Abone Ol

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 'Muradiye'de Kahve’si nasıl karaborsaya düştü?

Medyafaresi.com özel haber- Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde kayıp-çalıntı 302 tablonun peşine düşen CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, dünyaca ünlü sanatçıların paha biçilmez eserlerinin akıbetiyle ilgili de çok çarpıcı acıkmalarda bulundu.

Bedri Rahmi'nin 'Muradiye'de Kahve’si nasıl karaborsaya düştü?

Hülya Karabağlı / Medyafaresi.com özel haber

Genel Kurul kürsüsünden kayıp-çalıntı eserlerin fotoğraflarını da gösteren Emir, “Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun ‘Muradiye'de Kahve’, bu eser kayıp. Bu eser nerede, bu eseri kim çaldı, bu eseri kim sattı ve bu eserlerin İstanbul'da karaborsada satıldığına dönük müfettiş ve polis raporları var” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde dünyaca ünlü sanatçıların paha biçilmez kayıp-çalıntı eserlerinin akıbetini gündeme getirdi. Konuyla ilgili iki kez soru yönelttiği Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlarına da dikkat çeken Emir, “Ben ne soruyorum, bakanlık ne söylüyor? Bu, Sayın Bakan adına utanç vericidir, bürokratlar adına utanç vericidir” dedi.

302 eser arasında paha biçilemeyecek sanatçıların eserlerine dikkat çeken Emir, “Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun ‘Muradiye'de Kahve’. Bakınız, bu eser kayıp. Bu eser nerede, bu eseri kim çaldı, bu eseri kim sattı ve bu eserlerin İstanbul'da karaborsada satıldığına dönük müfettiş ve polis raporları var” açıklaması yaptı.

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 'Muradiye'de Kahve’si nasıl karaborsaya düştü? - Resim: 1

İbrahim Çallı'nın ‘Manzara’ tablosunun da kayıp listesinde olduğunu belirten Emir, “Bu ülkenin, ülkemizin çok değerli ressamlarının ürettiği, tarihe bıraktığı, bize emanet ettiği, müzemize emanet edilmiş olan bu 302 eser nerede ve Bakanlık bu konuda on yıldır nasıl susabilir? Birisi çıksın desin ki "Murat Emir, sen yanlış söylüyorsun, yalan söylüyorsun, bu eserler şurada" diye konuştu.

MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gündem dışı olarak Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde çalıntı, kayıp 302 eseri Meclisin gündemine taşımak üzere söz aldım.

Değerli arkadaşlar, geçmişi 2006'lara dayanan, 2009 yılında teftiş kurulu raporuyla 302 eserin kayıp veya çalıntı olduğu, müzede bulunmadığını teftiş raporuyla sabitlendiği, sonrasında bazı teftiş kurullarının oluşturulduğu ama sağlıklı çalışmadıkları, iki yıl çalışıyor görünüp sadece yirmi saat çalıştığı, ucunun mahkemelere gittiği, savcılıklara gittiği ama zamanın kültür bakanlarının ve ilgili müdürlüklerin hiçbir şey yapmadığı bir konu bu.

Değerli arkadaşlar biz bu konuyu bir yıldır söylüyoruz. Diyoruz ki: "Bu 302 kayıp eser nerede? Buldunuz mu, bulmak için ne yaptınız? Bulamadıysanız ilgililer hakkında ne yaptınız?" Bir Allah'ın kulu bize cevap vermiyor. Bu sefer de umarım sessizliklerini bozarlar, kulaklarının üzerine yatmaktan vazgeçerler ve sizin de katkılarınızla elbette bu sorumuza cevap verirler. Bakınız, Kasım 2019'da ben bir soru sordum.

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 'Muradiye'de Kahve’si nasıl karaborsaya düştü? - Resim: 2

Dedim ki: "Bu 302 eseri arıyor musunuz? Buldunuz mu? Bu eserler neredeymiş? Bunları kaybedenler, çalanlar, ilgililer hakkında ne yaptınız?" Gelen cevabı şöyle söyleyeyim -bence Meclis açısından utanacak mıyız, gülecek miyiz şaşıracağımız bir cevap- Diyor ki Bakanlık: "Çağdaş müzecilik anlayışına hâkim olarak halkımıza, sanatçılara vesaire bunun için tadilata aldık iki yıldır." Ben ne soruyorum, bakanlık ne söylüyor? Bu, Sayın Bakan adına utanç vericidir, bürokratlar adına utanç vericidir; bu konuya Meclisin mutlaka eğilmesi lazım.

