ANİBAL GÜLEROĞLU YAZIYOR
İLGİ ÇEKME ARZUSUNUN ‘HADİSE’ HALİ…
Sanatın, sanatçının, yeteneğin giderek ucuzlaştırıldığı ekranlarımızda insanlar ilgi çekmek, kendilerini öne çıkartmak için ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Hele de gerçek sanat icra edemeyip yetenekleriyle varlık gösteremiyorlarsa…
HADİSE FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
Hadise stüdyoyu karıştırdı! Ben de yalnızım, yanıyorum...Piyasanın verdiği alışkanlıkla cinsel cazibelerini kullanmayı marifet sayanlar mı istersiniz, yanındaki yöresindeki erkekleri alet ederek abuk sabuk sözlerle sulanıp kadın onurunu zedelemeyi programcılık diye yutturanlar mı… Maksat, hem kendine hem de içinde yer aldığı yapıma reyting toplama olduktan sonra basitleşmenin sınırı da haliyle kalkıyor ortadan.
Bugünkü yazımı değiştirten ve bu satırlara sebep olan olgu da böylesi bir basitlik işte… Acun’un yönetiminde, Türkiye’nin sesi güzellerini keşfetme arayışını sürdürürken bugüne dek çeşitli sıra dışılıklara sahne olan ‘O Ses Türkiye’nin alabildiğine ucuz diyalogların yer aldığı bir başlangıçla yeni sezonunu açması, sanat adına gerçekten büyük bir talihsizlik. Bunu izleyip de buradaki ‘hadise’ye karşı birkaç satır etmemeye gönlüm razı olamadı.
***
Söylemi fazlaca kanıksanan Hülya Avşar’ı ve ortamdaki rahatsızlığı her halinden belli olan Mustafa Sandal’ı değiştirerek Ebru Gündeş ile Gökhan’ı jürisine katan ‘O Ses Türkiye’, yeni sezonunda iki zıt kutuplu bir görünümle çıktı karşımıza…
Bir tarafta Hülya Avşar’ın yerini doldurma hevesiyle coşan ve coştukça da kendini aşarak ipin ucunu iyice kaçıran Hadise ile ona ayak uydurmak için aynı dilde konuşamaya çabalayan ama bunu beceremeyen Murat Boz’un abartılı şovları…
Diğer tarafta ‘Beni istemeyene niye dil dökeyim’ havasıyla ortamı tartan ve konsepti algılamaya uğraşan Ebru Gündeş’in ‘ağır top’ duruşu ile Hadise’nin tavırlarına karşı ‘Ben nereye düştüm abi’ pozisyonundaki Gökhan’ın biraz mahcup biraz şaşkın yansıması…
‘Erzurum seninle gurur duyuyor’ seslerinin yankılandığı ‘cansız’ programdaki bu çatışmacı tabloda, izleyiciye ‘Yok canım bu kadarı da fazla’ dedirten türden gurur kırıcı canlılığı yaratansa, Hadise’nin normalde hadise çıkartması gereken konuşma üslubu!
KADIN SANATÇININ ERKEKLERE SULANMASI ŞOV MU?
Kontrbas çaldığını söyleyen yarışmacıya ‘Çok seksi’ diyerek iltifatta bulunan ve jüride eskidikçe ‘yoldan çıkılacağı’ yönündeki söylemiyle Ebru Gündeş’in ve Gökhan’ın başlangıçtaki ağırbaşlılığının zaman içinde kaybolacağını ima ederek sergileyeceği taşkın tavırlarına bir tür ön aklama getiren Hadise, kadehlerin dahi buzlandığı ekranlarda tam anlamıyla aleni hadise yarattı.
‘Çok güzel, çünkü bende yalnızım ne zamandır. İçimdeki sıcaklığı hissetsen... Yanıyorum yani’ sözlerindeki erotik çağrışımlarla izleyeni dumura uğratan Hadise’nin tavırlarını tanımlayabilmek için Murat Boz’un ‘Ohoo, bu aşmış’ sözü cuk oturmuş durumda.
‘Beni seç eve gidelim, odama gidelim’ gibi ancak kaldırımlarda duyulacak türden konuşmaların yapıldığı ‘müşteri araklama’ sürecinde yaşananların ‘cansız’ yayına rağmen kesilmeden aynen verilmesi yadırganmayacak gibi değil.
