İstanbul'da 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı protestolarını organize etmekle suçlanan Kavala ve diğer sekiz kişi geçen yıl Şubat ayında tüm suçlamalardan beraat etmiş ancak temyiz mahkemesi Ocak ayında bu kararı bozmuştu.
Hüküm giymeden yaklaşık dört yıldır tutuklu bulunan Kavala, ayrıca Temmuz 2016'daki darbe girişiminde de rol oynamakla suçlanıyor. Bu suçlamalar Şubat ayında Gezi Parkı eylemleri hakkındaki dosya ile birleştirildi.
AİHM, Kavala'nın tutuklu yargılanmasının kendisini susturmak için alınmış bir karar olduğuna 2019 yılı Aralık ayında hükmetmiş ve serbest bırakılmasına karar vermişti. Ancak Türkiye, AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin defalarca çağrıda bulunmasına rağmen bu kararı uygulamadı.
Reuters'ın haberine göre; bu haftaki toplantının ardından komite, Kasım ayı sonundaki toplantıdan önce Kavala'nın serbest bırakılmaması halinde, Türkiye'ye yönelik ihlal prosedürünü başlatacağını resmen bildirmeyi oylayacağını açıkladı.
İhlal prosedüründeki bir sonraki adım uyarınca, Türkiye'nin mahkeme kararına uymayarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edip etmediği sorusu AİHM'e yöneltilecek.
AİHM'in ihlal tespit etmesi halinde, Bakanlar Komitesi hangi tedbirlerin alınması gerektiğini değerlendirmeye başlayabilir. İhlal prosedürü soncunda Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ndeki üyeliği veya oy hakkı askıya alınabilir.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye kampanyacısı Milena Büyüm, Türkiye hükümetine, "Avrupa Konseyi'nin Bakanlar Komitesi, Osman Kavala'ya dair kararında son derece açık: ya onu hemen serbest bırakın ya da ihlal prosedürüyle karşı karşıya kalın" dedi.
Büyüm, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Türkiye bağlayıcı AİHM kararını uygulamazsa, şimdiye kadar bu şekilde utandırılan ikinci ülke olacak" diye ekledi.
Selahattin Demirtaş
Komite yaklaşık beş yıldır hapiste bulunan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın davasını da inceledi.
AİHM, bu yılın başlarında, Demirtaş'ın makul şüpheyi destekleyecek delil olmadan tutuklandığına ve tutukluluğunun siyasi tartışma özgürlüğünü kısıtlamayı amaçladığına hükmetti.
Komite, Demirtaş'ın serbest bırakılması, daha önce verilen kararın bozulması ve hakkında devam eden davanın düşürülmesi gerektiğini açıkladı.