Cumhurbaşkanı Erdoğan son KHK'yı eleştiren eski cumhurbaşkanı Gül'ü "Hayırcılarla birlikte hareket etmekle" suçladı, ikili arasında eleştiri dozu arttı.
AK Parti kurmayları da birbiri ardına yaptıkları açıklamalarla Gül'ü risk almamak, medya önünde konuşmak, fitne-fesada ortam hazırlamakla suçladılar.
NE OLDUM DELİLERİ
Hedefteki isme bir sert tepki de Yeni Şafak gazetesi yazarı Aydın Ünal'dan geldi. Erdoğan'ın uzun süre metin yazarlığını yapmış eski başdanışmanı Ünal, bugünkü köşesinde "Başkent’in siyaset ve bürokrasi çöplüğü “ne oldum” delileriyle, “küçük dağları ben yarattım” mağrurlarıyla, elbette hainlerle, vefasızlarla doludur." diye yazdı.
İsim vermeden Gül'ü işaret eden Ünal "O makamlara kendisini kocaman ve koca yürekli bir teşkilat taşımıştır; onlara sırtını döner. Lider, canını ortaya koyarak bir mücadele vermiştir; Lider’i tanımaz, beğenmez olur." ifadelerini kullandı.
KİMLE KAVGA ETTİNİZ?
Yazısında "Tek başınıza hangi seçimi kazandınız? Hangi başarının altına imzanızı attınız? Hangi saldırıyı göğüslediniz? Hangi riskin altına elinize soktunuz? Kimle kavga ettiniz? En son ne zaman yumruklarınızı sıktınız?" diye soran Ünal, hedefindeki isim için şu sözleri sarfetti:
EL BEBEK GÜL BEBEK
“El bebek gül bebek” pamuklar içinde büyütüldünüz. Hep korundunuz. Hep saygı duyuldunuz. Her kavgadan kaçtığınız, her başarının üzerine atladığınız için bir şey sanıldınız. Arkanızda sağlam bir teşkilat, sabırlı bir lider olmasaydı, Allah aşkına, siz neydiniz?
HER TAARRUZDA EN ÖNDE KOŞAN LİDER OLMASA
“Zaferi yenilgi yenilgi büyüten” bir teşkilat, karargahında oturmak yerine her saldırıyı en önde göğüsleyen, her taarruzda en önde koşan, sizin yapmadığınızı yapan, sizin cesaret edemediğinize cesaret eden, siz boyun eğmeye hazırken dim dik duran bir Lider olmasa, acaba, genel müdürlüğün, müsteşarlığın, başkanlığın, milletvekilliğinin, bakanlığın, cumhurbaşkanlığının hayalini dahi kurabiliyor olur muydunuz?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iç ve dış politikasını övgüler yağdırarak anlata Ünal, yazısını böyle tamamlıyor:
ELİNDEKİ PASAPORTUN İTİBARINI LİDERİNE BORÇLU DEĞİL MİSİN?
"Elindeki pasaportun itibarını, o koca yürekli teşkilat ve onun liderine borçlu değil misin? Kudüs sokaklarında, Ortadoğu sokaklarında “Türkiye’den geliyorum” dediğinde kucaklanman, coşkuyla karşılanman, gözyaşıyla uğurlanman, senden mi menkul, yoksa sarsılmadan dik duran o teşkilattan, o Lider’den mi?
Teşkilatın ve Lider’in kavgası olmasa, İmam Hatiplere, başörtüsüne, Kürtçe’ye özgürlük mü gelecekti? Askeri vesayet mi geriletilecekti? Bu milletin özgüveni mi yükselecekti? 15 Temmuz gecesi sokağa çıkan yürekli teşkilat, milletini meydanlara çağırıp kendisi de meydanlara inen o lider olmasa, darbe mi durdurulacaktı?
TEPE ÜSTÜ ÇAKILAN NİCE MECZUPLAR VAR
Başkent Ankara’nın siyaset ve bürokrasi çöplüğünde başları dönüp kibirlenen, kendisini bir şey zanneden, küçük dağları ben yarattım gururuyla yükseklerden tepe üstü çakılan nice meczup var. Hepsinin de ortak yanı vefasızlık…"