Bahçeli'nin konuşmasından başlıklar şöyle:
"Gündeme hâkim olmanın yanında, hakkaniyete saygılı bir üslupla ele alma bizim için her zaman önemlidir
Öteden beri siyasetin doğru olması kadar zamanın da doğru olması gerektiğine yaptığımız vurgunun özü doğrusu bu değerlendirmelerde saklıdır.
İlkelerimizden ödün vermedik. İrademizden şaşmadık, tutarlılığımızdan caymadık. Birileri gibi ülkü ve ülke sevdamız asla bahis konusu yapmadık, pazarlık malzemesi görecek kadar alçalmadık, ufalmadık, ufalanmadık.
Biz milletimize nasıl hizmet edeceğimizin amacıyla yoğruluyoruz. Biz lider ülke Türkiye’yi inşa, imar ve ihyanın peşindeyiz. Hiç kimse kusura bakmasın küçülmüş siyasetçilerin, küçük hesaplarına kafa yoracak değiliz. Çok şükür meydanlardan taşıyoruz, her gittiğimiz yerde destek topluyoruz.
Hiç aklınızdan çıkarmayınız ki çalışan dağları aşacak, çalışmayan yolları şaşacaktık. Biz sıra dağları birer birer aşmaya azmettik, bariyerleri yıkmaya söz verdik, kazanmaya da yemin ettik.
2023 yılında 1923 yılının ilkelerini kesintiye uğratmayacağız. 1923 yılının ruh ve mirasını yağmalatmayacağız. 2023 yılında 1923 yılının eser ve emanetlerini yıktırmayacağız.
Batan kayık gibi yan giden zillet taifesine Türkiye’yi rehin bırakmayacağız. Emek veriyoruz, çaba gösteriyoruz. Zaman ayırıyoruz, sürekli faal halde bulunuyoruz. Bin defa helal olsun yeter ki Cumhur kazansın, yeter ki cumhuriyetin önü açılsın, sayın Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha cumhurbaşkanımız olsun.
Geldiğimiz yer belli, durduğumuz yer bellidir. Tarafımız bellidir, bizim adayımız belli, kararımız nettir.
Geçtiğimiz hafta Manisa açık hava toplantımız yine dost sevindirmiş, düşman çatlatmıştır. Geliyor gelmekte olan diyorlar ya asıl gelenin Cumhur İttifakı, asıl gelmekte olanın MHP olduğunu ne görüyorlar ne de göstermeye ciğerleri yetiyor.
Sivas’tan Bursa’ya, Kayseri’den Erzurum’a kadar vatan evlatları birleşmiş, kenetlenmiş, çok şükür kafileler eşliğinde gelmeye başlamıştır.
Biz yürüdükçe dağılıyorlar, biz yükseldikçe kaçışıyorlar. Üç kuruşa beş köfte sırasına giren süfli zihniyetler boşuna nefes tüketmesin. Bizim bölünecek vatanımız, susacak ezanımız yoktur. Bizim zillete düşecek ülkemiz yoktur.
Yarınlar bugünden çok daha güzel olacaktır. Türkiye’nin yolu da bahtı da ardına kadar açıktır. Karamsarlarla işimiz yoktur.
Ümit çeşmesi kurmuş olanlarla irtibatımız yoktur. Gücümüz Türkiye, güvencemiz büyük Türk milletidir. Milliyetçi- ülkücü hareket sağlı-sollu tahriklere, kara kampanyalara, yalan haberlere, yalancıların oyununa hem kapalı hem de karşıdır. Algı operasyonları bizi yolumuzdan döndürmeyecektir.
Allah’a şükür olsun ki açık hava toplantıları başarıyla geçmiştir. Bu demokratik süreç, vatandaşlarımızla buluşma gayretimiz seçim sonuna kadar artarak devam edecektir.
Meydanların dili cumhurun zaferini muştulamaktadır. Buradan MHP’nin fedakar ve vefakar teşkilatlarına, milletimin değerli insanlarına gönülden teşekkürü vefa borcu olarak kabul ediyorum.
Allah hepinizden razı olsun diyorum. Aşağı - yukarı 1,5 yıldır zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayının hüviyeti üzerinden papatya falları açıp çekilişler yapılıyor.
Sistematik bir propaganda sürekli tedarikte tedavülde tutuluyor. Ismarlama anketler yayımlanıyor. İsimler parlatılıyor. Zillet ittifakını oluşturan partiler arasındaki görüş ayrılıkları rekabeti kızıştırıyor. Aynı şekilde sinir harbini kamçılıyor. Doğmayan oğul, bitmeyecek tarlaya nasıl buğday ekiyorsa zillet partileri de susuz vadide küreksiz tekneyle mesafe almaya çalışıyorlar. Buna da uyum diyorlar. Bunu da aynı şeyleri düşünmek şeklinde formüle ediyorlar.
İttifak ortakları arasında aldatma ayak oyunları alıp başını gidiyor.
Yabancı ülkelerde Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyet Cumhurbaşkanı’nı yüzleri kızarmadan şikâyet sırasına giriyorlar. TV ekranlarına baktığımızda neredeyse her akşam 3-5 sabitleşmiş, sabit fikirli sözde uzman yorumcu, kerameti kendinden menkul akademisyenler bağıra çağıra zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı üzerinde toto oynuyorlar. Öyle isimler servis ediliyor ki bu girişimin bir tertip olduğu anlaşılıyor.
Halbuki Cumhur İttifakı’nın adayı belli, kararı nettir. Bir kafa karışıklığı yaşamamız söz konusu değildir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tecrübesiyle, birikimiyle, devlet adamlığı vasfıyla gündeme taşınan isimlerle mukayesesi her şeyden önce izanın ve insafın ayaklar altına alınmasıdır.
Ankara’yı yavaşlatması yetmiyormuş gibi Türkiye’nin hızını da yavaşlatmak için pusuya yatanların umut olarak takdimi hangi akla hizmettir?
İstanbul’u perişan eden aciz, acul, arızalı, aidiyet ve ahlaki sancıları olan başarısız şahsın devamlı ön plana çıkarılması kimin telkini?
“Kadından imam olmaz ben başbakan olacağım” diyen malum siyasetçinin doğrudan değil de yancıları aracılığıyla cumhurbaşkanlığı adaylığı için yeniden kulisleri kaynatması fırsatçılık değil midir?
Altılı masada fesat çıkarmak şeklinde okunmayacak mıdır? Bunların hangisi sayın Recep Tayyip Erdoğan’la bir tutulabilir? Bunların hangisi Türkiye cumhurbaşkanlığına layık olabilir?
Pazarsız dükkan açanlar parasız akşam ederler. Paslı tenekeden kova yapmak için çırpınanlar sadece kulakları tırmalayan gürültü çıkarırlar. Sayın Cumhurbaşkanımızı ve 2023’te cumhurbaşkanı adayımızı sorunlu isimlerle eş tutmak klasik bir FETÖ yönetimidir."