Alman hükümeti gazetenin açıklama talebine yanıt vermedi.
Son olarak Büyükada’da tutuklanan insan hakları savunucuları arasında bir Alman vatandaşının da bulunması nedeniyle iki ülke arasındaki gerginlik iyice tırmanmıştı.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye’ye karşı bugüne kadar izledikleri politikayı sürdüremeyeceklerini, yeni bir politikayı gündeme alacaklarını ve Ankara’nın yaptıklarının karşılıksız kalmayacağını söylemişti.
Alman bakan yeni politikaya ilişkin şu ipuçlarını vermişti: “Alman şirketlerinin tehditler mevcutken Türkiye’deki yatırımlarını nasıl garantiye alabileceğimizi bilemiyoruz Önümüzdeki günler ve haftalarda AB’deki ortaklarımızla Türkiye’nin AB üyeliği hedeflerini ele alacağız. Mevcut şartlarda Gümrük Birliği’nin genişletilmesi konusunda nasıl görüşmeler yapılabileceğini düşünemiyorum. Alman hükümeti (Türkiye’ye yönelik) başka adımları da değerlendiriyor.”
Bakan, Türkiye’ye ilişkin seyahat uyarısının da dozunu yükselterek, “Her an herkesin başına absürt şeyler gelebilir”demişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Gabriel’in açıklamalarına destek vererek, yaptırımların ‘gerekli ve kaçınılmaz’ olduğunu söylemişti.
İki ülke arasındaki ilişkilerdeki gerginliğin kaynaklarından biri de Alman vatandaşı gazeteci Deniz Yücel’in tutuklu bulunması.
Almanya’dan gelen açıklamaları ‘talihsiz’ diye niteleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Açıklamaları şiddetle kınıyoruz. Almanya akıl tutulmasından kurtulmalı, rasyonel düşünmeli” demişti.
Son olarak Alman Ticaret Odaları Birliği DIHK, iki ülke arasında bozulan ilişkilerin yarattığı belirsizlik nedeniyle Alman şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmasının zorlaştığını duyurmuştu.