Sonra değerli arkadaşlar, biz bu işin peşini bırakmıyoruz çünkü somut bir biçimde 302 eser var ve bunlar nerede bulunması lazım. Bu sefer kendi olanaklarımızla bulduğumuz demirbaş numaralarıyla soru önergesi veriyoruz. Demirbaş numaralarını tek tek sayıyoruz bu 302 eserin. "Bu eserler nerede kardeşim, buldunuz mu, buluyor musunuz, arıyor musunuz? Bunların hepsi bizim için millî değerlerimiz, sanat değerlerimiz, tarihi değerlerimiz." diyoruz ama sonunda gelen cevap yine hayal kırıklığı.

Kısa bir paragraf bakın, içinde hiçbir bilgi içermeyen, cevapmış gibi görünen ama cevap içeriği taşımayan saçma sapan bir cevap. Âdeta yüce Meclisimizle dalga, geçen alay eden bir anlayış.

Değerli arkadaşlar soru çok basit. 302 tane eser var, bu eserler nerede? Bu eserleri arıyor musunuz? Bu eserleri buldunuz mu? Hangilerini buldunuz? Bulamadıysanız niye, kimler kaybetti? Sorumlular ne durumda? Sayın Bakanlar o sırada niye işlem yapmadılar? Şimdi vaktim olmadığı için size Teftiş Kurulu raporlarını ayrı ayrı sunamıyorum ama inanın, baksanız o raporlara hepinizin yüreği sızlar.

Bakınız, bu 302 eser arasında paha biçilemeyecek, bizim tarihimize, sanat geçmişimize ait ve mutlaka sanat dünyasında ve bizim müzemizde olması gereken eserler var. Bunlara bir örnek: Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun "Muradiye'de Kahve." Bakınız, bu eser kayıp. Bu eser nerede, bu eseri kim çaldı, bu eseri kim sattı ve bu eserlerin İstanbul'da karaborsada satıldığına dönük müfettiş ve polis raporları var. Bu, ciddi bir konu arkadaşlar.

Yine, devam ediyoruz. Bakın, İbrahim Çallı'dan "Manzara" tablosu. Bunun gibi 302 eser. Hani "Yerliyiz ve millîyiz." diyorsunuz ya, yerli ve millî olmak böyle bir şeydir arkadaşlar. Bu ülkenin çakıl taşına sahip çıkacaksınız ama bu ülkenin geçmişine, sanatına da sahip çıkacaksınız.

Bu ülkenin, ülkemizin çok değerli ressamlarının ürettiği, tarihe bıraktığı, bize emanet ettiği, müzemize emanet edilmiş olan bu 302 eser nerede ve Bakanlık bu konuda on yıldır nasıl susabilir? Birisi çıksın desin ki "Murat Emir, sen yanlış söylüyorsun, yalan söylüyorsun, bu eserler şurada."

Açıkça davet ediyorum, bu aksi olmadığı sürece de hepinize görev düşüyor ve yüce Meclisi ve tüm milleti göreve davet ediyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 'Muradiye'de Kahve’si nasıl karaborsaya düştü? - Resim: 3

Kayıp eserlerin tek tek demirbaş kayıt numaralarını verdi

CHP’li Emir, Kültür ve Turizm Bakanına yönelttiği soru önergesinin birinde kayıp-çalıntı eserlere ilişkin tek tek demirbaş kayıt numaralarını verdi. 12.02.2008 tarihinde başlayan sayım çalışması sonucunda kaç eserin orijinalinin müzede tespit edilemediğini soran Emir, bakan Ersoy’a, “02 Mart 2009’da kurulan komisyonun tespitine göre, 302 eserin orijinali müzede tespit edilememiştir. Bu eserlerin kaybolması neticesinde ilgililer hakkında yaptırım uygulanmış mıdır? Uygulandıysa, kimler hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır” dedi.

