Gazeteci Cem Küçük, 'Kimse depreme hazır değil?' başlıklı bugünkü yazısında dün yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından ortaya atılan komplo teorilerine tepki gösterdi.
İşte Küçük'ün o yazısı:
Bugün için bambaşka şeyler yazmak için bilgisayar başına oturdum ama deprem olunca planlar değişti. Dün İstanbul’da merkez üssü Silivri olan 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Artçılarla beraber toplam deprem sayısı 11...
Ütü masasının nasıl gidip geldiğini görünce insan panik oluyor. Tutunmaya çalışıp duvarlara bile dokunamayınca çaresiz kalınıyor. Dün saat 14.05’ten, neredeyse bu yazıyı teslim ettiğim 17.30’a kadar bütün televizyonlarda sadece deprem haberleri vardı. Çünkü 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinden sonra İstanbul’da yaşayanlar ilk kez yoğun bir sallantıyı tecrübe etti.
Uzun zaman sonra hepimiz korkmakla kalmadık ödümüz patladı. Ben deprem uzmanı değilim. Bu konuda teknik laflar edemem. Bir gazeteci olarak tespit ve uyarılarda bulunabilirim.
Kentsel dönüşüm tamam ama Afet ve Acil Durum Yönetmeliği derhal uygulamaya geçilmeli. Efendim bütçe yok, başka öncelikler var dememeli. Çarpık, riskli ne kadar bina varsa hepsi için acil işlem yapılmalı. Hiç beklenmeden. Allah korusun, büyük bir depremde İstanbul’da kaç kişi sağ kalır onu hesaplasak daha mantıklı olur.
İstanbul’da tıkış tıkış binalar bu kadar fazlayken kim nereye kaçacak? Binadan kaçtın diyelim, boş yer yok ki. Toplanma yerleri nerelerde belli değil. Hadi e-Devlet'ten baktık, internet kullanamayanlar nasıl öğrenecek? Kaymakamlar, muhtarlar mahalleliye bildirse daha iyi olmaz mı? Mesela Güngören, Zeytinburnu, Küçükçekmece, İkitelli gibi yerlerde toplanma yerleri gerçekten var mı?
Dün ayrıca gördük ki, GSM operatörleri sınıfta kaldı. Kimse kimseyi arayamadı. WhatsApp olmasa yanmıştık. O an çocuğuna, eşine, annesine ulaşmak isteyenler normal hatlardan kimseye ulaşamadı. Bunun izahı var mı? Cep telefonu şirketleri buna bir cevap verseler iyi olur!..
Depreme hazırlık olarak, evde hazır bir çanta olsun denir. Kaç evde var, merak ettim. Bizim evde yok. Neticede depreme hazır mazır değiliz. Kimse kendini kandırmasın. Gördük işte...
UÇUK KOMPLO TEORİLERİNE BAŞVURMAYIN!
Bu arada şu uyarıyı da yapmadan geçemeyeceğim:
Deprem oldu diye şimdi olmadık komplo teorileri havada uçacak. “Amerika HAARP teknolojisiyle depremi yaptı” diyecek kadar ruh hastaları çıkacaktır. İtibar etmeyelim.
“FETÖ’cüler sismik bomba attı. Bu deprem FETÖ tezgâhı” diyen aptallar çıkacaktır. Oralı olmayalım.
“FETÖ’cülere zulmettiniz de böyle oldu” diyen kafadan sakatlar olacaktır. Oralı olmayalım.
1999 depreminden sonra aptalca komplo teorileri havada uçuşmuştu. Biz yetkilileri dinleyelim. Gerçek deprem uzmanlarına kulak verelim. Elimizden geleni yapalım, gerekli tedbirleri alalım. Sonra kaderimize razıyız zaten...