Derneğin açıklamasında, Erbaş'ın inançsızları hedef aldığı belirtilerek "Türkiye Cumhuriyetinin eşit yurttaşları olan inançsızların, böylesine ayrıştırıcı ve sorumsuz açıklamalar nedeniyle toplumsal baskıya ve şiddete maruz kalmaları, can güvenliklerinin tehlikeye girmesi söz konusudur.
Bu bağlamda inançsızlara yönelik gerçekleşebilecek saldırıların mesuliyeti, dini farklılıkları kullanarak toplumsal uzlaşmanın önünü kesen ve bu açıklamalar karşısında gerekli girişimlerde bulunmayarak böyle eylemlerin devamlılığını sağlayan yetkililere aittir" denildi.
Erbaş'ın sözlerinin hem Anayasa’nın hem de Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine aykırılık teşkil ettiğine dikkat çekilirken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu belirtildi.
Ateizm Derneği'nden yapılan yazılı açıklama şöyle:
Bilindiği üzere, 23.10.2020 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Patnos/Ağrı’daki Recep Tayyip Erdoğan Camii’nin açılış töreni sonrası yapmış olduğu konuşmada, inançsızları hedef alarak, “ahirete inancı olmayan insandan her türlü kötülük beklenir” söyleminde bulunmuştu.
Türkiye Cumhuriyetinin eşit yurttaşları olan inançsızların, böylesine ayrıştırıcı ve sorumsuz açıklamalar nedeniyle toplumsal baskıya ve şiddete maruz kalmaları, can güvenliklerinin tehlikeye girmesi söz konusudur. Bu bağlamda inançsızlara yönelik gerçekleşebilecek saldırıların mesuliyeti, dini farklılıkları kullanarak toplumsal uzlaşmanın önünü kesen ve bu açıklamalar karşısında gerekli girişimlerde bulunmayarak böyle eylemlerin devamlılığını sağlayan yetkililere aittir.
Ateizm Derneği, bu nefret söyleminin hem Anayasa’nın hem de Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine aykırılık teşkil ettiğini göz önünde bulundurarak, Erbaş hakkında laik Türkiye Cumhuriyetinde yaşamakta olan inançsız vatandaşlara alenen hakaret etmek, bu kişiler aleyhinde halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek veya aşağılamak suçları çerçevesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur.
Ateizm Derneği olarak, inanca dayalı farklılıkların devlet yetkilileri tarafından körüklenmesini son derece tehlikeli bulduğumuzun bir kez daha altını çiziyor, toplumsal huzurun sağlanması için yetkilileri makamlarının gerektirdiği sorumluluğu göstermeye davet ediyoruz.
Basına ve kamuoyuna önemle duyurulur.