Ataklı, “Gericiliğe karşı korkaklık göstermek, gericilikten bile tehlikelidir. Bunun bilinmesi gerek” dedi.
“Vicdanı, ahlakı ve aklı olan herkes 20 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın hazin ölümüne kahroldu. Kindar-dindar nesil yetiştirmek isteyenlerin yarattığı travmanın kurbanı olan Enes Kara, aslında pek çok kişinin bildiği ama sessiz kaldığı bir gerçeğin perdesinin aralanmasına da neden oldu. AKP iktidarıyla birlikte, laiklik neredeyse fiilen ortadan kaldırıldı. Eğitim sistemi, dinci temeller üzerine oturtuldu. Toplum ve devlet düzeni artık dini esaslara göre oluşturuluyor. Yaşamın her alanında artık dini kurallar geçerli kılınmaya çalışılıyor” diyerek durum değerlendirmesi yapan Ataklı, sözlerinin devamında muhalefeti hedef aldı.
“Muhalefetin bir bölümü ise ‘Herkesten oy almak zorundayız’ baskısı altında bütün bunlara sessiz kalıyor” diyen Ataklı, şöyle devam etti:
“Oysa gericiliğe, ilkelliğe, karanlığa karşı sessiz olmak muhtemel bir başarıyı değil kesin başarısızlığı getirir beraberinde. Bugün üç beş oy uğuruna Türkiye’nin orta çağ karanlığına götürülmek istenmesine karşı çıkılmazsa, Türkiye’nin karanlık bir batağa batması kaçınılmaz hale gelir.
Şunu unutmamak gerek; Eğer Atatürk, ‘Aman onu kızdırmayayım, bu bana lazım olur, bunu ürkütmeyeyim’ diyerek korkak davransaydı ne Kurtuluş Savaşı’na kalkışabilirdi ne Cumhuriyet’i ilan edebilirdi ne de devrimleri yapabilirdi. Gericiliğe karşı korkaklık göstermek, gericilikten bile tehlikelidir. Bunun bilinmesi gerek.”