Soylu, Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş Sendikası’nın Afyonkarahisar’daki termal otelde düzenlenen toplantısında, Türkiye’nin yakın zamanda önemli bir seçim süreci geçirdiğini söyledi.
Bu seçimde seçmenlerin belediye başkanlarını seçtiğini ifade eden Soylu, “El değiştirenler oldu, yerinde kalanlar oldu. Bunlar demokrasinin ve devlet hayatının içinde elbette ki normal ve olağan şeyler ama gelir gelmez bir taraftan işçi kıyımı, hem de insanlara iftira atarak, atılarak, sendikalarla hiç konuşmadan çalışma hayatına siyaseti boca ederek insanların emekleri, alın teri siyasete kurban ettirilerek yapılan işçi kıyımı hiç de normal değildir.” diye konuştu.
Soylu, İçişleri Bakanlığınca 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde haklarındaki terör suçları nedeniyle 94 belediye başkanının görevden uzaklaştırıldığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Belediyenin araçlarını, elemanlarını, belediyenin paralarını dağa aktardılar. Diyarbakır’a gidiyorsun orada terör sebebiyle görevden aldığımız belediyelerle, belediye başkanlarıyla kucaklaşıyorsun. Evladı PKK tarafından kaçırıldıktan sonra dağa götürülmek istenen ve ortaya koyduğu onurlu mücadeleyle birlikte bir terör örgütünü pes ettiren acılı ananın hatırını niye sormuyorsun? Doğru bir politika izliyoruz. 2009 yılında terör örgütüne müzahir belediyenin kazandığı belediye sayısı 98 idi.
2014 yılında 103’tü, 2019 yılında 59’a düştü. Doğru bir politika izliyoruz. Bugün yine teröre müzahir olan siyasi partinin kapısının önünde Diyarbakır’da anneler babalar oturmuşlar; ‘evlatlarımızı dağa götürdünüz, geri getirin’ diye onlara kafa tutuyorlar. Bu terör örgütünü, Doğu ve Güneydoğu’daki kadınlarımız, analarımız bitirecek ve tarumar edecek. Çok net. Orada atılan adımlar milletimizin demokrasi işleyişinde de çok önemli bir süreci beraberinde taşımaktadır.
Hep birlikte çok zor bir dönemden geçiyoruz. Libya’dan Suriye’ye kadar Sudan’dan Yemen’e kadar Afganistan’dan Pakistan’a kadar etrafımızdaki coğrafyada maalesef 21. asra hiç yakıştıramadığımız bir tabloyla karşı karşıyayız. Biz bugün belki de tarihte hiç olmadığımız kadar güçlü olmalıyız. Buna mecburuz.”