İşte Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
Türkiye'de ortak akıl işletilememektedir. Yeni yeni ünvanların hayalini kurmak çok marazidir. Erdoğan'ın başkanlık sevdası ganimet avcılığıdır. Erdoğan'nın makam tutkusu sorumsuzluk örneğidir. Cumhurbaşkanı ve başbakanın görev alanları anayasa ile belirlenmiş ve bu noktada kafalarda soru işareti kalmamaktadır. Türkiye'nin milli yönetime ihtiyacı olduğu kimse tarafından inkar edilemeyecektir.
BAŞBAKAN ZOR DURUMDADIR
Alttan alta işlenen medyanın akıllara kazımaya çalıştığı sistemin eskidiği ve işlememesidir. Aslında Başbakan Davutoğlu zor durumdadır. İtirazını dile getirmeye çalışsa da bu güne kadar bunu pek etkili bir şekilde dile getirememiştir.Başbakan Türkiye'nin hangi yöntemle yönetildiğini hala bilmiyorsa bu devlet adına büyük handikaptır. Bakanlar Kurulu listesi olurken fikri alınmamışsa bunu Türk milleti ile paylaşacak gücü kendinde bulmalıdır. Davul kendi boynundayken tokmağın sarayda olmasına nasıl içi sinmektedir. Erdoğan'ın aldığı oy ve destek başka taraflara çekilmemelidir.
ERDOĞAN ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMİŞTİR
Türkiye'nin ana gündemi kesinlikle başkanlık değildir. Ülkemizin hassasiyeti ile daha fazla oynamamalıdır. Cumhurbaşkanı başka telden başbakan başka telden konuşursa ilerlem gösteremeyiz diyen Erdoğan, Ahmet Davutoğlu'na aba altından sopa göstermiştir.
ALLAH'TAN KUZEY KORE'YE GİTMEDİ
Erdoğan başbakankende cumhurbaşkanıyken de çift başlılıktan şikayetçidir. Çünkü sözünden başka söz söylenmesini kaldıramamaktadır. Devleti aile şirketi gibi yönetmek istemiştir. Her gittiği devletin yönetim sistemine özenmiştir. ABD'ye gidip onların sistemini övmüştür, Meksikaya gidip yine Meksika'daki sistemi övmüştür, Fransa ziyaretinde ise Fransız tarzı başkanlık sistemini övmüştür. Allah'ta şu sıralar Kuzey Kore'ye gitmemiştir yoksa Türkiye'nin geleceği kapkara olmaktan kurtulamayacaktır. Erdoğan ne yapmaya çalışmaktadır? Bu milletin yegane derdi Erdoğan'a koltuk imal etmek midir? Peki Erdoğan başkan olduktan sonra krallık ilan etmeyeceğine kim garanti verebilir. Oğlunu ikinci Erdoğan olarak tahta geçirmeyeceğine kim garani verecektir. Türkiye'nin yeni Putin'i yavaş yavaş oluşmaktadır.
Davutoğlu'nun dağdaki gençler söyleminden sonra Kılıçdaroğlu'nun arkadaşlar kelimesi kurşun gibi yerini bulmuştur.
"VEKİL SAYIMIZI KÜÇÜMSEYENLERİ ŞAŞKINA ÇEVİRECEĞİZ"
Bu can bu tende olduğu müddettçe Türk düşmanlarına MHP düşmalarına asla ve asla izin vermeyeceğiz. MHP için Türkiye Ötiken mirasıdır. Biz ne mutlu Türküm diyene sözünü bütün samimiyetimizle bütün samimiyetimizle haykırdık. Mücadelemiz son nefese, son nefere kadar sürecektir. Milletvekili sayımızı küçümseyenleri şaşkına çevireceğiz.Son bir vekil kalsa dahi mücadelemize devam edeceğiz.
RUSYA İLE KRİZ DEVAM ETMEKTEDİR
Hava sahamızı işgal eden Rus uçağının düşürülmesinden sonra başlayan kriz devam etmektedir. Rusya'dan komşuluk hukukunu baltalamaya yönelik açıklamalar arka arkaya gelmektedir. Putin ve arkadaşlarının dili sivri ve zehirlidir. Erdoğan'ın Putin'e seslenerek mallarımızı alsan ne olur almasan ne olur sözleri sanal bir gösteriştir. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değildir diyen de Erdoğan'dır. Ülkemiz kullandığı doğalgazın yarısından fazlasını Rusya'dan almaktadır. Rusya önde gelen gaz tedarikçimizdir.
MİLLİ GURURUMUZ İNCİNMİŞTİR
Erdoğan ve ailesini petrol kaçakçısı olarak görmemiz eşyanın tabiatına aykırıdır. Türkiye Cumhuriyet cumnhurbaşkanın bu kadar aşağılanması milli gururumuzu incitmiştir. Enerji Bakanlığına saray paraşütüyle inen saraylı damat da boş durmamalı kayınpederini ahlaken yalnız bırakmamalıdır.