Abone Ol

Albayrak: O gece nereye gideceğimize uçakta karar verdik!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, darbe girişiminin meydana geldiği gece Marmaris'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otelde yaşananları anlattı.

GECENİN BAŞLANGICI NASIL OLDU?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 15 Temmuz günü ailesinin yanında olduğunu ancak kendisinin ailesinin yanına sonradan intikal ettiğini aktararak, "Gelişim de çok planlı değildi. 1-2 gün önce gelmiştik. Ailece oturuyorduk derken, hakikaten Ziya enişte aradı, haberi ilk ondan aldım. Telefonlar geldikçe, farklı kesimlerden telefonlar geldikçe, meselenin ciddiyeti ortaya daha fazla çıkmaya başladı. Bunun üzerine aile meclisinde oturduğumuz, muhabbet ettiğimiz ortamda Sayın Cumhurbaşkanımız ile başka bir odaya geçtik. Sayın Cumhurbaşkanımız meseleye vaziyet etme noktasında süreci başlattı. Aslında 15 Temmuz gecesinin başlangıcı böyle oldu" diye konuştu.

Olayların ilk anında darbe girişimi olarak algılanma durumunun söz konusu olmadığını ve farklı kesimlerden uyarılar geldiğini anlatan Albayrak, "Cumhurbaşkanımız, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı’nı ve MİT Müsteşarı’nı aradı. Bu noktada ilk ulaştığımız Sayın Başbakan oldu. İlk onla görüştük. O da aynı zamanda öğrenmiş. O sürecin içerisinde devam eden süreçte farklı kamu yöneticileriyle iletişime geçmeye başladık. O sırada onlarla tüm Türkiye’nin etrafından gelen haberlerdoğrultusunda ne tür gelişmeler oluyor bunu takip etmeye başladık. Esas itibarıyla böyle şekillendi. Bu darbe girişimi hususu ilerleyen dakikalarda o gece 22.00 sıralarında netleşmeye başladı" ifadelerini kullandı.

Bakan Albayrak sonrasında yaşananları şöyle anlattı:

'4 ALTERNATİF OLUŞTURDUK'

Bahsi geçen oteldeyken 3 helikopter keşif uçuşu yapıyordu, farkettik. Burada Cumhurbaşkanımız çok ferasetli bir strateji izledi. Bu süre zarfındaki kritik kırılma noktalarından bahsedecek olursak, bunlardan bir tanesi cep telefonu üzerinden televizyonlara bağlanılması oldu. Bundan önce biz otelin önünde canlı yayınla açıklama yaptığımızı zannedip içeri girdiğimiz süreç geçirdik ama maalesef görüntülerin halka ulaşmadığını öğrendik. Anında ulusal medyaya cep telefonu aracılığıyla mesaj iletme sürecini yaşadık. Burada İstanbul Valimiz, İstanbul Emniyet Müdürümüz ve diğer yetkililerle de görüştük. Ulaşamadıklarımız ve ulaşabildiklerimiz vardı. Orada İstanbul Emniyet Müdürümüz kahramanca ve dirayeti bir duruş ortaya koydu, İstanbul Valimizin, 1. Ordu Komutanı'yla güvenli bir ortama geçtiği bilgisi kendisine ulaşınca, 'ulusal medyaya bağlanması ve açıklama yapması noktasında' talimat gitti. Kendisi de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu işin içinde olmadığını söyledi. Tüm eş zamanlı verilen talimatlar başka bir başarı hikayesini ortaya koydu. Cumhurbaşkanımız bu süreci daha önceki krizler gibi başarılı bir şekilde yönetti.

İstanbul olmasaydı 4 alternatif oluşturduk, Aydın, Dalaman, Bodrum, İzmir. Uçakkalktıktan sonra talimatı Cumhurbaşkanımız söyledi. Cumhurbaşkanımız nereye gideceğimizin kararını son dakikada havadayken verdi.

'JETLER 50 METRE YANIMIZDAN GEÇTİ'

Bu tarihi açıdan dönülüp bakıldığında uzun yıllar unutulmayacak bir olaydır. Böyle birolay gerçekleşmedi. Yeniçeri'de bile böyle bir operasyon yok. Tarihi olarak destan yazmış bir milletin muazzam bir başarı hikayesi var. Tüm riskler çok güçlü bir şekilde yürütüldü. Bunun temelinde halkın milletin sevgisi ve desteğine dayanıyor. Başarısız olma imkanınız yok Allah'ın da izniyle tabii.

Gayet sakin kontrollü, ciddi bir şekilde meseleyi ele aldı. Bir tepki vermedi, sadece dinledi. Dün ve evvelsi gün Cumhurbaşkanımız röportajlarımızda bahsetti. Bilgilendirmek mevzusu devletimizin ilgili kurumları tarafından gerekli açıklamaların yapılmadığı ortaya koyuldu. Uçakta nerede ineceksiniz, kuleyle ilgili süreçler, kulenin ele geçiriliyor olması ve uçağın indiriliyor sonrası ki o sırada jetler 50 metre yanımızdan geçiyordu. Hangi havaalanına inileceği ve süreç konuşuldu. Süreç başarılı bir şekilde yönetildi. Biz hayalet bir şekilde İstanbul'a ulaştık.

Başka bir insanlar yaşarsa ne kadar farklı duygular yaşar diye düşünüyorum. Bu insanın fıtratıyla ilgili, ilahi kaderin verdiği duygularla ilgili. Cumhurbaşkanımıza beslediğim muhabbet ve duyguyla bir kez daha muhabbet ve duygu besledim. Tüm aile gayet rahat bir süreç yaşadık. Cenabı Allah'a hamediyorum.

'İKİNCİ BİR TALİMATA KADAR MEYDANLARDAYIZ'

Kesinlikle meydanlarda durmak lazım. Birlik beraberlik bu milletin en büyük silahı. İkinci bir talimata kadar meydanlardayız. Bir daha böyle bir kalkışmayla ilgili burada çok şey söylenir. Bundan sonra Türkiye'de olağan dışı gerçekleştirilecek herhangi bir gelişme ve gelişmeden sonra oluşacak iklim milli değildir. Yine de tedbirli ve dikkatli olmalıyız. Bugün Türkiye'de milli bir tablo var.