REHA MUHTAR / VATAN
Damdaki skandal
Önceki akşam saat sekiz sularında Ayten Gökçer arıyor telefonla...
-"Evde misiniz Reha Bey?.. Lütfen ATV'yi açar mısınız?.. Elveda Rumeli diye bir dizi oynuyor... Bu kadar rezalet olmaz... Bu dizinin teksti bile bizim Damdaki Kemancı'nın aynısı..." diye feryat figan tepki gösteriyor...
9-10 yaşlarındaydım Damdaki Kemancı'yı ilk seyrettiğimde... Dünya klasiklerine giren "If I were a ritch man" (Ah bir zengin olsam) parçasını yaratan, o ünlü müzikali, Broadway'de sahnelendikten sonra, Cüneyt Gökçer Türkiye'ye getirmişti ve oyunda 5 kız sahibi Sütçü Tevye'yi de kendisi oynuyordu...
"If I were a rich man... Daba diba diba, daba diba diba diba da..."
Çarlık Rusyası'nda bir Yahudi köyünde yaşayan fakir Yahudi Sütçü Tevye'nin dramıydı ve 1900'lerin başında Ukrayna'da Anatevka isimli bir Yahudi köyünde geçiyordu...
Çarlık Rusyası, orada bir Yahudi köyü, fakir sütçü Tevye ve isteklerini yerine getirmeyen kızları...
Damdaki Kemancı, "Yoksul bir sütçünün Çarlık Rusyası'nın zulüm iiktidarına dayanmasını sağlayan sevgi, gurur ve inancının hayat dolu hikayesiydi..." En iyi film ve en iyi yönetmen dahil olmak üzere 8 dalda Oscar'a aday gösterildi ve dünya klasikleri arasına girdi...
***
Önceki gece ATV'de yayınlanan Elveda Rumeli dizisine bakıyorum...
Dünya klasiklerine giren Yahudi Sütçü Tevye, el çabukluğuyla Sütçü Ramiz oluvermiş...
Ayten Gökçer, "Sütçü Tevye'den, kızıyla evlenmek isteyen terziye, çöpçatandan, kasapa ve anarşist oğlana kadar herkes aynı yeni dizide..." diyor...
"Üstelik konuşmalar, diyaloglar, tekst de aynı... Onu bile değiştirme gereği görmemişler..."
YAPIMCISI NE SÖYLÜYOR?..
Sorun bu yönüyle bir sanat eserinin araklanıp araklanmaması konusudur belki...
Ama bir başka yönü var ki, o bugünlerde Türkiye'de iktidar avantalarından yararlanmak için hızla çoğalan, "Televizyonlarda türban takarak program yapmaktan, gece saat 21'de canlı yayınlarda oruç açmaya varan, bir zırvalıklar, sakillikler ve yalakalıklar ve fırsatçılıklar dönemine denk düşen ilginç rastlantıdır."
Dünya klasiklerine giren ve bütün dünya gençlerinin Yahudi Sütçü Tevye diye öğreneceği olayı bundan böyle Türkiye'deki gençlik Sütçü Ramiz olarak öğrenecek...
Olay Çarlık Rusyası'nda bir Yahudi köyünde geçmeyecek, Makedonya'da Manastır yakınlarında bir Osmanlı köyünde gerçekleşecek...
Belli ki Yahudi Tevye, Sütçü Ramiz olacak...
Elveda Rumeli dizisinin konusu resmi sitesinde şöyle yazıyor:
"Elveda Rumeli'de 500 yıllık hakimiyetten sonra Rumeli'ye elveda diyen bir halkın hikayesini kimi zaman kahkahalarla kimi zaman gözyaşlarıyla izleyeceksiniz..."
Ne yazık...
Osmanlı'nın aldığı topraklardan çekilirken yaşanan dramlar bile dünya çapındaki bir klasik oyunun Yahudi köyündeki dramından alınıyor...
Yarın Elveda Rumeli dizisini izleyen genç bir Türk çocuğu, Avrupa'daki bir yaşıtıyla konuşurken acaba Damdaki Kemancı hakkında ne diyecek?..
-Damdaki Kemancı mı? O ne?.. Bizde Damdaki Kemancı ve Sütçü Tevye yok... Bizdeki Sütçü Ramiz... O olay Çarlık Rusyası'nda geçmiyor... Makedonya'da Manastır köyünde geçiyor... Nereden çıktı şimdi bu Yahudilik ve Tevye... Nasıl takarsınız bu adı bizim Sütçü Remzi Efendi'ye?..
***
Elveda Rumeli'nin dünkü ratinglerine bakıyorum...
Totalde 15 share, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek AB grubunda ise yüzde 19'larda...
Yani üst gelir grubunda, açık olan her yüz televizyonun 19'unda bu dizi izlenmiş...
Yapımcısı Tarkan Karlıdağ'la konuşturuyorum Gülşen Yüksel'i...
"Ana temada benzerlikler var... Ama genel anlamda benzerlik taşımıyor" diyor yapımcı...
ATV şu anda TMSF tarafından atanmış bir yönetimin elinde...
Elbette TMSF'dekiler bunun böyle olmasını istemediler...
Ama hayat böyle bir şey...
Herkes Türkiye'nin yeni durumundan kendine vazife çıkartıyor...
Birileri canlı yayında türban takmaya başlıyor...
Öteki türbanlı resim veriyor...
Diğeri gecenin 9'unda "Orucumu daha açmadım... Oruç açacağım" diye tutturuyor..
En sonunda Damdaki Kemancı'daki Sütçü Tevye, oluyor Sütçü Ramiz...
Çarlık Rusyası oluyor Makedonya...
Artık Türkiye bu yeni sunumu izleyecek televizyonlardan...
***
En çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz?..
Hani Cumhuriyet rejiminin renklerinden memnun olmayan, onları haki renkten ibaret sayan, Cumhuriyet'in çoğulculuğuna dayatmacılık diyen, Mustafa Kemal'in valsine batının üretim değil, tüketim kopyacılığı muamelesi çeken, çok renkli ve çok demokrat İkinci Cumhuriyetçi arkadaşlar var ya...
Acaba onlar "Damdaki Sütçü Ramiz'e ne diyecekler?.."
Hani "Çağdaş dünyayla nihayet bütünleşiyoruz ya..."
Damdaki Sütçü Ramiz için de iki satır attırsalar diyorum...
Ramazan vakti bu fakiri sevindirme niyetine!!!