25 Eylül'deki referanduma bir hafta kala ABD, İngiltere ve BM temsilcilerinin Barzani’ye bizzat sunduğu 'alternatif' çok tartışılmış, hatta oylamanın ertelenebileceği konuşulmuştu. Ancak Barzani alternatifi reddederken, önerinin içeriği de tam olarak açıklanmamıştı.
Washington Post yazarı David Ignatius, bugünkü yazısında söz konusu 'alternatif'in içeriğini yazdı.
Gazete Duvar’ın haberine göre makalesinde Washington’ın Barzani’ye referandumu ertelemesi için baskı yapmaya aylar öncesinden başladığını aktaran Ignatius, "Fakat Barzani, Batılıların Kürt arzularına karşı bir asırdan uzun süredir devam eden ihanetinin yükünü omuzlarında hissetti. Yardımcıları ABD’ye sessizce, gerçek bir ayrılığın yıllar sonra ve Bağdat’la müzakere edilerek gerçekleşeceği teminatı verse de, Barzani bağımsızlık oylamasını siyasi bir miras olarak düzenlemek istedi" dedi.
3 yıllık yol haritası
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Pentagon’un ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin ikna olmadığını yazan Ignatius, Barzani’ye ‘itibarını koruyan’ bir öneri sunulduğunu aktardı. Buna göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Barzani’ye üç yıllık bir yol haritası önerdi.
* Yol haritasında, Bağdat’la üç yıl boyu müzakere öngörülüyordu;
* Müzakerelerin Birleşmiş Milletler’in arabuluculuğunda yapılması öneriliyordu;
* Erbil ile Bağdat arasındaki tüm anlaşmazlık konularının madde madde ele alınması planlanıyordu;
* Ele alınacak konular arasında bağımsızlık da bulunuyordu.
Mesrur Barzani: Reddetmek zorundaydık
Ignatius’a konuşan ABD’li yetkililer Barzani’nin bu ödünleri vermeyi reddederek oylamayı düzenlediğini söyledi. Washington Post yazarı, konuyu Barzani’nin oğlu ve IKBY Güvenlik Konseyi Başkanı olan Mesrur Barzani’ye de sordu.
Mesrur Barzani, "Bunu yapmak zorundaydık çünkü Irak hükümeti anayasanın çok sayıda maddesini ihlal etti" dedi.
Mesrur Barzani’nin Ignatius’la söyleşisinde dikkat çeken bir mesajı da, ABD’ye yaptığı arabuluculuk çağrısı oldu. Iraklı Kürt yetkili, merkezi yönetimin ‘Kürdistan halkını cezalandıran tehlikeli önlemler aldığını’ söyleyerek, şöyle devam etti:
"Amerika müttefiklerini desteklemeli ve gerilimi azaltmalı. Bunu yapmak için en iyi pozisyonda olan ülke ABD. Amerika’nın, Kürdistan’a yöneltilen askeri tehditler karşısındaki pasifliğinden endişeliyim.”
"Karar acı dolu bir tarihin sonucu, ABD yardım etmeli"
David Ignatius ise Iraklı Kürtlerin referandumla yanlış hesap yaparak ‘ABD, Irak hükümeti ve kendileri için gereksiz sorunlar yarattığı’ yorumunu yaptı. “Fakat bu durum, Amerika’nın Kürt müttefiklerini istikrarsızlaştıracak gerilimi azaltmak için daha çok çalışmasını gerektiriyor” diyen Ignatius, yazısına şu ifadelerle son verdi:
"Kürt yetkililer şu an durumu sakinleştirmek için yardıma ihtiyaçları olduğunu söylüyor ve haklılar. Trump yönetimi yetkilileri ise oylama sonrasındaki duruma yardım etmeye ve Bağdat’la görüşmeleri teşvik etmeye hazır olduklarını söylüyor. Fakat bu, suçlu kim olursa olsun, bir an evvel ele alınması gereken bir sorun. Kürtlerin referandumunun zamanlaması ne kadar yanlış olursa olsun bu, bir dostun verdiği ve acı dolu bir tarihi yansıtan bir karardı. ABD, Bağdat’la diyaloglarına arabuluculuk yapmayı Kürtlere borçlu. Buna başlamak için doğru nokta da, uluslararası hava seyahatini, yani Kürdistan’ın dünyayla bağlantısını garanti altına alan bir anlaşma.”