Abone Ol

Buldan'dan Erdoğan'a: Dolmabahçe Sarayı’nda biz kimin bakanlarıyla görüştük?

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dolmabahçe Mutabakatına ilişkin açıklamalarına yanıt verdi

Dolmabahçe'de biz kimin bakanlarıyla görüştük?

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumhurbaşkanı ve AKP  Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  kendi iktidarını korumak için  çözüm sürecini inkar ettiğini belirterek “Dolmabahçe Sarayı’nda biz kimin bakanlarıyla görüştük? O bakanlar bizim değil, AKP'nin bakanlarıydı. Sen gönderdin yanımıza, o açıklamayı birlikte yapmamız için. Biz, kendi kendimizle görüşmedik. Biz o süreçte AKP heyetleriyle görüştük” dedi.

Final mitingini Iğdır’da yapan Buldan, 31 Mart’ta AKP iktidarının sona ereceğini belirterek “Temelinde adalet olmayan, vicdan olmayan, hukuk olmayan bir iktidar kaybetmeye mahkumdur. Onun için bu iktidar 31 Mart'ta yolcudur, Abbas yolcudur. Biz bu inkar siyasetini, bu yok gören hiçe sayan siyaseti asla tasvip etmiyoruz” dedi.

"BORÇLU OLMAYAN TEK KİŞİ VAR O DA RECEP TAYYİP ERDOĞAN"

31 Mart’ın mağdur olan esnaflar için fırsat olduğunu söyleyen Buldan, “Bu ülkede borçlu olmayan tek kişi var o da Recep Tayyip Erdoğan’dır. 80 milyon insan işsiz, 80 milyon insan yoksul, 80 milyon insan sefalet içindedir” diye konuştu.

"ONLARIN EKONOMİSİ 17-25 ARALIK EKONOMİSİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben ekonomistim” sözlerini hatırlatan Buldan, “Bugün ekonominin ne durumda olduğunu herkes biliyor. Ekonomik sıkıntıdan kaynaklı yaşanan sorunları biliyoruz. Onların ekonomisi, yolsuzluk ekonomisidir, 17-25 Aralık ekonomisidir. Ayakkabı kutularında sakladıkları paraların ekonomisidir” dedi.

"ERDOĞAN, İKTİDARINI KORUMAK İÇİN ÇÖZÜM SÜRECİNİ İNKAR EDİYOR"

Buldan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çözüm sürecini Dolmabahçe'deki çalışma ofisime kanaat önderlerini davet etmek suretiyle yaptık. Ama bunlar orada alınan kararlara sadık kalmadılar. Aldığımız kararların aksine hareket ettiler" sözleriyle ilgili olarak şöyle konuştu: "Oysa herkes biliyor ki 2011 ve 2015 yıllarında başlayan çözüm sürecinde, bu ülkede huzur vardı, güven vardı. Bu ülkede insanlar yarınlarına, geleceğe güven içinde bakıyordu. Kimse yaşamını yitirmiyordu. Ancak o süreci bozdular, bozmakla da kalmayıp o süreci inkar ettiler. Yaptıklarını, görüşmelerini inkar ettiler. Dolmabahçe Sarayı’nda biz kimin bakanlarıyla görüştük? O bakanlar bizim değil, AKP'nin bakanlarıydı. Sen gönderdin yanımıza, o açıklamayı birlikte yapmamız için. Biz, kendi kendimizle görüşmedik. Biz o süreçte AKP heyetleriyle görüştük.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Çözüm Sürecini inkar etmesi, kendi iktidarını korumak, kendi iktidarını ayakta tutmak için, bugün özellikle milliyetçi cepheden oy alabilmek için o süreci inkar etmesi büyük bir hadsizliktir. Bizler o süreçten büyük bir onur duyuyoruz. Çünkü, o süreçte gençlerimiz yaşamını yitirmiyordu. Ne bir asker ne bir polis ne de bir sivil yaşamını yitirdi. Ne mutlu bize ki o süreçte vardık, o sürece katkı sunduk! İnsanlar yaşadı, insanlar yaşamını yitirmedi. Ancak onlar barıştan korktukları için bunu inkar ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki barış olsaydı yolsuzluk, hırsızlık yapamayacaklardı. Barış olsaydı, ellerinde sopa ile bu ülkeyi yönetemeyeceklerdi. İşte inkarlarının sebebi budur. Reddetmelerinin nedeni budur!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün (28 Mart) Ankara'da  gençlerle buluştuğu toplantıda çözüm sürecine ilişkin  olarak şunları söylemişti:

