Bildirici, DHA ve TV100’ün önceki gün akşam saatlerinde geçtiği 'Can Kıraç’ın torununa yakalama kararı' haberini onlarca internet sitesinde yayımlandığını belirterek, haberde Can Kıraç'ın adının açık yazılmasına rağmen torununun adının kodlanmasını eleştirdi. Bildirici, "Aynı durumdaki iki kişiden birinin adını açık yazıp, diğerinin adını kodlamaya bile gerek duymadan tamamen gizlemenin mantığı olamaz. Can Kıraç aleyhine ayrımcılık yapılmış…" değerlendirmesini yaptı.
Bildirici'nin farukbildirici.com'da yer alan yazısında , "'Aleyhine' diyorum, zira bu haberlerin asıl hatası Can Kıraç’ın adının açıkça yazılması, onunla da kalmayıp haberin asli unsuru imiş gibi haberlerin başlığına çıkarılması. Oysa bu haberleri kaleme alan muhabirlerin kendilerine tek bir soru sormaları gerekiyordu; 'Can Kıraç’ın istismar suçlaması olayı ile bir ilgisi var mı?' Çünkü bir haberde suçlanan kişinin yakınlarının adlarından söz edebilmek için o olayla, suçla ilişkisinin olması gerekir. Gerek hukuk ilkeleri gerekse evrensel gazetecilik ilkeleri, “suçun şahsiliği”ni esas alır. Suçla ilişkisi olmayan insanların adları sırf zanlının yakını oldukları için ifşa edilemez, suça karıştırılamaz." ifadeleri yer aldı.
Can Kıraç'ın suçla ilgisi olmasığı halde isminin haberde yer almasını eleştiren Bildirici, "Torunu şüpheli diye Can Kıraç’ın adı da lekeleniyor; o da suçlanıyor. Gazeteciliğin masum bir kişiyi zan altında bırakmak gibi bir hakkı olamaz… Masum bir kişi zan altında kalacağına bırakın o haber daha az okunsun…" görüşünü dile getirdi.