"Bilsem mini eteğimi yanımda getirirdim!!!" Lolita Dominique Swain İstanbul'u İran sanmış!!!

Dominique Swain, 27 yaşında 27 tane sinema filmi olan genç bir kadın.

Maalesef, hiçbir filmi 14 yaşında çektiği Lolita kadar başarılı olmamış. Birçok sıkı projede yer almasına rağmen büyük patlamayı bir daha yakalayamamış ama daha yolun çok başında bir Amerikalı aktrist. Çok doğal, neşeli ve gerçek biri. Gerçek biri derken pozsuz biri. Fotoğrafı çekilirken kuralları olmayan, "Şu sorular olmaz, sadece 10 dakikanız var" diyen menajerleri olmayan genç bir kadın. Belki de bizim ülkemizde onun yarısı kadar başarılı olamayanlardan kat ve kat daha mütevazı, gerçek biri.

Lolita filminin üzerinden 10 küsur sene geçti. Ama hâlâ "Lolita'nın yıldızı" olarak anılıyorsunuz. Artık sıkılmadınız mı böyle anılmaktan?
Bugün bu işi yapmamın, bu noktada olmamın sebebi Lolita. Sıkılmak değil, kendimi şanslı hissediyorum.

Hakkınızda yapılan eleştiriler hep aynı tip yani sorunlu kadınları canlandırdığınız yönünde... Neden bu roller için tercih ediliyorsunuz?
Lolita ikon haline geldi. Elimden geldiğince birbirine çok benzeyen karakterleri reddettim. Sorunlu karakter konusunda bir derdim yok çünkü karakter ne kadar sorunlu olursa benim için o kadar ilginç.

27 yaşındasınız ve 27 filminiz var. Çok yüksek bir sayı bu ama bu filmlerin hiçbirinde ilk filminizde yakaladığınız başarıyı elde edemediniz...
Oyuncu olarak size bir rol sunulduğunda sadece işinizi en iyi şekilde yapabiliyorsunuz ama sizin dışınızda birçok etken var filme yansıyan. Yönetmen, montaj, oyuncular, ses gibi her şey başarıda katkı sahibidir. Ben, bana verilen rolü en iyi şekilde yapıyorum ama bazen hedefi 12'den vuramıyorsunuz.

Yıllardır bir şehir efsanesi dolaşır. Lolita çekilirken 15 yaşındaydınız ve cinsellik içeren, müstehcen sahnelerden etkilenmemeniz için bir psikiyatr sette hazır bulundurulmuş. Bu doğru mu?
Hayır sette kimse yoktu ama çekimlerden birkaç ay önce bir psikologla görüştürüldüğüm, bir süre görüşmeye devam ettiğim doğru. Sette annem vardı.
n Stuff dergisinin 2007 yılında yaptığı dünyanın 102 seksi kadını araştırmasında 79. seçilmişsiniz. Dünyanın 79. seksisi olmak nasıl bir şey?
Umurumda bile değil. Derginin o sayısı önüme geldiğinde sette Jaime Pressly'le (My Name is Earl dizisinin oyuncusu) çalışıyorduk ve sanırım o, 52. seçilmişti. Dönüp birbirimize dil çıkartarak alay ettik. Böyle şeyler önemsiz.

İstanbul veya Türkiye hakkında ne biliyordunuz, ne duymuştunuz?
Tek bildiğim buraya gelirken kollarımın ve bacaklarımın kapalı olacak şekilde giyinmem gerektiğiydi. Tam olarak nasıl bir dini baskıyla karşılaşacağımı bilmiyordum açıkçası. Bana "Giydiklerine dikkat et, kapalı giyin" dediler.

Gördüklerinizden sonra Türkiye için ne düşünüyorsunuz?
Keşke mini eteğimi evde bırakmasaydım. Mini eteğimi yanıma almağım için pişmanım. Çok hoş ve modern bir ortam. Havaalanında İngilizce konuşan nazik polisler tarafından karşılandık. Etraftaki herkes straplez ve mini elbiselerle geziyordu. Onları gördüğümde "Keşke mini eteğimi alsaydım" dedim. Burası çok güzel.

Dün gece çıkmışsınız. Sizi Cahide'ye götürmüşler. Beğendiniz mi şovu?
Evet. İnanamadım seyrettiğim şovlara. Masanın üzerinde etekli bir adam ve eteğinin altında dört tane travestinin yaptığı şov. Ağzım açık izledim. Hem çok şirin, hem de yetenek gerektiren şovlardı. Açıkçası hayran kaldım.


Mehmet Günsür dünya starı

Amerikan halkında Müslümanlarla ilgili bir ön yargı olduğu tartışılmaz. Sizin ön yargılarınız Mehmet Günsür'le tanıştığınızda azaldı mı?
Benim hiçbir konuyla veya olayla ilgili ön yargım olmaz, yapımda yok. O yüzden ön yargısız geldim. Mehmet zaten İstanbul aşığı ve çok güzel anlatıyordu burayı. Kızkardeşimde ben de daha önce gelmek istiyorduk ama bir türlü fırsat bulamamıştık.

Neden gelmek istiyordunuz?
Kapalıçarşı için. Çünkü internette Kapalıçarşı'ya rastlamıştık ve mutlaka görmek istiyorduk. Çok hoşumuza gitmişti.

Müslüman bir ülkeye gidip böyle bir gece hayatıyla karşılaşacağınızı veya böyle bir şov izleyebileceğinizi tahmin eder miydiniz?
Asla. Aklıma bile gelmezdi. Çünkü gelmeden önce bana anlatılan ve tanıtılan Türkiye modeli çok farklıydı.

John Travolta, Nicholas Cage, Jeremy Irons gibi Hollywood'un önde gelen dünya starlarıyla birlikte çalıştınız. Mehmet Günsür'ü onlarla karşılaştırdığınızda nasıl buluyorsunuz?
Evet, gerçekten dünya tarafından çok beğenilen ve hayranlık duyulan oyuncularla oynama şansım oldu. Onlardan çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Bu saydığınız isimler zaten çok büyük starlar ama Mehmet'in onlardan hiç bir farkı yok. Onlar kadar iyi diyebilirim.

VATAN