ABD Başkanı Biden'ın, NATO Liderler Zirvesi sonrası açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Gıda güvenliği için çalışıyoruz. Çin'e, Rusya'ya yardım etmesi halinde başına gelecekleri çok açık bir şekilde anlattım. Anladıklarını düşünüyorum.
Amerikalı ve başka şirketlerin Rusya'nın korkunç davranışından dolayı çekildiğini biliyoruz. Çin'in de ABD ve Avrupa'yla ekonomik büyümeyi düşündüğünü biliyoruz. Eğer Rusya'ya yardım ederse kendini zor duruma düşüreceğini biliyor.
Elimizdeki istihbarat bilgileri ile fazla bir şey söylemeyeceğiz. Yarın veya pazartesi Ursula Çin'le görüşecekti. 1 Nisan'da görüşeceklermiş. Çin aslında ekonomik geleceğinin batıya çok bağlı olduğunu Rusya'dan ziyade çok iyi görüyor. Umit ediyorum ki Çin Başkanı da bu yardımları Rusya'ya yapmaz. NATO ve AB'nin sistem tesis etmesi gerekiyor. Bir teşkilat altında yatırımları kim deldi, henüz bunu yapan bir oluşum yok.
100 bin Amerikan gücüne ek olarak Avrupa içerisinde NATO; Macaristan, Slovakya, Bulgaristan'da muharebe grupları konuşlandırıyor. Daha önceki konuşmalarımızda aslında bu uyumu Putin'in beklemediğini anlatmıştım. NATO hiç olmadığı kadar uyum içerisinde. Putin tam tersi bir etki yaratmış durumda. Bizler ilkeler içinde hareket ediyoruz
Kimyasal silah tehdidiyle ilgili öncelikle şunu söylemek istiyorum. Eğer Rusya kullanırsa tabii ki mukabele edeceğiz. Kullanılan silahların içeriğine göre bizim de müdahalemiz değişecektir.
Gıda kıtlığı sorunu ciddi sorun. Bu yaptırımlar sadece Rusya değil başka ülkeleri, Avrupa ve bizim ülkelerimizi de etkiliyor. Rusya ve Ukrayna Avrupa'nın tahıl ambarı olmuştur yıllardır. G-7 bünyesinde biz bunları tartıştık, masaya yatırdık. ABD de dünyada üçüncü büyük buğday üreticisi. Kanada aynı şekilde. Biz G-7 çerçevesinde üretimimizi nasıl artırabiliriz, dağıtımı nasıl yapabiliriz bunu ele aldık. Ticaret kısıtlamalarıyla ilgili olarak yurt dışına gıda gönderilmemesiyle ilgili olarak sorunların çözülmesi lazım. Avrupa'daki dostlarımızla çalışıyoruz şu anda. Özellikle gıda kıtlığıyla ilgili sorunların giderilmesine bakıyoruz. İnsani yardım konusunda Batı olarak neler yapabiliriz. Bunu da tabii ki ele aldık.
G-20 bünyesinde ne yapılabileceğini ele aldık. Ukrayna'nın toplantılara katılabilmesi çok önemli bu çerçevede. Ukrayna'nın gözlemci olarak G-20'ye katılması önemli. Ukrayna için yapılabilecek herhangi bir şeyde Ukrayna'nın dahil olması lazım. Ateşkesle ilgili müzakereler devam etmektedir. Bu onların vereceği bir karardır elbette.
Kimyasal silah kullanıldığında NATO bu kararı o noktada verecektir.
Pek çok savaş bölgesine gittim, mülteci kamplarını gördüm. Elbette korkunç bir durum. Ailelerinden koparılmış kamplarda yaşayan küçük çocuklara baktığınızda bunu görüyorsunuz. Eşlerini kaybetmiş kadınların yüzlerindeki bakış insanın kalbine işliyor. 'Tanrım ben neredeyim' diye düşündürüyor insanı. Bizler ABD olarak bütün bu mültecilerin yeniden yerleştirilmesinde önemli aktör olduğumuzu ortaya koyacağız. Romanya, Polonya, Almanya'nın tek başına üstlenmesi gereken yük değil. Uluslararası bir sorumluluk. ABD de böyle bir yükümlülüğe sahip. Şu anda nereye gittiğimi söylemeyeyim, sadece gittiğim yerde pek çok kişiyi göreceğim diyeyim sadece."
Ayrıntılar geliyor...