Anadolu rock müziğinin öncüsü Moğollar'ın kurucularından Cahit Berkay, Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'ın sorularını yanıtladı.
Berkay, Kalçık'ın "Moğollar 1967'den bugüne varlığını koruyan az gruptan biri" şeklindeki hatırlatması üzerine "Evet, grup üyelerimizin çoğunun yaşları 70'i geçti. Çok uzun süredir varlığını devam ettiren bir grup. Dünyada da örneği az. Bunu başarabilmek kolay değil. Sinemada olduğu gibi biz de müzikle bir hayal satıyoruz" dedi.
Berkay şunları kaydetti:
"Aşkı, sevgiyi, özlemi anlatıyoruz. Hayata dokunan, hayatta karşılığı olan şarkılar yapıyoruz. Düzmece, kurmaca şeyler değil anlattığımız. Samimi olmak çok önemli. Moğollar hesap, kitapla yola çıkarak müzik yapmadı. 'Bu şarkıyı yaparsak şu kadar satar' gibi bir düşüncemiz olmadı."
Kalçık'ın sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Berkay'ın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
● Müziğinizle Anadolu'nun değerlerini dünyaya taşıyorsunuz...
Tüm çabamız bu yönde. İnternet çağındayız. Artık dünyanın her yerindeki müziğe ulaşabiliyoruz. İnsanlar da bizim müziğimize kolayca ulaşabiliyor. Bu önemli bir avantaj bizim için. Kendi müziğimizi biraz da allayıp pullayıp dünyaya tanıtmak için Moğollar olarak çaba gösteriyoruz. Temel amacımız ülkemizi tanıtmak. Anadolu'nun dünyanın en güzel kültürel zenginliklere sahip olduğunu düşünüyorum. Dünyanın yarısını gezdim, bizim folklorumuz kadar zengin folklorik kurguya sahip çok az ülke var. Kendi değerlerimize kendimiz sahip çıkmalı ve kıymetini bilmeliyiz.
● Bir dönem kendi müziğimiz arka plana atılıp gözler Batı'ya odaklanmıştı...
Özellikle 80'lerde bu yaşandı. TV, radyo sana ne sunuyorsa, sen onu alıyorsun. Bir dönem medya bunu yaptı. Gençlere ne sunduysan onu aldı. Kendi kültürümüzden koparıldık. 12 Eylül Darbesi'nin bilerek yaptığı bir şeydi bu. Eğitim sistemi de bozuldu. Ülkenin en donanımlı hocaları işkencelerden geçirildi. Bakın hâlâ eğitim sistemini düzeltmek için uğraşıyoruz. Bu bize 12 Eylül Darbesi'nin mirası.
● Sol dünya görüşüne sahip bir müzisyensiniz ama her kesimden insan bestelerinizi büyük bir ilgiyle takip ediyor...
Sevgi üzerine besteler yaptım hep. Sevginin sağı solu olmaz. Müziğimle barışı, insan, ülke, doğa sevgisini anlattım. Özel bir coğrafyada yaşıyoruz. Dışarıdan Türkiye ile uğraşmasalar burası dünyanın en güzel ülkesi olur. Emperyalist güçler yıllardır Türkiye ile uğraştı, uğraşmaya devam ediyor. Bunun farkında olalım. Ortadoğu gibi zorlu topraklar var yanımızda. Savaştan kaçanları ülkemize aldık. Onlar için milyar dolarlar harcadık. Avrupa "Size para vereceğiz" dedi, onu da yapmadı, kapıları kapattı. Türkiye tek başına mücadele ediyor.
● Geçtiğimiz günlerde Elazığ depremi ile sarsıldık...
Evet, hayatını kaybeden, yaralanan, evi hasar gören herkes için çok üzgünüm. Ancak üzülmek yetmiyor. Rahmetli Ahmet Mete Işıkara'nın güzel bir lafı vardı "Deprem öldürmez, binalar öldürür' diye. Depreme hazırlıklı olmalıyız, çocukları da bu konuda bilinçlendirmeliyiz.
● Siz yıllarınızı müziğe adamış bir isimsiniz. Bugüne kadar akıllara kazınan besteler yaptınız. Maddi olarak bunun karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz?
Kazanmadım sistemden dolayı. Telif hakları konusunda hâlâ yapılması gereken şeyler var. Telif hakları yasasının güncellenmesi gerekiyor. Filmlerin müziğini yaptım ama bana ondan gelen çok bir şey yok. Kemal Sunal filmlerini düşünün. Televizyonlarda sürekli dönüyor filmleri ama ailesine para ödenmiyor bundan dolayı. Onun filmlerinde benim müziğim de var ama para kazanamıyorum. 2010 yılına kadar ucu ucuna yaşıyordum. Son on yıldır daha iyiyim ekonomik açıdan.
● Kirada mı oturuyorsunuz?
Cihangir'de ailemden kalan evde oturuyorum. Şunu da açıkça söyleyeyim, ailemden kalan ev olmasaydı müzikten kazandığım parayla Cihangir'den bir ev alamazdım.
'Gözünü yurt dışına dikersen kendi değerlerini fark edemezsin'
● Siz türkülerimize de çok önem veren bir müzisyensiniz...
Kendi topraklarımızdan çıkan değerler bunlar. Ben Batı müziğine karşı değilim. Ama işin kolayına da kaçmamak gerekiyor. Tamam İngiliz gruplarını elbette dinle ama önce Aşık Veysel'i tanı, Pir Sultan'ı da tanı, Aşık Mahzuni'yi de... Gözünü sadece yurt dışındaki müziğe dikersen kendi toprağının müziğini göremezsin. Böyle yapanları görünce biraz hayıflanıyorum açıkçası. İyi bir müzisyen dünyaya açık olmalı ama önce kendi kültürünü özümsemeli ve müziğini iyi bilmeli. Kendi topraklarından beslenerek müziğini yaparsan zaten farklılığını da ortaya koyarsın.