Bir bayan olarak şahsen çok çirkin bulduğum bu sözleri, ne şov dünyasının gerekleriyle ne de sanatla bağdaştıramadım doğrusu.
Bu mudur, sanatçı duruşu ya da şov mantığı? Dahası böyle mi olmalıdır ekrandan çoluk-çocuk milyonlara seslenen bir bayanın profili?
Yarışmacıyı kendi grubuna çekmek için, ona sanatsal açıdan vaatlerde bulunmak varken böylesi sokak ağızlarının kullanılması ne derece hoş karşılanabilir?
Şayet sosyetede ve sanat(!) camiasında boy gösteren bayanlar bu tarz konuşmalarla erkeklere yaklaşıyorlarsa ve bana ters gelen bu üslup onların gözünde ‘modernlik’ ise kendi bilecekleri bir durum.
Ben, her nerede ve her ne sebeple olursa olsun bir bayanın kendini bu denli ucuzlaştırmasına ve dolayısıyla hemcinslerini aşağılamasına hoşgörüyle bakamıyorum.
***
Dahası, aynı konuşmayı Hadise’nin değil de Murat Boz’un veya Gökhan’ın ya da başka bir programda başka bir erkeğin bayan yarışmacıya karşı yaptığını bir düşünelim…
O bayana karşı söylenecek ‘Yanıyorum… Eve, odama gidelim’ gibisinden sözleri kim hoş karşılayabilirdi? Bunun yanlış olacağını herkes bilir ve bundan dolayı da bir erkek jüri bir bayan yarışmacıya bunları hiç söylemez.
Peki, madem böylesi cıvıklıkların yanlışlığı biliniyor da neden bir kadın jürinin, pervasızlığı bile aşan alenen sulanma sayılabilecek bu cümleleri erkeğe söylemesine göz yumuluyor? Belli ki amaç, kadın cazibesi üstünden parsayı toplamak.
***
Ayrıca Hadise’nin bu hadise konuşmasını espriyle de bağdaştırıp geçiştirmenin imkânı yok. Zira yapılan cinsellikli esprilerden dolayı yüklü ceza alan ‘Benzemez Kimse Sana’daki Seyfi Dursunoğlu ve onun sözlerine muhatap olmasına karşın duruşundan taviz vermeyen Hande Ataizi örneği taze taze hafızalarda.
Bu kadın cinsini küçültücü nahoş konuşmaların ‘O Ses Türkiye’de yaşanmasının, meydanı boş buldukça sululuğun dozunun artırılmasının tek bir izahı olabilir. O da, ‘Hülya Avşar gitti aman yerini doldurmak için çabalayalım’ gayretkeşliğinin dışavurumu!
Aslında yaşanan çirkin hadiseyi, ‘Hadise bu sene birinci olmayı kafaya koymuş, baksanıza’ yorumuyla hafife alarak karşılayan Acun’un, amacını aşan böylesi özgür konuşmalara gem vurmaması da bu gayreti doğrular nitelikte. İstenilen ya da daha doğrusu istenmeyen bölümlerin çıkartılması gayet mümkünken bu konuşmaların pervasızca verilmesi durumun göstergesi.
Baldır bacak sergilemek ya da insanlara şaka yollu sulanmak yerine biraz da sanat konuşturulsa daha iyi olmaz mı? Ama işte nasıl ki, herkes detone olmadan kafa sesi(falsetto) çıkartamıyorsa, sanatçıyım diye geçinen herkes de hadise yaratmadan gerçek sanatçı kimliği ortaya koyamıyor.
Anibal GÜLEROĞLU
İŞTE HADİSE’NİN CESUR KIYAFETİ! FOTO GALERİ
HÜLYA AVŞAR’IN KORKTUĞU O ANLAR.. VİDEO
HÜLYA AVŞAR VOGUE DERGİSİNE POZ VERDİ.. FOTO GALERİ
HÜLYA’DAN SELÜLİTİM YOK POZU.. FOTO GALERİ
İŞTE HÜLYA AVŞAR’IN DERİN GÖĞÜS DEKOLTELİ FİNAL KIYAFETİ! FOTO GALERİ