Dilara Doğan'ın Posta gazetesindeki yazısı şöyle:
Eline fırçayı alan herkesin makyaj sanatçısı olduğu, eyeliner’ların vicdanlara kadar çekildiği, fondötenlerin kat kat sürüldüğü bir dünyadan sesleniyorum.
Hazırlanma saatinin çoğunu makyaja harcayıp sevgilisiyle buluşunca “Bi’ rimel sürüp çıktım aşkım” diyen bebeklerime sesleniyorum. Bu yaz sizleri sadeliğe, yüzünüzü iyi tanıyıp ona uygun makyajlar yapmaya davet ediyorum. Hele yazın hiç çekilmiyor şu fondöten hem bakana eziyet hem yapana.
Bir rimel sürüp çıkacak durumda olmayabilir ciltlerimiz. Olmak zorunda da değil. İnce yapılı fondötenler, kapatıcılar hepsi bizim için. Yeter ki fırçayı alıp her gördüğümüzü kendi üzerimizde denemeyelim, abartıdan kaçınalım.
Bize bir uzman gerek dedim ve son zamanların en beğenilen makyaj artistlerinden SERHAT ŞEN’e sordum: “Makyaj konusunda kafamız epey karıştı, bu yaz neler yapalım neler yapmayalım?
NELERİ TERCİH ETMELİYİM?
● Bu yaz şeftali tonları, toz pembe ve kızıl kahveler çok trend. Göz makyajında daha ışıltılı farlar tercih edilmeli ve tabii ki yoğun maskara vazgeçilmezimiz olmalı. Dudaklardaysa metalik görüntü, özellikle kiremit ve açık pembeler sıklıkla kullanılacak.
● Ten makyajında genellikle kendi ten rengimize yakın BB kremler tercih etmeli, pudra kullanmamaya özen gösterilmeliyiz. Pudra, cildi yaşlandıracak ve gözenekleri tıkayacak kadar zararlı. Yüzünüzde belli noktaları daraltmak istiyorsanız köpük pudraları tercih edebilirsiniz.
● Cilt mutlaka nemli olmalı, makyaj yapmadan önce kesinlikle cildinize uygun bir baz tercih etmelisiniz.
● Gündüz makyaj yaparken, ışığın en güzel olduğu aydınlık ortamlar tercih edilmelidir. Akşam makyaj yaparken ise sarı ışık bulunan ortamlarda yapılmalıdır. Sarı ışık her zaman gün ışığını yansıttığı için daha güzel sonuçlar verir.
● Kendi renk tonunuza en yakın fondöteni seçmelisiniz.
BUNLARI YAPMAYIN
✔ Göz kapağı düşük kişiler eyeliner tercih etmemeli onun yerine akmayan siyah göz kalemi ile kirpik dibini doldurmalılar.
✔ Allık ve bronzer’ı sürdükten sonra temiz bir fırçayla iyi dağıtmalısınız. Kalıp gibi duran çamura dönmüş yanaklar görmek istemeyiz.
Dilara Doğan / Posta