Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu, şarkıcı ve oyuncu Yeşim Salkım oldu. Salkım, yaklaşık 1 buçuk saat boyunca merak edilenleri tek tek yanıtladı.
İşte Yeşim Salkım'ın açıklamalarından satır başları:
Çok güzel bir hayatım oldu. Çocukluğunda dedesinin küçücük evinde yeşil yastığını alıp dedesiyle türküler şarkılar söyleyen kız da oldum, koleje giden kız da oldum. Anne babası ayrılınca evliliğe ve aşka inancını yitiren ama sonra köpek gibi aşık olan kız da oldum. Hayata haksızlık ederim "Burada mutluydum, burada mutsuzdum" dersem. Ben 180 ile viraj almış kadınım. 1990 yılından beri psikolog ve psikiyatra giderim. Doktorların da neredeyse hepsini tanırım. Beni görünce ilaç alan var aralarında. Adrenalin ve acıyı, aşkın kavuşulamayanını seviyorum." dedi.
"HAZAN UZAN'DAN SONRA HAYATIMDA MAL VARLIĞI OLAN BİR ERKEK OLMADI"
"Boşandıktan sonra özgürlüğü ve nefes almayı hissettim. Boşanmaya karar verdiğimde 48 kiloydum. Günde 4 ilaç ve 4 paket tütün ürünü içiyordum. Özgürlüğümü geri istiyordum. Hakan Uzan'dan sonraki dönemde hayatımda mal varlığı olan bir erkek olmamıştır. 2 çocuğum da parası olmayan, orta halli insanların çocuklarıdır, aşk çocuklarıdır. Proje çocukları değildir. Ama bu o dönemki eşimin kötü olduğu anlamına gelmiyor, benim özgürlüklerim kısıtlanmıştı. Ben kalıplara giremem, kalıpların kıvamına giremem, olmadı da zaten. Ben aşk kadınıyım, aşka çok inanıyorum. Bizim dünyamızın içinde de çok aşk yok. İlişkilere girerken hesaba kitaba bakmıyorum. Hakanla evlenirken 26 yaşındaydım, çok gençtim. Hakan çapkındı, hala çapkın bir adam bence."
"EVLİLİĞİ KARŞIMDAKİ ERKEKLER İSTEDİ"
"Evlilik bir başarı hikayesi değildir. Toplumların bize dikte ettiği bir akittir. O akit de artık ters dönmeye başladı çünkü erkekler size malınızmış gibi bakıyorlar. Ben hiçbir zaman evlenmek istemedim, karşımdaki erkekler istedi. Evlenmek marifet değil, marifet, sürdürülebilir bir ilişki içinde olmak. Ben onu beceremedim. Evlilik kurumu ne kadına göre, ne erkeğe göre. Erkekler çok da akıllı varlıklar değil, özellikle kadınlar konusunda. Kadınlar istese aslında erkekleri çok kolay idare edebilir ama "hep ben mi seni idare edeceğim" durumu da var.
"EŞİM VALİZİNİ ALDI GİDİYOR..."
Sevgililer gününde bir eşimle İsviçre'de beraberiz, ismini vermek istemiyorum. Oteldeyiz, kapı çaldı, içeri 101 tane gül geldi. Çok mutlu oldum. Sonra baktım eşim içeri gitti, duş aldı, giyindi, valizini aldı gidiyor. "Nereye gidiyorsun?" dedim, "Toplantım var" dedi. "Ama bugün sevgililer günü" dedim, "Tamam işte kahvaltı ettik, çiçeğini de aldım" dedi. O zaman dedim işte keşke bahçede bir tane gül koparıp verseydi de akşama kadar yan yana olsaydık.
"SENİ ALDATIRIM DEDİĞİM BİR KİŞİ VAR"
Hiç aldatmadım ama "Eğer bu böyle devam ederse seni aldatırım" dediğim bir kişi var. Eşlerimden biriydi. İsmi bana kalsın... Bunu duyunca bana "Beni bırakma, ben ona da razıyım" dedi. Saygım daha da azaldı. Yüzde 15'lik gitmeme payım varsa onu da kaybettim. " dedi.
Buket Aydın'ın aldığı yanıt karşısında kısa süreli bir şaşkınlık yaşadı.
"MERAL AKŞENER'İ DESTEKLİYORUM"
"Bizim ülkemizde son zamanlarda siyaset yapanı göremiyorum. Ya politika yapıyorlar, ya kavga ediyorlar. TikTok videosu çekerek Z Kuşağı ile iletişim kuramaz siyasetçiler. Şu andaki kuşakla hiçbir siyasetçi iletişim kuramaz çünkü ele avuca sığan bir kuşak değil. Ben mesela babamın bile sözü dinlemezdim. Beni yönetecek olanlar, babamın bile dinlemediğim sözünü dinleyeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Meral Akşener'i kadın olduğu için yakın buluyor ve destekliyorum ama onun haricinde yok."