Ankara 19.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter FETÖ üyeliğine dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraat etti.
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, Arınç’ın damadı hakkında verilen kararın ardından dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in telefon görüşmelerine işaret eden Erkin, “FETÖ kararlarının ‘adamına göre' alındığı kaygısı iyici artmış durumda” ifadelerini kullandı.
İşte Aytunç Erkin’in o yazısı…
Delil yetersizliği… Bir mahkeme düşünün… Duruşma savcısı delilleri sayıyor ve ardından “Şüphelinin Fetullahçı Terör Örgütü üyeliğinden 15 yıl hapisle cezalandırılmasını” istiyor!… Buraya kadar normal! Mahkeme de duruşma savcısının mütalaasına yanıt veriyor kararında: “Delil yoktur, beraatın…”
Aklıma ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın, 2008'de Cannes Film Festivali'nde aldığı ödülden sonra kurduğu şu cümle geldi: “Bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum.” Evet… Dün, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, AKP'nin kurucusu, Bülent Arınç'ın damadı Ekrem Yeter'i, FETÖ üyeliğinden beraat ettirmesi hem de ‘delil yetersizliğinden' beraat ettirmesi üzerine Ceylan'ın bu cümlesini değiştirerek mırıldandım: “Tutkuyla bağlı olduğumuz ülkemizde yalnızız…” Sakın karşı çıkmayın!
NEDEN ŞEHİT OLDULAR?
İlk önce 15 Temmuz gecesi, darbe girişimine karşı çıkanların nasıl şehit olduğunu düşünün… Sonra geriye doğru sarın… Ergenekon, Balyoz, Kozmik Oda gibi kumpaslarda kaç kişinin hayatını kaybettiğini, cezaevlerine tıkıldığını hatırlayın…
Sonra ileriye sarın…
Fetullah'la mücadele eden başta SÖZCÜ Gazetesi olmak üzere, yurtseverlere atılan ‘kriptoların' iftiralarını ve sonrasında yaşanan hukuksuzlukları, acımasızlıkları gözünüzün önünden geçirin!
Evet… Fetullah'la dün de biz mücadele ediyorduk bugün de! Fetullah'ın ‘organize bir suç örgütü', ‘Gladio' yapılanması olduğunu dün biz söylüyorduk bugün de…
Dün… Arınç'ın damadının ‘delil yetersizliğinden' beraatını, “Tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum” ben de! Şimdi, damat Yeter'le ilgili delillere geçelim…
İŞTE MAHKEMENİN SIRALADIĞI DELİLLER
Ekrem Yeter… 5 Haziran 2017'de, Anakara 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla “FETÖ üyeliğinden” tutuklandı… 8 Haziran 2017'de tahliye edildi… Yani üç gün sonra! Tutuksuz yargılandı!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı ve 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede, Bülent Arınç'ın damadıyla ilgili deliller sıralandı. Örneğin… FETÖ Çatı Davası'nda HTS kaydı alınan 72 şahsa ait 336 numara incelendi. Ekrem Yeter'in kendi adına kayıtlı telefonla FETÖ'nün tepe yönetiminde bulunan şahıslarla görüştüğü tespit edildi. İddianameyi okuyalım: “… Ekrem Yeter'in……Terör örgütü tepe yönetiminde yer alan Cemil Koca, Tuncay Delibaş, Hüseyin Kara, Şerif Ali Tekelan, Süleyman Uysal, Akın İpek, Bajattin Karataş ile 766 görüşmesi olduğu…
Bitmedi… İddianamede yazıyor: “… Şüphelinin, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hâlâ evinde FETÖ elebaşı Gülen'in kitap ve cd'lerini bulundurduğu…”
Bitmedi…
Fetullah Gülen, 25 Aralık 2013 tarihinde örgüt üyelerine “Bank Asya'ya para yatırın” çağrısı yapmıştı. İddianameden okuyalım: “… Bank Asya'da hesabı bulunan Yeter'in, örgüt elebaşı Gülen'in talimatı üzerine, 31 Aralık 2013- 24 Aralık 2014 tarihleri arasında ki hesabında 40. 993.52 Tl artış olduğu…”
ÖRGÜTÜN SAVCISI BAYRAM BOZKURT ‘MAHREM SINIFIN ABİSİ YETER' DEMİŞTİ
Ekrem Yeter'in reddettiği ancak kendisiyle ilgili hazırlanan iddianamede çarpıcı bir tanık daha vardı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturmada tanık olan eski Savcı Bayram Bozkurt (Erzincan Ergenekon'un Savcısı) 4 Aralık 2016 tarihli ifadesinde şunları anlattı:
“… Konya'da 20 de 1'lik evlerde kaldığımız dönemde Meram Tıp Fakültesi'nde Kalp Damar Cerrahı olan soyadını bilmediğim doktor Ekrem isimli kişi, Konya'da ki FETÖ yapılanmasının mahrem sınıfının abisi olduğunu söyledi. Ekrem YETER, cemaatin kurmuş olduğu Uluslararası Tıp Örgütü (USAF) Başkanı oldu. Kendisi ile zaman zaman görüştüm. Dış Kapı Hastanesi'nde Kardiyoloji Bölüm Başkanı iken, cemaat mensubu olan isimlerin Yüksek Yargı'ya seçilmesi için bana iletti. USAF'ın, uluslararası yapılanmada önemi vardır. Cemaate ait olan bu örgüte kayıtlı 20 bin civarında doktor var. Bunlar senelik izinlerinin yarıya yakın zamanlarını geri kalmış ülkelerde karşılıksız tıp hizmeti vermek yoluyla o ülkelerdeki üst düzey devlet adamlarının sempatisini kazanıp…”
SONUÇ: FETÖ kararlarının ‘adamına göre' alındığı kaygısı iyici artmış durumda.