15 Temmuz akşamı saat 21.30...
Başbakan Binali Yıldırım, Dolmabahçe Sarayı’nda programındaki son görüşmeyi de yapıp evine doğru yola çıktı. Bütün isteği bir an önce Tuzla’daki evine gidip, kendisini bekleyen torunlarını kucağına almaktı.
Üzerinde günün yorgunluğuyla geçti Boğaziçi Köprüsü’nü... Saatler 22.00’yi gösteriyordu... Anadolu yakası tarafına geçtikten sadece 5-10 dakika sonra köprünün trafiğe kapatıldığı haberini aldı. Kısa süreli şaşkınlığını peş peşe gelen telefonlar bozdu... Danışmanları Başbakan’a İstanbul’da bulunan her iki köprünün de asker tarafından kapatıldığını söylüyordu.
Yıldırım, evine vardığında kriz masası kurulması kararı aldı. Bu arada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi yaptı. Vatandaşa ‘sokağa çıkın çağrısı’ yapma kararı da bu görüşmede alındı.
YOLA HER ZAMANKİ KORUMASIYLA ÇIKTI
Başbakan’ın hedefi en kısa sürede Ankara’ya dönmekti. Bir yandan televizyon kanallarında canlı yayına katılarak halka ‘sokağa çıkın’ çağrısı yapan Başbakan, bir yandan da Ankara’ya en güvenli şekilde ulaşmanın planıyla uğraşıyordu.
Saat 23.00 sularında eşi Semiha Hanım’ı da alarak Ankara’ya doğru yola çıktı. Yanında sadece her zamanki korumaları ve şoförü vardı. Taşıdığı güvenlik riski nedeniyle havayolu yerine karayolu tercih edildi.
AÇILMAYAN TÜNELDE BİR BUÇUK SAAT
Başbakan’ın aracı, hava saldırıları ve kontrol dışı duruma önlem olarak Bolu’ya değil, daha uzun olmasına karşın Kastamonu yoluna yöneldi.
Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde makam arabasının terörist saldırıya uğradığı Ilgaz Dağı yerine henüz yapımı devam eden ve açılmayan Ilgaz Tüneli’ne gelindi.
Gerek korsan uçuşlarla başkenti savaş alanına çeviren F-16’ların olası hava saldırısına karşı önlem amacıyla gerekse konumunu belli edecek sinyalleri engelleme amaçlı olarak Ilgaz Tüneli’nin içindeki şantiye binasına girildi. 1.5 saat burada kalındı. Bu süre içinde Ankara ile temas kesintisiz devam etti.
JANDARMA DURDURMAK İSTEDİ
Yeniden yola çıkmanın vaktiydi. Ancak kısa bir süre sonra Ilgaz yolunun çıkışında beklenmedik bir olay yaşandı. Başbakan’ın makam aracı ile koruma araçları jandarma tarafından durdurulmak istendi. Yıldırım derhal, “Durmayın, devam edin” talimatı verince konvoy hızla jandarma noktasından uzaklaştı. Arkalarından ateş sağanağı başladı.
Başbakan, ani bir kararla bu kez Kastamonu yerine tam ters istikamette yer alan ve Ankara’ya daha yakın bulunan Çankırı’nın Ilgaz ilçesine doğru yön değiştirdi. Geceyi burada kaymakamın evinde geçirmeye karar verdi. Ankara’daki gelişmeler gece boyu buradan telefonla
takip edildi.
Gün ağardığında yeniden yola çıkan Başbakan, 16 Temmuz günü saat 11.00’de yani 12 saatin sonunda Çankaya Köşkü’ne ulaştı ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile birlikte Türk halkının karşısına çıkarak ‘birlik ve beraberlik çağrısı’ yaptı.
SORU İŞARETLERİ KALKMADI
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından birçok soru hâlâ yanıtsız kalırken, bunların başında da MİT’in Başbakanlık’a bağlı bir kurum olmasına karşın Yıldırım’ı neden uyarmadığı sorusu ilk sırada yer aldı.
DANIŞMANLARI ULAŞAMADI
Yıldırım, askerlerin köprüleri trafiğe kapattığını öğrenir öğrenmez basın danışmanını da aradı. Yıldırım’ın o gün Ankara’da bir başka basın danışmanı evleniyordu ve düğünü vardı. Başbakan’ın bütün danışmanları da o düğündeydi. Hatta Yıldırım da düğüne katılmayı İstanbul’daki randevuları nedeniyle son anda ertelemişti. Yıldırım’ın danışmanları Esenboğa Havalimanı’na gittiler, uçağa bindiler fakat uçak havalanmıyordu. İstanbul’a, Başbakan’ın yanına gidemiyorlardı.
hürriyet