Bildirici, “Ey, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un gezilerine katılan, ona övgüler düzen gazeteciler neredesiniz?” diye seslendi.
“Gazetecilerle sürekli konuşup, projelerini anlatmaktan geri durmayan Bakan Mehmet Nuri Ersoy da bu kez konuşmadığı gibi ona soran bir gazeteci de çıkmadı” diyen Bildirici, daha önce bakanlğın düzenlediği turlara katılan gazeteciler için, “Geniş vizyonunu övdükleri, ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı’na en uygun isim olduğu’nu yazdıkları, bakanlığı şirket gibi yönetmesinin getireceği artılardan bahsettikleri Bakan Ersoy’un böyle bir reklamın hazırlanmasına nasıl bir mantıkla onay verdiğini, bu kez nasıl tökezlediğini sorgulamalılar. Bunun için reklam ajansına ne kadar ödeme yapıldığını, bu ödemenin hesabını kimin vereceğini, binlerce sarı maske hazırlanıp hazırlanmadığını ve bunların maliyetlerini de araştırmalılar” dedi.
“14 Mayıs’ta yaşanan bu fiyaskonun üzerinden dört gün geçti ama maalesef geziye katılan gazetecilerin çoğundan henüz böyle bir araştırma göremedim” diyen Bildirici, “Bir geziye katılan Fatih Altaylı, ‘Bizde yapılan ise tam bir sömürge ülkesi mantığı. ‘Sahip ben aşılandım, benden korkmana gerek yok’ çağrısı’ diye sert bir dille eleştirdi. Geziye katılan diğer gazetecilerin bırakın bu fiyaskonun maliyetini araştırmayı, henüz bir eleştiri bile yok” sözlerini kaydetti.
Bildirici son olarak, “Ey, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un gezilerine katılan, ona övgüler düzen gazeteciler neredesiniz? Bakın reklam fiyaskosundan söz eden kalmadı, unutulup gidiyor. Hadi lütfen harekete geçin, en azından eleştirirken de övdüğünüz kadar cömert olun” diye seslendi.