Barzani, ABD merkezli Washington Post gazetesine bir makale yazdı. Rudaw’ın aktardığına göre Barzani, 25 Eylül’de yapılacak referandumda Kürdistan halkının Irak’la birlikte veya ayrı yaşamaya karar vereceğini söyledi.
"Hükümetlerin hepsi baskı uyguladı"
Kürt halkının bağımsızlığının hiç kimseye tehdit olmayacağını, aksine bölgede daha fazla istikrar sağlayacağını savunan Barzani, şöyle dedi:
“100 yıl önce, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kürtlere bağımsız devlet olmaları için söz verilmiştir. Fakat Kürtlerin taleplerinin aksine Kürdistan Türkiye, İran, Suriye ve Irak üzerinde bölüştürüldü. Yeni Irak devletinde Kürt ve Arapların eşit haklara sahip olması gerekiyordu. Ancak art arda gelen hükümetlerin hepsi Kürtlere baskı uyguladı.”
Kürtlerin Baas rejiminin yıkılması sonrasında yeni Irak devletinin inşaasına yönelik önemli hizmetlerde bulunmak için çalıştığını ancak Bağdat yönetiminin buna karşılık vermediğini savunan Barzani şöyle devam etti:
“14 yıl sonra Bağdat’ın, anayasasının önemli maddelerini yerine getirmemesi, Kürtlerde, söz konusu maddelerin hiçbir zaman yerine getirilmeyeceği kanaatini oluşturdu.”
"Bağımsızlık, Bağdat'la ilişkileri güçlendirir"
Irak’ın toprak bütünlüğünün etkin desteklenmediğini savunan Barzani buna örnek olarak da Erbil’in bütçesinin kesilmesini ve IŞİD’le savaşta Bağdat’ın Peşmerge Güçleri’ne silah yardımı yapmamasını gösterdi. Barzani, Kürdistan’ın bağımsızlığının Erbil-Bağdat arasında ilişkileri daha güçlü kılacağını iddia etti.
Barzani, Kürdistan Bölgesi’nin girişim ve çabasının komşu ülkelerle ilişkileri geliştirdiğini savunarak “Aşılan yüz yıllık süreçte Kürtlerin Irak’la birleştirilmesi girişimleri sadece Kürtler açısından değil, Iraklılar açısından da başarılı olmamıştır” dedi.
Makalesinin sonunda Barzani, Kürtlerin kendi kaderini tayin etmesinin zamanının geldiğini savundu ve ABD ve uluslararası kamuoyunun da Kürt halkının demokratik kararına saygı duyması gerektiğini belirtti. Barzani, “Söz konusu karar gelecekte Kürdistan ve Irak için daha iyi olacak” ifadesini kullandı.