Artı yönetimiyle 4 Mart'ta protokol imzalandığı, protokol öncesi ve sonrası 7 çalışanın 'hiyerarşiye uymamak', ‘üslubunuz sorunlu' gibi gerekçelerle istifaya zorlandığını ya da ücretli/ücretsiz izne çıkarıldığını belirten DİSK Basın-İŞ "Şimdi ise ‘sözleşme feshi’ ile 50’den fazla çalışan işsiz kalacak. Dile kolay, 50’den fazla hayat, Artı yönetiminin kararı ile alt üst olacak" dedi.
Sendika, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında, yaşananın bir “gazeteci kıyımı” olduğunu belirterek Artı TV ve Artı Gerçek yönetimini kararlarından vazgeçmeye çağırdı.
Açıklama şöyle:
Sözümüz bu kez net!
Doğrudan Artı TV yönetimine; Celal Başlangıç, Ragıp Duran, Ayşe Yıldırım, Kenan Azizoğlu, Emin Arslan, Dilhun Gençdal ve Fatih Yapıcı’ya…
Değersizleştirme, mobbing ve zamsız geçen 4 yıl… Bütün bunlar bıçağın kemikte olduğu bir vakitte iş bırakma eylemiyle ‘dolaylı’ dile getirildi.
DİSK Basın-İş’in de devrede olduğu hak arayışı sürecinde, Artı TV’nin ‘sessizlerin, ezilenlerin, kadınların, halkların, işçilerin, LGBTİ+’ların” sesi olduğu gerçeğinin yarattığı DEĞER’e saygı duyarak müzakerelerle PROTOKOL imzalatmayı başardık. İmza atılmasını yönetimin ‘iyi niyeti’ olarak okuduk.
Meğer büyük bir yanılgıymış!”
“Hak arayışında öne çıkanlar işten çıkarılıyor”
Sendika, protokol imzalanması sürecinde öne çıkan isimlerinden işten çıkarılmaya başlandığını ifade ederek açıklamada şunları kaydetti:
Hak’ arayışında öne çıkanlar teker teker işten çıkarılmaya başlandı çeşitli bahanelerle… Daha PROTOKOL’ün ruhu ARTI’da dolaşmaya başlamamıştı bile…
Son olarak da DİSK-Basın İş işyeri temsilcisi arkadaşımız Cenk Kolçak ‘hiyerarşiyi gözetmeme’ bahanesiyle ücretsiz izne çıkarıldı.
Bu yönetim anlayışı için bu ‘kefaretin’ yetmeyeceği açıktı. İşten çıkarmalara karşı tutum belirlemeye çalışırken, Artı yönetimi akıl almaz bir kararla hukuki ve fiili mücadeleye hazırlanan sendikamıza söz konusu şirketlerle sözleşmesini feshettiğini deklere etti.
Bu karar, şirketlerde çalışan herkesin İŞSİZ kalması demek!
Bu karar, hak arayan, haksızlığa sessiz kalmayan basın emekçilerini açlıkla, işsizlikle cezalandırmak demek!
Bu karar, 4 yıldır zamsız çalıştırılan, mobbing ve baskı ortamında işini yapmaya zorlanan, itiraz hakkı istifa baskısı ile elinden alınan ve tüm bunlara karşı sendikalaşma hakkını kullanan basın emekçilerine 'DEMİRÖREN'vari bir yanıttır.
İspiyon, jurnalleme, dedikodu mekanizmalarıyla karar veren yönetimin kararını TANIMIYORUZ.
Yönetimin ‘iyi niyeti’ olarak da kamuoyuna duyurduğumuz PROTOKOL’e aykırı davranışını çalışanların, sendikanın ve kamuoyunun aklıyla ALAY ETME olarak görüyoruz. Artı yönetimi, imzaladığı sözleşmeyi yok saydı!
Israrla “Burası patronsuz işyeri” beyanlarının YALAN olduğunu kendileri açık etti!”
4 Mart’ta protokol imzalandı. Protokol öncesi ve sonrası “hiyerarşiye uymamak” veya ‘üslubunuz sorunlu” gibi muğlak gerekçelerle7 kişi ya istifaya zorlandı ya da işten çıkarmanın pandemi dilinde “ücretsiz/ücretli izne” çıkarıldı. Şimdi ise ‘sözleşme feshi’ ile 50’den fazla çalışan işsiz kalacak. Dile kolay, 50’den fazla hayat, Artı yönetiminin ‘KARARI’ ile alt üst olacak!
Gerekçe ‘küçülme’, ‘parasızlık’, ‘pandemi’ vs. olacak.
DİSK Basın-İş, açıklamasını dayanışma çağrısı yaparak sonlandırdı. Söz konusu gazete ve kanalda yayınlara katılan isimlere seslenen sendika, “Artı TV’de program yapan, Artı Gerçek’te yazı yazan tüm gazeteci, yazar ve aydınları, okurları, izleyicileri ve tüm kamuoyunu bu kitlesel emek kıyımına karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”