Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’ni kurmasının ardından gözler Ali Babacan ve arkadaşlarının partisine çevrildi.
Ali Babacan daha önce yaptığı açıklamada kuruluş tarihine ilişkin ”Bizim gönlümüzden geçen tarih 2019 sonuydu. Merkezindeki tüzel kişiliği kurulacak bir de bunun teşkilatlanma aşaması var” demişti.
Ali Babacan, partileşme tarihine ilişkin yeni bir karar oluşturdu.
Parti Tüzüğü, Parti Programı ve Kurucular Kurulu çalışmalarında son aşamaya gelen Babacan ve kurmayları, aralık ayının son iki haftası içinde İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçesini vermeyi planlıyordu. Ancak son yapılan istişarelerin ardından partinin kuruluş tarihinin Ocak 2020’ye ertelendiği öne sürüldü.
GEREKÇE 17/25 ARALIK KAYGISI MI?
Ankara kulislerine yansıyana göre, yapılan tartışmalarda Aralık’ın son haftasının “17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları” tarihine denk gelmesi nedeniyle kuruluşun Ocak ayına ertelendiği yolunda.
Babacan ve arkadaşlarının “spekülasyonlara yol açmamak” ve “özellikle bu tarihin seçildiğine dönük bir algı oluşmaması” için karar değiştirdiği konuşuluyor.
İkinci bir gerekçe olarak da Davutoğlu'nun partisini Aralık ayı içinde kurmasının ertelemede etkili olduğu ifade ediliyor.
17/25 ARALIK’TA NE OLMUŞTU?
17-25 Aralık 2013 operasyonları ile birlikte AKP ve Fetullah Gülen cemaati ciddi bir kırılma yaşamış, 2002’den bu tarihe kadar olan birliktelik geri dönülemez biçimde sonlandırılmıştı.
FETÖ terör örgütünün yolsuzluk operasyonları dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab’ın da aralarında bulunduğu 89 kişi gözaltına alınmıştı.
25 Aralık soruşturmasında ise “Ergenekon davası“ savcıları arasında yer alan Muammer Akkaş’ın hazırladığı, aralarında Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da yer aldığı 41 kişinin gözaltına alınması girişimi, hükümetin yeni atadığı emniyet müdürlerinin talimatını yerine getirmeyi reddetmesi üzerine sonuçsuz kalmıştı.
AKP Hükümeti ve parti ileri gelenleri bu girişimlerden Gülen hareketini sorumlu tutmuş, “FETÖ darbe girişimi olarak” yorumlamıştı. Erdoğan, “Gülen hareketinin yürütme ve yargı içine sızdığını, bir paralel devlet