterirken, Anlı ve Dr. Verimli  'olması gereken batılı erkek' modelinden yola çıkıyor. Yani bizim erkeklerin 40 fırın ekmek yemesi gereken o malum medeniyet farkı.

Günün mesajı;

Ey Ahali duyun; Devletin bedava doğalgaz ve elektrik verdiği bir ülkenin vatandaşı, bizim ülkede elektriksizlik yüzünden ölmek üzere!  Antalyalı Gülsüm Kabadayı'nın 7 yıldır baktığı Rus gençten söz  ediyorum. Hatırlarsanız Gülsüm Hanım bu felçli genci almış ve anne şefkatiyle bağrına basmıştı. Şimdi borç yüzünden evinin elektriği kesik. O da çaresiz 427 tl'yi ödeyecek yardımsever bekliyor... Bu fedakar kadının sesini duyurur musunuz lütfen? Hacer Küçüktabak/ Antalya