İşte o yazılı soru önergeleri:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Dr. Murat EMİR
Ankara Milletvekili

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin bulunduğu tarihi bina, 1927 yılında inşa edilmiş ve 1980’de müzeye dönüştürülerek ziyarete açılmıştır. Müzede, Cumhuriyet döneminden günümüze kadar olan resim, heykel, seramik ve Türk süsleme sanatına ait eserler sergilenmektedir. Eserlerin büyük çoğunluğu; Abidin Dino, Fikret Mualla, Arif Kaptan, Şeker Ahmet Paşa, İbrahim Çallı, Şevket Dağ, Osman Hamdi Bey, Abdülmecid Efendi gibi ünlü sanatçılara aittir. 5000’den fazla resim bulunan Resim ve Heykel Müzesi’nde, 6 adet de sergi salonu bulunmaktadır.

Müzede bulunan eserlerin bir kısmının çalındığına dönük bilgiler zaman zaman basına yansımıştır. Nitekim 10.08.2012 tarihli bir soru önergesine verilen yanıt, bu iddiaları doğrulamaktadır. 2005, 2006 ve 2007 yıllarında müzede eser sayımlarının yapıldığı, 2006 yılında teftiş kurulunun yaptığı çalışmalarda eserlerin demirbaş defterleriyle birebir karşılaştırması yapılarak tamamlandığı, kayıp ve sahte eserin olmadığı belirtilmiştir.

12.02.2008 tarihinde müze müdürlüğünün koleksiyonunda yer alan eserlerin orijinal olup olmadıklarının tespit ve sayım işlerini gerçekleştirmek üzere bir komisyon görevlendirilmiştir ve raporunu hazırlamıştır. Sayımla ilgili olumsuz ihbar yazıları sonucunda 02.03.2009 tarihinde yeni bir sayım ve tespit komisyonu daha oluşturulmuştur.

Yapılan sayım sonucunda kayıtlı 256 eserin kayıp, 14 eserin kayıp/sahte/orijinalinden çekilmiş fotokopi, 32 eserin sahte olduğu, toplam 302 parça eserin orijinallerinin müzede bulunmadığı tespit edilmiştir.

Diğer yandan müzenin çeşitli zamanlarda bakım ve onarım çalışması adı altında tadilata alındığı ve uzun süreler ziyarete kapalı kaldığı belirtilmektedir.
Bu noktadan hareketle;

1- Resim ve Heykel Müzesi son 15 yılda hangi dönemlerde tadilata alınmıştır ve ziyarete kapalı tutulmuştur? Tadilatlar kim/kimler tarafından yapılmıştır? Tadilatlar neden bu kadar uzun sürmüştür?
2- 12.02.2008 tarihinde başlayan sayım çalışması sonucunda kaç eserin orijinali müzede tespit edilememiştir?
3- Son 10 yılda ve yıllar itibariyle Ankara Resim Heykel Müzesi’ne kayıtlı eser sayısı kaçtır?
4- 02 Mart 2009’da kurulan komisyonun tespitine göre, 302 eserin orijinali müzede tespit edilememiştir. Bu eserlerin kaybolması neticesinde ilgililer hakkında yaptırım uygulanmış mıdır? Uygulandıysa, kimler hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır?
5- Müzede tespit edilemeyen 302 eserin bulunması ile ilgili bu zamana kadar ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Bu eserlerin kaçı bulunarak yerine konmuştur?
6- 2010 komisyonunun, müzeye başka yerlerden emanet olarak getirilen yaklaşık 1000 eserin kontrolünü yapmadığı ve bu eserler arasında da kayıplar olduğu dile getirilmektedir. Bu iddia doğru mudur? Doğruysa emanet eserlerin sayımı neden yapılmamıştır?
7- Müzede bulunan eserlerin sayımı 2011 yılından itibaren yıllık olarak yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa, son yapılan sayımda tespit edilen kopya eser ve emanet eser sayısı kaçtır?

Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Dr. Murat EMİR
Ankara Milletvekili

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan eserlerin bir kısmının çalındığına yönelik haberler zaman zaman kamuoyuna yansımaktadır. Nitekim 10.08.2012 tarihli konu ile ilgili bir soru önergesine verilen yanıt, bu haberleri doğrulamaktadır. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından önergeye verilen yanıtta; 2005, 2006 ve 2007 yıllarında müzede eser sayımlarının yapıldığı, 2006 yılında teftiş kurulunun yaptığı çalışmalarda eserlerin demirbaş defterleriyle birebir karşılaştırması yapılarak tamamlandığı, kayıp ve sahte eserin olmadığı belirtilmiştir.

12.02.2008 tarihinde müze müdürlüğünün koleksiyonunda yer alan eserlerin orijinal olup olmadıklarının tespit ve sayım işlerini gerçekleştirmek üzere bir komisyon görevlendirilmiştir ve raporunu hazırlamıştır.

Sayımla ilgili olumsuz ihbar yazıları sonucunda 02.03.2009 tarihinde yeni bir sayım ve tespit komisyonu daha oluşturulmuştur. Yapılan sayım sonucunda kayıtlı 256 eserin kayıp, 14 eserin kayıp/sahte/orijinalinden çekilmiş fotokopi, 32 eserin sahte olduğu, toplam 302 parça eserin de orijinallerinin müzede bulunmadığı tespit edilmiştir.

Şahsıma ulaşana bilgilere göre; demirbaş numarası 4, 5, 80, 82, 136, 242, 262, 361, 368, 282, 389, 390, 535, 669, 767, 921, 980, 1067, 1193, 1197, 1198, 1209, 1314, 1348, 1374, 1669, 1822, 1838, 1848, 1859, 1861, 1962, 1964, 1977, 2013, 2115, 2415, 2416, 2417, 2436, 2439, 2469, 2470, 2471, 2472, 2481, 2490, 2524, 2549, 2561, 2563, 2576, 2585, 2586, 2590, 2652, 2664, 2780, 2832, 2833, 2834, 2843, 2872, 2876, 2881, 2904, 2922, 2942, 2943, 2945, 2956, 2961, 2962, 2973, 2978, 3089, 3090, 3091, 3092, 3094, 3098, 3099, 3101, 3112, 3113, 3121, 3122, 3123, 3125, 3127, 3135, 3143, 3147, 3150, 3154, 3158, 3159, 3165, 3170, 3173, 3174, 3175, 3176, 3182, 3189, 3191, 3193, 3199, 3200, 3220, 3227, 3229, 3233, 3238, 3252, 3263, 3301, 3324, 3329, 3337, 3339, 3341, 3342, 3347, 3351, 3680, 3833,3855, 3940, 4046, 4058, 4064, 4065, 4068, 4073, 4074, 4081, 4084, 4088, 4091 olan eserlerin kayıp, demirbaş numarası 89, 94, 99, 105, 109, 111, 112, 231, 305, 371, 764, 765, 766, 940, 1407, 1601, 1603, 2493, 1712, 3128, 3283, 3318, 3326, 3336, 3346, 4027, 4098 olan eserlerin sahte olup olmadığı kuşkulu, demirbaş numarası 80, 82, 136, 364, 365, 394, 395, 737, 907, 943, 1476, 1667, 1709, 1715, 2063, 2072, 2894, 2935, 3095, 3100, 3116, 3145, 3192, 3204, 3281, 3296, 3316, 3317, 3319, 3320, 3321, 3325, 3192, 3204, 3281, 3296, 3316, 3317, 3319, 3320, 3321, 3325, 3327,
3328, 3333, 3334, 3338, 3340, 3343, 3348, 3349, 3350, 3352, 3353, 4066, 4094 olanların ise sahte olduğu ifade edilmektedir.

Bu noktadan hareketle;

1- Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ndeki son envanter sayımı ne zaman yapılmıştır?
2- Yukarıda demirbaş numaraları verilen ve kayıp olarak anılan eserler, son sayımda, müzede tespit edilebilmiş midir?
3- Yukarıda demirbaş numaraları verilen kuşkulu ve sahte olarak anılan eserlerin orijinalleri, son sayımda müzede tespit edilebilmiş midir