Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı “Hadi Be”nin konuğu, “Şevkat Yerimdar” dizisiyle milyonların beğenisini kazanan Başak Parlak oldu. Hayli keyifli anların yaşandığı “Hadi Be” canlı yayınında Emre Saygı ve sosyal medya kullanıcılarının sorularını yanıtlayan güzel oyuncu, dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Şevkat Yerimdar benim için bitti
Başak Parlak, “Şevkat Yerimdar” macerasının kendisi için bittiğini açıkladı: “Şevkat Yerimdar bizim için uzun bir proje oldu. 44 bölüm yayınlandı ama 2016 Ağustos’unda çekmeye başladık. Normalde kasımda yayına girmesi planlanıyordu dizinin. Kanal başka bir formül düşündü, son anda vazgeçti. Geçen sene mayısta soktular. O yüzden biz senelerdir ‘Şevkat Yerimdar’ çekiyoruz. Bir de diğer kanallar sinema filmlerini de yayınlıyorlar. Benim için bitti Şevkat Yerimdar. Aslında sezon finali istiyorlar benim için ama ben artık yeni ufuklar, yeni maceralar olsun istiyorum.”
Ölümüne tatil yapacağım
Parlak, “Şevkat Yerimdar” sonrası planları sorulunca şöyle dedi: “Bundan sonrası için ‘ölümüne tatil’ gibi düşünüyorum. Önceliğim bu. Tatil yapmak istiyorum. Bir sinema filmi var çekmeyi planladığımız. Haziran sonu gibi İzmir’de başlayacağız çekimlere. Onun ön hazırlıklarıyla uğraşacağım. Bir de spor yapacağım. Biraz kendime bakmak istiyorum artık. Çünkü sette olduğum zaman ne spor yapabiliyorum ne cildime bakabiliyorum. 49 kiloyum, tam da bu yüzden spora çok ihtiyacım var.”
Ünlüysen sağır olduğunu düşünüyorlar
Başak Parlak, sokakta aldığı ilginç tepkileri anlattı: “Aslında 14 senedir oyunculuk yapıyorum. ‘Şevkat Yerimdar’la daha başka bir şey oldu ama. Küçük bir yerde doğup büyüdüm ben; Şarköy’de. Orada biri dizide oynuyorsa, büyük bir olay oluyor. Daha o zamanlar beni görenler ‘A bak o kız’ diye parmakla gösteriyordu. O yüzden tanınırlığımı ilk ne zaman fark ettiğimi hatırlamıyorum. Ama şöyle bir şey oluyor hep; biri beni tanıyor mesela alışveriş merkezinde. Yanımdan yürüyor ve diyor ki; ‘Aa şu şeydeki kız değil mi? Bayağı da zayıfmış. Ay hiç mi bir şey yemiyor?’ Ünlü olduğun zaman sağır olduğunu düşünüyorlar gerçekten. Oysa duymamama imkan yok. Bir de şu var; görüyorsun yan masada çıkarmış telefonunu seni zoom’luyor. ‘Ne yapıyorsunuz, bu güzel bir şey değil’ falan diyorsun, ‘Ben seni çekmiyorum ki ya’ diyor.”
Görüşmek istemiyorsam “Setim var” derim
Oyuncu, “Görüşmek istemediğim birini kibarca reddetme yolum …” cümlesindeki boşluğu şöyle doldurdu: “Setim var derim genelde.”
Artık maçlara gidemiyorum
Güzel oyuncu, El Clasico karşılaşmasında statta çekilmiş fotoğrafının ekrana yansıtılması üzerine futbol maçı izlemeyi çok sevdiğini söyledi: “Çok severim. Eskiden daha tutkuluydum bu konuda. Kombinem filan vardı. Galatasaray’ın her maçına giderdim, statta izlerdim. Ama şimdi vaktim olmuyor. Kombine alayım dedim yine ama yalan oldu. Gidemiyorum ki.”
Ortamı sevmediysem çirkinleşebilirim
Başak Parlak, “Girdiği ortamı neşelendiren insanlardan mısın?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bende biraz iki yönlü oluyor. Ya hep ya hiç. Eğer çok ortama ısınamadıysam buzdolabı gibi bir tip oluyorum. Hatta ne kadar itici olduğum hakkında sonradan çok konuşuyorlar. Ortamı sevmediysem çirkinleşebilirim. Ama arkadaşlarımın arasında eğlenceli olduğum söylenir.”
Set dedikoduları benden sorulur
Başak Parlak, programın “Doğru-Yanlış” bölümünde “Dedikodu yapmak gibi olmasın diyerek dedikodu yaptığım oluyor” cümlesine “yanlış” kartını gösterdi: “Kesinlikle dedikodu yaparım. Asla ‘Dedikodu yapmak gibi olmasın’ demem başında. Set dedikoduları benden sorulur mesela. Her şeye hakimim; ne oluyor, ne bitiyor bilirim.”
Nazara inanmam
Oyuncu, “Doğru-Yanlış” bölümünde “Çok güldüğüm zaman başıma bir şey gelecek diye korkarım” cümlesine “yanlış” kartını göstererek yanıt verdi: “Korkmam, çok da dalga geçerim bununla. Nazara da hiç inanmam.”
Tom Hardy hayranıyım
Başak Parlak, “Hayranı olduğun biri var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Tom Hardy. İçinde Tom Hardy olsun, izlerim her şeyi. İyi-kötü ayrımım yok bu konuda.”
Kedimin adı Tavşan
Parlak, kedisine neden “Tavşan” adını verdiğini de açıkladı: “Aslında çok havalı havalı Vega koymuştum ismini. Ama o kadar yükseğe zıplıyordu ki, bir arkadaşım ‘Bu tavşan yahu, sen kedi diye almışsın bunu’ dedi. Sonra bütün arkadaşlarım gelip gittikçe ‘tavşan’ demeye başladılar. Ve hayvan da ‘tavşan’a tepki vermeye başladı. Karnesinde Vega yazıyor ama Tavşan adı.”