Ayta Sözeri, katıldığı bir programda hayatıyla ilgili pek çok detayı paylaştı ve özellikle Hülya Avşar'ın sorduğu soruya verdiği cevapla dikkatleri üzerine çekti.
Oyunculuğunun yanı sıra müzik kariyeriyle de bilinen Sözeri'nin hayatı oldukça renkli ve ilgi çekici.
İlk olarak, Ayta Sözeri'nin oyunculuk kariyerine nasıl adım attığına bir göz atalım. Kendisi 1984 yılında İstanbul'da doğdu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. Bu dönemde tiyatro sahnelerinde kendini geliştiren Sözeri, 2017'de "Aile Arasında" filmiyle sinema dünyasına adım attı. Filmdeki başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çekti ve bu yapım ona geniş bir izleyici kitlesi kazandırdı.
Ancak, Ayta Sözeri'nin hayatı sadece oyunculukla sınırlı değil. Kendisi aynı zamanda müzik alanında da başarılı bir kariyere sahip. Müzik tutkusu çocukluk yıllarına dayanan Sözeri, şarkı söyleme yeteneğini profesyonel sahnelerde de sergilemiştir. Bu yönüyle de dikkat çeken sanatçı, bazı projelerde oyunculuğun yanı sıra şarkıcılık da yapmıştır.
Programda dikkat çeken noktalardan biri de Hülya Avşar'ın sorduğu soru oldu. Ayta Sözeri'ye "Erkek olsaydınız, isminiz ne olurdu?" şeklinde bir soru yönelten Avşar, beklenmedik bir cevap aldı. Sözeri, "Ben erkek olmayı..." diyerek cevapladı ve ardından gülümseyerek devam etti. Bu cevap izleyiciler arasında şaşkınlık yaratırken, Sözeri'nin ne kadar esprili ve kendine güvenen bir kişiliğe sahip olduğunu da gösterdi.
Ayta Sözeri'nin hem oyunculuk yeteneğiyle hem de müzik kariyeriyle dikkat çeken bir isim olduğunu söyleyebiliriz. Kendisi renkli kişiliği ve başarılı kariyeriyle Türk sanat dünyasında önemli bir yer edinmiştir.
Ayta Sözeri'nin, "Aile Arasında" adlı filmdeki performansı ile tanınan oyuncu, sık sık açıklamaları ve paylaşımlarıyla gündeme geliyor. Son olarak, Saba Tümer'in YouTube'da yayınlanan programına katılarak hayatıyla ilgili bilinmeyenleri paylaştı.
Sözeri, yaşadığı dönemde cinsiyet kimliği konusunda toplumun hoşgörüsüz tutumlarıyla karşılaştığını ifade etti. Üniversite ikinci sınıftan sonra evden ayrıldığını ancak kendini garantiye almak istediğini belirtti. O dönemlerde doktor olması halinde dahi iş bulamayacağını öngöremediğini dile getirdi. Ancak günümüzde birçok trans bireyin çalışma hayatında yer aldığını da vurguladı.
20'li yaşlarında cinsiyet geçiş ameliyatı olduğunu ve hormon tedavisi gördüğünü açıklayan Sözeri, bu kararı vermenin kolay olmadığını ve insanın doğuştan gelen cinsiyet kimliğiyle doğduğunu ifade etti. Hülya Avşar'ın kendisine "Hayatta en çok ne olmak isterdin?" sorusuyla yönlendirdiği bir konuşmayı da paylaşan oyuncu, erkek olmak isterdim dediğini ve bununla ilgili olarak erkek egemen bir toplumda doğuştan verilen cinsiyet kimliğini değiştirmenin zorluğunu dile getirdi.
Sözeri'nin eşcinsel olmadığını, transseksüel olduğunu ve doğuştan gelen bedenle ruhun uyumsuzluğunu yaşadığını belirttiği konuşmasında, toplumun beklentileriyle mücadele etmenin ve kendi kimliğini bulmanın zorluklarını açıkladı. Bedeninin cinsiyetini değiştirmeye karar verdiğini ancak zamanında bu kararı almanın zor olduğunu ve toplumun baskısıyla mücadele ettiğini vurguladı.
Ayta Sözeri'nin paylaştığı bu açıklamalar, toplumsal cinsiyet kimliği ve toplumun bireylere yönelik beklentileri konusunda farkındalık yaratırken, kendi deneyimleri üzerinden toplumsal normların sınırlarını sorgulamaya davet ediyor.