HDP, malum, PKK’nın siyaset kanadıdır. Bunları birbirine karıştırmayalım. Zaman zaman siyaset kanadı dahi olmayı hazmedemeyip, çıkıyor, kadın diyor ki "Sırtımızı YPG'ye dayadık" diyor. Bu kadar hazımsız bir noktaya geldiler. Şimdi bunlar akıllı bir siyasetçi olsa, sırtını oraya dayasan bile bunu söyleme. Aynı şey Demirtaş... Ne diyor? "Biz Apo'nun heykelini dikeceğiz" diyor. Bu adamlar şirazesinden çıkmış. Bunlara oy veren kardeşlerimizi uyarmamız lazım. Uyaralım ki bu yanlışa düşmeyelim. Bir tanesi çıkıyor "Kürdistan'da oylar HDP'ye, Batı'da da AKP-MHP'ye oy yok" diyor. Siz gençler bunu çok çok iyi biliyorsunuz. Benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge var mı? Yok. Bu ifade, 780 bin km2'lik vatan topraklarını bölme operasyonudur. Meclis listelerinden sızma operasyonu yapıyorlar. Büyükşehirlerde niye aday göstermediler?

Çözüm süreci olayında da biz orada tepe noktadan öte, bizim tabanı bütünleştirme hareketi olarak çözüm sürecini, biz onlarla değil, çözüm sürecini Dolmabahçe'deki çalışma ofisimde bütün bu ülkedeki kanaat önderlerini davet etmek suretiyle yaptık. Bunun içinde bilim adamları, kültür adamları, iş adamları vardı. Orada bunları bu şekilde konuştuk. 100 civarında kişi, güneydoğu ve doğuda çalışmaya gönderdik. Ama ne yazık ki orada alınan kararlara sadık kalmadılar. İlk seçimde gösterdikleri gibi, dağlardaki gelen emre uymak suretiyle aksine hareket etiler. Şu andaki malum zillet ittifakı, bunlarla bizimki birbirine benzer bir şey değildi. Temenni ederim ki barış bölgeye hakim olur. Bu olmazsa güneydoğuya yatırım beklemeyin. Ama halledersek yatırımcılar oraya yatırım yapmayı bekliyor, bunu da başaracağız diye bekliyorum.

"AHMET TÜRK'Ü KARALAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL"

Buldan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'nin Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Ahmet Türk'ü kastederek söylediği  "Devletten aldıkları parayı Kandil'e gönderiyorlardı. Şimdi karşı tarafın bir adayı var, teröre bulaşmış bir kişi. Biz kararlıyız. 3-5 sene bekleyemeyiz. GBT'leri hazır tutuyoruz sonuca göre adımlarımızı atacağız" sözleriyle ilgili olarak "İnsanda biraz utanma duygusu olur. Ahmet Türk gibi barış için her zaman elini taşın altına koyan, saçlarını barış için ağartan, bu ülkede gençler ölmesin diye çaba harcayan bir insanı Mardin Belediye Eşbaşkan Adayı olmuş diye bu kadar karalamak, bu kadar hakaret etmek kimsenin haddi değil" dedi.

"IĞDIR'DA AKP- MHP- İYİ PARTİ HDP'YE KARŞI BİRLEŞTİ"

Iğdır'da  AKP, MHP ve İyi Parti'nin HDP'ye karşı birleştiğini söyleyen Buldan, "Bu dönem belediyeyi HDP yönetti. Hepimiz tanık oldunuz, belediye eşbaşkanlarımız hiçbir ayrım yapmadan, bu belediyenin kapılarını herkese açık tuttu. Her mahalleye, her caddeye, her sokağa aynı hizmeti götürdüler. Ayrım yapmadılar, ayrım yapmayı da zaten reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Burada yaşayan herkes eşittir. Bu belediye herkesin belediyesidir. Kürtlerin, Türklerin, Azerilerin, Terekemelerin, dışarıdan gelenlerin, herkesin belediyesidir. Bundan sonra da böyle olacak. Her yere aynı şekilde hizmet gidecek. Bu birliktelikten rahatsız olanlar var, birleşenler var. AKP-MHP-İyi Parti bu oyunu bozmak için bir araya geldiler" şeklinde konuştu.

28 Şubat 2015’te Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşen toplantıya çözüm süresinde görev alan HDP heyetinden Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder ile dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, K Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu katılmıştı.