Ünsal’ın konuştuğu arkadaşı Adli Tıp Kurumunda bakın neler tecrübe etti.. Hangi testlerden geçirildi..
İşte Tuba Ünsal’ın yazısındaki o bölüm..
Askere gitmek istemeyen gay’lerden cinsel ilişki sırasında fotoğraf istendiğinin bir şehir efsanesi olmadığını biliyoruz. Ama buna yanaşmak çok zor ve aşağılayıcı. Cem (soyadı bende saklı) ilk önce 2011 yılında Adli Tıp kurumunda fiziksel ve psikolojik bir testten geçirilerek gay olduğuna dair bir rapor aldı. Gerisini kendi anlatıyor:
İlk durak Adli Tıp...
“Hastalığın nedir” diye sordular, gay olduğumu söyleyince ilk cinsel ilişkimi ne zaman yaşadığım gibi detayları öğrenmek istediler. Adli Tıp’tan alınan bu rapor askerlik şubesinde geçerli bir şey değil, sadece fotoğraf vermek istemiyorsan, kendi inisiyatifinle rapor alıyorsun. Oradan ver elini Gümüşsuyu Askeri Hastanesi. Gümüşsuyu’nda bana cinsel kimlik bozukluğu tanısı konuldu. Ya homoseksüalite teşhisi koyuyorlar yahut cinsel kimlik bozukluğu veya psikoseksüel bozukluk. GATA “Herkeste aynı cinsel bozukluk mu var?” demesin diye bu tanıları ayırıyor. Önce psikiyatrik hastalık sonrası oluşan kalıcı kişilik değişikliği tespiti kondu. Bu sonuca varmaları bir testle oldu. Test sürekli kendini tekrarlayan sorulardan ve bir takım çizimlerden oluşuyor. Çizimlerimi amatör buldular. Aslında cinsel kimlikle özdeşleşecek bir şey bulamadılar ve bu tanıyı koydular. Başka bir test daha, orada da kadın ve erkek seçimi en alt seviyede çıktı. Yani seçememişim kimliğimi, yahu bu bireyin kendi seçimi değil ki! Testlerde asıl amaç, ruhunun bozuk olduğunu göstermek. Hangi erkek askerden kaçmak için bu zor yola girer ki?
Ya iyileşirsen...
İşte bu aşama en ifrit olduğum bölüm, “Olur da iyileşirsen” diye bir yıl askerliğini tecil ediyorlar. Bu da sen doğuştan değil, sonradan böyle oldun ve hastasın demek. Asker hastanesinden sonraki durak askerlik şubesi. Buradakilerin hiçbir yetkileri yok sadece aradaki birkaç belgelik durağınız, asıl iş GATA’da bitiyor.
GATA’da tecil sırası beklerken yanımda zihinsel engelli biri vardı. Yani ikimizin de ‘hastalık’larında iyileşme olursa askere alınacaktık. Bir sene sonra GATA’ya geldiğimde doktor “15 yaşında nasıl mastürbasyon yapıyordun?” diye sordu. Ben de ‘penisimle’ diye cevap verdim. Doktor belli ki olayı tam çözememiş ya da ters köşeye yatırmaya çalışıyor ve “E nasıl gaysin sen, penisinle yapıyorsan nasıl oluyor bu iş” diye de ısrar etti. Sanırım gay erkeklerin kendilerini tatmin ettikten sonra burunlarından falan boşaldıklarını sanıyor.
Mutlu ve yorgun son...
GATA’daki sürecin ardından artık “Savaşta ve barışta cinsel kimlik bozukluğu teşhisiyle askerliğe uygun değildir“ belgesini aldım. Ben de ailem de derin bir nefes aldık. Psikiyatri konseyine raporumu almaya giderken daracık bir jean giydim. Bütün o süreçte kendimden utanmamı sağlamaya çalışanların sindirmesiyle giydiğim eşofmanları bir kenara fırlatıp en janjanlı halimi takındım.
Aslında özgürce bağırarak “Ben gayim” demek istiyordum. Bütün süreç sinir krizleri eşliğinde ve akıl sağlığımı korumaya çalışarak geçti. Her gay’i sekse aç bir birey olarak görmeleri iğrenç bir şey. Onlara aylarca seksten uzak kalan askerlerin arasında kalamayacağımı göstermeye çalıştım. Bu tıpkı bakire bir genç kızı yüzlerce erkeğin arasına koymak gibi.
Tuba Ünsal / Vatan