Her ne kadar 'çaylak', gerçekte kartal ailesinden yırtıcı bir kuş olsa da gazeteciliğe yeni başlayan acemi muhabirler için kullanılan tanımların başında gelir.
Çaylaklar, ağır gövdeli bir kuş oldukları için yavrularına uçmayı öğretmeleri çok uzun sürer. Yavrular bu deneyim sırasında sık sık yere düştüklerinden bu acemilikleri halk diline yerleşen çaylakların tecrübesiz halleri çiçeği burnunda muhabirler için de kullanılır. Bu nitelemeyi haklı çıkaran sebepler elbette vardır. Mesleğe başladığı gün eline fotoğraf makinesini, ses kayıt cihazını ve not defterini alan muhabir adayının önünde yoğun bir gündem vardır. Yaptığı haberlerle ortalığı dağıtacak, deyim yerindeyse tozu dumana katacaktır. Çalıştığı gazetenin haber müdürü, acemi muhabirin haber refleksini ölçmek için genellikle ilk günler ona bir gündem vermez ve kendi haberini bulmasını ister. Peki acemi muhabir ne yapar? Neleri gözüne kestirir, neyi haber olarak önem sırasının başına yerleştirir? İşte hemen hemen her acemi muhabirin yaptığı 'Top 10' listesi....
1- Bir haber klasiği; Eminönü'nde balık ekmek: Fotoğraf makinesini ve ses kayıt cihazını kaparak haberciliğe hızlı bir giriş yapan gazetecinin ilk durak yeri Eminönü'nde balık-ekmek satan teknelerdir. Nedense herkesin gözünden bugüne kadar kaçan bu balık-ekmek satıcıları acemi muhabir tarafından öyle ballandıra ballandıra anlatılır ki, canınız ekmek arası balık çeker. Sırf bu haberlerden dolayı bu tezgahların hâlâ büyük bir müşteri kitlesi çektiğini söylemeliyiz. Tabii Yeşilçam filmlerinin de etkisini yabana atmamak lazım.
2- Cemre suya, acemi muhabir tufaya düşerse: Acemi, çaylak muhabirlere şaka yapmak için söylenen bir diğer haber de cemre düşmesi olayıdır. İşe yeni başlayan muhabire "Bak bugün cemre suya düşecekmiş, git şunun fotoğrafını çek de haber yapalım" diye gönderilen acemi muhabir denize, dere ve göl kenarlarına, su birikintilerinin bulunduğu yerlere gidip akşama kadar düşecek cemrenin görüntüsünü bekler. Tabii biraz uyanık olan muhabirlerin dere kenarlarında kurbağaların yumurtalarını çekip cemre fotoğrafı diye götürdüklerine de rastlanır.
3- Bir türlü kaybolmayan meslek haberleri: Yıllardır gazetelerde rastladığımız haberlerden biri de kaybolan ya da kaybolmaya yüz tutan mesleklerdir: Keçeci, mestçi, yemenici, fesçi, semerci, lehimci, değirmenci, çömlekçi, kaşıkçı, nalbantçı, hasırcı, esansçı, urgancı, sedefkarcı, kalaycı, çıracı, hallaç, bakırcı... Yıllardır bütün gazetelerde yer bulan bu haberler genelde acemi muhabirler tarafından yazılır ve mutlaka haberin spotunda ya da başlığında 'Kaybolan bilmem ne mesleğinin son erbabı, yaşayan son usta' gibi ifadeler yer alır. Ancak görünen o ki bu meslekler bir türlü son bulmamakta ve bunların nesli tükenmemektedir. Kim bilir belki haberlerin etkisiyle yaşamaktadır.
4- Galata'da oltaya gelen haberler: Fotoğraf makinesini boynuna geçiren acemi muhabirin balıklama atladığı haberlerden birisi de Galata Köprüsü üzerinde avlanan balık tutkunlarıdır. Arkada Galata Kulesi'nin eşlik ettiği balıkçılarla ilgili haberin altına mevsimine göre afili birkaç edebiyat cümlesi koymak da âdettendir. Aman ihmal etmemek lazım!
5- Size çiçek haberi yaptım Taksim Meydanı'ndan: Acemi muhabirin uğrak yerlerinden birisi de Taksim Meydanı civarındaki çiçekçilerdir. 'Olmazsa olmaz' niteliğindeki bu haberler Taksim Meydanı'nın simgesi haline gelen İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica'ya yaptırılan anıttan daha önemli bir nitelik arz eder. Çiçek satan Roman vatandaşlarımız Taksim'in adeta simgesi haline gelmişlerdir. Sırf yapılan bu haberler yüzünden artık bu çiçekçiler de bıkmış olacak ki, fotoğraf çekenlerden para istemeye başlamışlar ve bu sayede fotoğraf çekme tarifesi ortaya çıkmıştır.
6- Ne olacak bu sokak çocuklarının hali? İlk akla gelen haberlerden bir tanesi de sokak çocukları ve tinerci çocuklardır. Haklarında kaç haber yapılmıştır bilemeyiz, ama bu kadar çok gündeme gelen bir sorunun hâlâ çözülememiş olması da ayrı bir garabettir. Haliyle bu konudan ekmek yiyecek daha çok acemi muhabir olacaktır.
7- Tarihî evler yıkılmak üzere: 'Ne çalışayım' diye kara kara düşünen çaylak muhabirin daldığı konulardan biri de tarihî eserler konusudur. Gün geçmesin ki 'Tarihî evler yıkılıyor, şu eser sahipsiz' şeklinde bir haber yazılmasın. Süleymaniye ve Zeyrek bölgesi bu tarz haberler için biçilmiş kaftandır. Yetkililerin vurdumduymazlığından dem vurulup, ardından otopark mafyasına gönderme yapmak bu tarz haberlerin şanındandır.
8- Çöpten-ottan haberler: Haberin sağlıkla buluştuğu mümbit sahalardan biri de aktarlardır. Her çeşit bitki ve otun bulunduğu aktar haberleri kaçınılmaz olarak ecel teri döken muhabirin şifasıdır. Hangi ot neye iyi gelir, kimler ne içmelidir tarzındaki haberleri mevsimine göre yapmakta fayda vardır.
9- Kültür sanat klasiği: Kültür sanat sayfalarında muhabir olarak başlayan genç gazetecinin ilk aklına gelen haber ise izlediği bir film üzerine yılların sinema eleştirmeni gibi afili bir yazı döşemektir. Fellini'den Tarantino'ya olmadı Tarkovsky'ye göndermeler yapılarak hazırlanan haber muhabirimiz için kimsenin görmediği ayrıntılardır. Eğer bu konuda sıkıntı yaşarsa adımını atacağı ilk yer yeni açılan bir resim sergisidir.
10- Milletvekilinden röportaj koparmak:Özellikle Ankara'da muhabirliğe adım atan acemi gazetecilerin yaptığı ilk haber genelde ilk tanıştığı bir milletvekili ile röportaj yapmaktır. Bu aynı zamanda 'Biz de bu işlerin yabancısı değiliz, bak milletvekili tanıyoruz' şeklinde bir mesaj içeriği taşır.
H. Salih Engin - Zaman