İstanbul Beyoğlu’daki Pera Müzesi Oditoryum’da yapılan 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü ve Ödül Töreninin açış konuşmasını Basın Konsey Başkanı Pınar Türenç yaptı.
Türenç, halkın haber alma hakkının savunulması, Basın Meslek İlkeleri’nin ödünsüz yaşatılması için 32 yıldır mücadele veren Basın Konseyi’nin, bu alanda çalışanları ve medyada görev yapanları teşvik için ilk kez bu yıl Basın Özgürlüğü Ödülü verdiğini, bundan böyle her yıl bu ödülün verileceğini söyledi.
"BU KARA TABLODAN UTANÇ DUYUYORUZ"
26 yıl önce 3 Mayıs’ın ‘Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ kabul edildiğini belirten Pınar Türenç, ''Her ne kadar Türkiye'de basının özgür olduğu ve ülkede gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu gazeteci olmadığı savunuluyorsa da, yaşananlar bunun aksini kanıtladı'' dedi.
Türenç, gazetecilerin, yazarların, çizerlerin, yaptıkları haberlerden, yazdıkları yazılardan ve çizdikleri karikatürlerden dolayı yargılandığını, cezaevine atılan gazetecilerin Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları bireysel başvuruya, 3 yıldan uzun süre sonra, önceki gün aleyhte karar verilmesiyle özgürlük umutlarının karamsarlığa dönüştüğünü ve gazeteciliğin AYM kararıyla da suç sayıldığını vurgulayarak, 'Artık sözün bittiği yerdeyiz'' dedi.
Pınar Türenç, geçen hafta cezaevine giren Musa Kart’ın, “İp üstünde yürürken, hukuka benzettiğimiz çubuğa tutunuyorduk. Hukuk da elimizden alındı. Hayat alanımız hiç bu kadar daralmamıştı'' sözünü hatırlattı.
"ZORLAMA GEREKÇELERLE GAZETECİYE PRANGA TAKILAMAZ"
Türkiye’nin, Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde bu yıl 180 ülke arasında 157’nci sırada olduğunu ve ‘Dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi’ olarak anıldığını belirten Türenç, demokrasilerde zorlama gerekçelerle gazetecilere pranga takılamayacağını hatırlatarak, “Bu kara tablodan utanç duyuyoruz” dedi.
Gazetecilerin elinde taş, sopa, silah olmadığını, dilinde nefret söylemini barındırmadığına dikkati çeken Türenç, “Kaleminin ucunda sadece düşüncelerinden dökülen sözcükler vardır. Bu da suç değildir. Olsa olsa gerçeğin peşindeki gazeteciye ‘ense patlatma’ tehdidi suç olmalıdır” diye konuştu.
"3 MAYIS’TA TALEBİMİZ: GAZETECİLİK YAPABİLMEKTİR"
Gazeteciliğin, birilerinin dediği gibi ‘maskaralık’ sayılamayacağını belirten Türenç, “3 Mayıs 2019’da talebimiz; düşüncelerin ifade edilebildiği sınıra kadar gazetecilik yapabilmektir.
Zorlama gerekçelerin gazeteciye pranga olmadığını basın tarihini iyi okuyanlar bilirler. İki asırdır basın özgürlüğü yolunda mücadele veren Türk medyasının, mücadeleden yılmayacağı da açıktır. Çünkü demokrasi sevdalısıyız. 3 Mayısları özgürce kutlayacağımız günlerin umudunu yitirmiyoruz.''dedi.
ÖDÜLLER VERİLDİ
Basın Konseyi’nin ilk kez bu yıl koyduğu Basın Özgürlüğü Ödülü, Doğan Şentürk yönetimindeki Fox TV Haber Merkezi’ne ve Tüm Tutuklu Gazetecilere verildi.
Fox TV’nin ödülünü Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç verdi. Fox TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk ve Ana Haber Bülteni sunucusu Fatih Portakal’la birlikte sahneye davet edilen Fox Haber Merkezi çalışanları ödülü hep birlikte aldılar.
Tek tek duygularını anlatan Fox Haber Merkezi çalışanları bu ödülün kendilerini onurlandırdığını, halkın haber alma hakkını savunmaya doğruları ekrandan halka duyurmaya devam edeceklerini söyledi.
Tüm Tutuklu Gazeteciler adına Basın Özgürlüğü Ödülü de Basın Konseyi Yüksek Kurul üyesi ve TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk tarafından cezaevindeki gazetecilerin eşlerine verildi. Ödülü alan gazeteci eşleri tek tek duygularını anlattı ve Basın Konseyi’nin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını söyledi.
Basın Konseyi’nin 32 yıllık geçmişinin anlatıldığı tanıtım filmi ile ödül alan gazetecilerin haberlerinden ve cezaevindeki gazetecilerin açıklamalarından kesitlerin de gösterildiği törene Basın Konseyi üyeleri, gazeteciler, gazeteci cemiyetleri ve derneklerinin başkan ve üyeleri, tutuklu gazetecilerin aileleri, basın, siyaset, hukuk ve üniversitelerden çok sayıda davetli katıldı.
(Basın Konseyi)