AYM’ye yapılan başvuruda, Dündar ve Gül’ün gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandıkları ve ifade özgürlüklerinin çiğnendiği belirtildi.
Dündar ve Gül’ün, yaptıkları haberler nedeniyle ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme’, ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme’ ve ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama’ suçlarından tutuklandıkları anımsatıldı. Tutuklama kararı ile Dündar ve Gül’ün, anayasanın 19’uncu ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5’inci ve 10’uncu maddelerinde yazılı, ‘kişi güvenliği ve özgürlüğü’ ile ‘ifade özgürlüğü’, anayasanın 26’ncı ve 28’inci maddelerinde düzenlenen ‘düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü’ ile ‘basın özgürlüğü’ haklarının ihlal edildiği savunuldu.
Dilekçede, soruşturmaya konu haberin, Cumhuriyet’te çıkmadan 1.5 yıl önce Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemine geldiği aktarıldı.4-5 ay önce TIR’ların içinde insani yardım malzemesi yerine silah ve mühimmat olduğu haberlerinin yayımlanarak en geç Ocak 2015’te aleniyet kazandığı belirtildi. Gazetenin 91 yıllık geçmişi ve bu örgütün eylemleri nedeniyle en büyük mağdurlarından biri olduğu, Dündar’ın eskiden beri yazdığı yazıların da suçlamanın tersini gösterdiği ifade edildi.