Söz konusu mektupta Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi'nde hukuk ve iletişim fakültesi açması da, "Üniversitemizi kendi siyasi militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasi krizin göstergesidir. Krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor" ifadeleriyle eleştirildi.
Mektupta, "Biz Melih Bulu o koltukta oturduğu sürece protestomuzu boyutlandırarak sürdüreceğiz. Bu konuda gerekeni yapıp yapmamak ise sizin bileceğiniz iştir.
Biz demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız! Bu topraklarda ezilenleri meydanlardan, kürsülerden bağırıp tehdit ederek hedef göstererek susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle" denildi.
Erdoğan'a açık mektup
Erdoğan'ın, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu'yu ataması nedeniyle başlayan protestolar sürüyor. Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde iletişim ve hukuk fakülteleri kuran kararı da protesto eylemlerini sürdüren akademisyen ve öğrencilerin tepkisini çekti.
Boğaziçi Dayanışması'nın, "Günlerdir bizleri aracı kanallarla hedef gösteren 12. Cumhurbaşkanına Açık Mektubumuzdur" diyerek paylaştığı metinde, “Bir cuma günü bir gece yarısı kararıyla daha; hocası, öğrencisi, emekçisi tüm kurumu sindirmek adına fakülteler açıyor, dekanlar atıyorsunuz. Üniversitemizi kendi siyasi militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasi krizin göstergesidir. Krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor” denildi.
"Bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın"
Öğrencilerin taleplerinin de sıralandığı açık mektupta, şu ifadeler kullanıldı:
"Yürekleri yetiyorsa diye başlayan bir cümle kurmuşsunuz. Cumhurbaşkanını istifaya çağırmak bir anayasal hak mıdır? EVET! O halde bir anayasal hakkı kullanmak ne zamandan bir cesaret sorunu oldu?
Bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın. Siz padişah değilsiniz, biz de tebaanız değiliz. Ama madem yürek demişsiniz kısaca ona da cevap verelim. Bizim hiçbir dokunulmazlığımız yok! Sizse 19 senedir bir dokunulmazlık zırhının altında esip gürlüyorsunuz. İçişleri Bakanı dini hassasiyetleri kaşıyan yalanlar söylüyor. Biz kendimize otosansür uygulamayacağımızı söylüyoruz. LGBTİ+ arkadaşlarımıza sapkın diyorsunuz, biz LGBTİ+ haklan insan haklarıdır diyoruz. Parti üyeleriniz Soma'da madencileri tekmeliyor. Biz işçilerin yanında eylemli bir şekilde saf tuttuk, tutacağız."
"Hedef göstererek susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle"
Erdoğan’ın Cuma namazı çıkışı yaptığı, “Yürekleri yetse cumhurbaşkanın istifasını da isteyecekler” sözlerine ise şöyle yanıt verildi:
"İstifanız talebine gelince, biz sizi bu mesele nedeniyle istifaya çağırmayız. NİYE Mİ? Siz istifa edecek olsanız, Hrant Dink katledildiğinde istifa ederdiniz! Soma'da 301 madenci katledildiğinde istifa ederdiniz! Roboski'de 34 Kürt öldürüldüğünde istifa ederdiniz! Çorlu'daki tren kazasından sonra istifa ederdiniz! Başta KHK'hlar olmak üzere, işsiz bıraktığınız ya da iş bulamayan binlerce yurttaşın geçim derdini görüp istifa ederdiniz! O zaman halkı yoksulluğa mahkum eden ekonomi politikalarınız içinden çıkılmaz hale gelince damadınızı kurban etmek yerine sorumluluğu üstlenirdiniz.
Örnekler çoğaltılabilir fakat siz hiç istifa etmediniz. Sizin tabirinizle yürekli olmak yerine safça kandırılan olarak görünmeyi tercih ettiniz. Şimdi sizi niye istifaya çağıralım? Biz Melih Bulu o koltukta oturduğu sürece protestomuzu boyutlandırarak sürdüreceğiz. Bu konuda gerekeni yapıp yapmamak ise sizin bileceğiniz iştir.
Biz demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız! Bu topraklarda ezilenleri meydanlardan, kürsülerden bağırıp tehdit ederek hedef göstererek susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle."
Boğaziçi Dayanışma'nın Erdoğan'a açık mektubu şöyle: